21 Eylül 2014 Pazar

"Sihirli" Alkali Su


Kilo: 55,6
Bel: 69 cm

Ne istersem yedim, hatta içtim. Ona rağmen bir haftada 1 kilo vermişim ve bel 1 cm incelmiş şahanesiyle. Yeniden, yavaştan ama sağlamca, inceliğe yol aldım huzurla...

Biraz minnet, biraz sihir.. Ve hayatıma kattığı muhteşem mutlulukla...

Meğer ne çok "şanslı", ne çok "zengin"'mişim!




Hayallerimi sıraladım bugün. Tek bir tanesine takılıp kalmışım. Derin derin düşündükçe, ne çok planım, ne çok isteğim, ne çok yapacaklarım çıktı ortaya. Nasıl da unutmuşum!

Harekete geçmek lazım. Benim bir sürü hayalim var... 






Amanıııııınnnnnnn.. En önemli şeyi unutmuşum ya! Ah be akıl baştan gidince, her şeyi unutuyor ya insan!
Kızım, Bikini, tepeleme döveceğim seni de, çok işim var daha seninle.. Elim kolum bağlı kalıyor böyle!!! :-)))))

Sen, "Aman da en önemli şey bu!", "Sağlıkta ilk iş!", "Her şeyleri bırak, onu asla!" de ve yaz... Amma ve lakin...

Neyse, dur kızmıyorum. Hatırladın ya! Çok şükür. ;-)))

Su...
Su...
Su...
Bu haftanın tek konusu bu!

Bir git de tekrar yazdığın yazıyı oku: "Su Hayattır!"

 


Yetmedi "Alkali Olma Durumu" yazına da göz at da, Alkali Su'ya kendini veriyor musun, vermiyor musun, göreyim yani?!

Malum, çeşmelerden akan her tür su, ölü. Sağlık yok içerisinde. Canlandıransa - seni iyi yapan, içini temizleyen, can veren, hayat veren, gençleştiren, sağlık veren - mikro-su'dur, ya da şu ara popüler olan adı ile Alkali Su'dur.

En fenası, hem sağlıklı suyumuz bitti, hem de çay kahve, cola bira, derken, su içmeyi unuttuk. Ve henüz, "sağlıklı susuz" yaşama mutasyonuna uğramadık!

Dolayısı ile hala, suyun alkali değerini yükseltip, vücudumuzda oksijenin taşınma kapasitesini arttırmak zorundayız. 

Zaten, bu, tüm hastalıkları def edecek tek yoldur. Kanseri bile. Allah korusun!

Dahası, bel bölgesi yağlarını eritmek, Alkali Su'dan geçer. 

Bedenin sağlıklı oluşu, ince beldendir! 





Her güne en az 3 litre Alkali Su yazdım böylece... 
Uymayanın canına okunur!
Burnunu koparırım bilesin! :-)))))))))))))))))))))))



14 Eylül 2014 Pazar

Sihirli Sağlık


Sonunda kafayı toparladık!
Ya da iyicene sıyırdık; "sihir"'lere verdim kendimi, malum, şu ara... :-)))))))

Peri Tozu

If you have a special garden
Where flowers and trees are found
Then take a pinch of fairy dust
And sprinkle it around
The fairies will take notice
And at the end of day
They'll tiptoe out upon the grass
And dance the night away


Hiç de kolay değilmiş hani, her güne 10 yeni nimeti sıralayarak başlamak. "Aman da saçım ne güzel!", "Oley, bugün cuma!" türü şeyler çıkmıyor değil. Ama her şeye minnet duymak, sanıyorum tam da böyle bir şey.

Minik sihirler gerçekleşmeye de başladı sanki.

İlk gün, hala adını bilmediğim, ofisteki yardımcı ablamız, kulağıma, "İlacınızı içmeyecek misiniz?" diye fısıldadı. Aval aval dakikalarca suratına öylece baktım. Konudan kimselerin haberi yok, nasıl olur? Bilinsin de istemiyorum zaten. Ve gerçekten de Hayat İksirimi içmeyi atladığımı hatırladım. "Tamam, canım, teşekkür ederim."'mi nasıl dediysem, şaşkınlığımı anlayıp, açıklama yaptı. Meğer, bulaşık makinesini çalıştıracakmış da shaker'ımı da yıkayası varmış. Protein Toz'undan bahsediyormuş. 
Kimselere çaktırmadan iksirimi içtim. Sonra yanına gidip, güzelce kucaklayıp, teşekkür ettim.

Daha 10 gün önce, HQ ile yaptığımız konferans toplantımızda, 2. bir asistan için 2015'i beklememiz gerektiği net kararı alındı. "Ama ben yetişemiyorum!" hayal kırıklığı ile ortalıkta dolanırken, çat diye, bu perşembe, "onaylandı" maili geldi. İnanamadım! Mutluluktan uçuyorum.

Ya, özel günler ile arası hiç olmayan, tipik bir erkek olan Benimkine ne demeli? Evlilik Yıl dönümümüzü 00:01'de minik bir sürprizle kutladı. Benim aklımdansa, tamamen çıkmıştı.

Bugün kendimi, "Ne şahane bir sonbahar günü." derken yakaladım. Oysa ben, bir yaz çocuğu olarak, beni yazdan kopardığı için onu hiç sevmezdim. Bu gidişle kışı da sevmeye başlayacağım anlaşılan.






Ama galiba, en önemlisi, varken sağlığımıza minnet duymayı hep hatırlamak.

Elim ayağım tutuyor. Hayattaki en büyük özgürlük bu değil mi?

Ya, muhteşem duyular? Tat alamasam, yemek yemenin zevki nasıl olacak? Koku duyabilmek, ne harika bir şey. Dokunmak, sarılmak, huzurun kendisi. Hayattaki yolumu görmemi sağlayan gözler, mucizevi. Duyabiliyorum müziği ve doğanın sesini.

Beynim ve muhteşem zihnim...

7/24 durmaksızın çalışan trilyonlarca hücrelerim...

Vücudumdaki her şeyi filtre eden, temizleyen ve yenileyen organlarım, düşünmeme bile gerek kalmadan, mükemmel şekilde çalışıyorlar.

En mucizevisi, şüphesiz, kalbim. Vücudumdaki her bir sisteme hayat akışını o sağlıyor.






The Magic 4. Gün olan Sihirli Sağlık Alıştırması'nı benim her gün yapasım geldi. 

Buldum!!! Sihirli Plank! ;-)

Beden farkındalığını en şahanesiyle geliştiren Plank duruşu ile sağlık nimetlerime doyasıya minnet duyayım; elime ayağıma, tek tek tüm kaslarıma, kemiklerime, her bir organıma, tüm hücrelerime, 
duyularıma... 


Plank Pose


Ve ardından, her bir duruşta, derin bir "Teşekkür Ederim.".



Down Dog

Up Dog Pose


Child's Pose



SAĞLIK ARMAĞANI BENİ CANLI TUTUYOR.






Teşekkür ederim.
Teşekkür ederim.
Teşekkür ederim.






Dur dur dur.. Yazı bitmedi Bikini daha. 
Asıl konumuzu da unutmayalım, geçiştirmeyelim, yani!
Bir ara 57,7 kilo ve 72 cm bele kadar ulaştın hani.
Bugün, 56,6 kilo ve bel 70 cm.
Yavaş yavaş her şeyleri de yoluna koyma zamanı geldi, di mi?! ;-)




8 Eylül 2014 Pazartesi

Uçtum ben!


Allah'ım, ümidimin kırıldığı şu gün, benim için, hayal ettiğimden de daha güzel planların olduğunu hatırlamama yardım et.




Çok şiştim. O kadar çok şişim ki, nefes almakta zorlanıyorum. Her yanım patladı patlayacak gibi. Üst beden ayrı, kollar ayrı, bacaklar davul resmen. "Değişiklik iyidir" deyip, eve yenilik katmak için gittiğim IKEA'da, çocuk bölümüne geldiğim saniyeden beri de gözlerim...

İsyanım şu ilaca! Hani yardımcı olacaktı? Hani iyi gelecekti? Hani, hiç olmazsa fiziki rahatlık sağlayacaktı? Hani sağlık verecekti? 

Beden de altüst, duygular da!

Bir mucize olsa ya! Bir sihir!

...


Ya evet, MUCİZEVİ bir SİHİR!!!

...


Hem SİHİR'e inanmayan, onu asla bulamaz, di mi?!






- Ahanda, bu kızı tamamen kaybettik, ben söyleyeyim!
+ Karışma sen, mantık kafası! Peri tozu getir bana, uçacağım ben!





Giyineyim:





Kuşanayım:





Ve SİHİR başlasın!




İlk iş, şu ilacın adını değiştirmek olsun! 
Hem zaten ilaç denilen şeyi hiç sevmem!

Bana her Allah'ın günü hasta olduğumu hatırlatıyorsun!!! Sevgili Trisequens, sen Balık Yağı gibi, mutluluk ve sağlık katan bir şeysin aslında... Sihir bu ya, senin yeni adın, her derde deva, şifa ve gençlik katan, "AB-I HAYAT", yani "HAYAT İKSİRİ" olsun!





Tez vakitte de "The Magic" uygulamaya konula!






Böylece, HAYALLER gerçek ola!






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...