17 Haziran 2014 Salı

Üzülme Can!



Üzülme! Dert etme can!

Görebiliyorsan,

Dokunabiliyorsan,

Nefes alabiliyorsan,

Yürüyebiliyorsan,

Ne mutlu sana!

Elinde olmayanları söyleme bana

Elinde olanlardan bahset can!…

Üzülme!

Geceler hep kimsesiz mi geçecek?

Gidenler dönmeyecek mi?

Yitirdiğin her ne ise

Bir bakarsın yağmurlu bir gecede

Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış

Bil ki Güzellikler de var bu hayatta

Gel git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?

“Hüzün olgunlaştırır”

“Kaybetmek sabrı öğretir”

Şimdilerde bol bol dua et

Hasat yakındır can!

Kaderini sev!

Varsa kederini de sev!

Üzülme hastalıklarına

Gör, hangi günahlarına kefaret olacak

Terk edildin diye de üzülme

Demek ki sevebilecek bir yüreğin var

Geçmişi unut, hiç yaşanmamış gibi davran

Buluttan nem kapma!

Döküver kirpiklerinden sonbaharı

Bir gün ama bir gün mutlu tebessümlerle kol kola gireceksin

Koklayacaksın yağmur sonrası toprakları

Yükleyeceksin ruhunu kelebek kanadına

Uçacaksın semalara sevdiklerinle can!

Kim demiş ebemkuşağı yedi renk?

Bakmakla görmek arasındaki farkı çözdüğünde

Anlayacaksın ne demek istediğimi can!

Sana tanınan süre üzülmeye değecek kadar uzun değil

Herkes gibi sen de sonsuzluğa gün gelip kanat çırpacaksın

Hayatın telaşından insan pek farkında olmuyor ama

Kum saati alta doğru hızla akıp gidiyor

Henüz aşılmamış çok yolların var

Hiç mi güzellik yaşamadın?

Ufacık bir hatırım da mı yok yanında?

Hayatın ellerini bırakma! Küsme!

Hadi mavilerini giyin çık dışarı!

Denizle cilveleşen martılar gibi hayata kur yap!

Yitirdiğin güneş için sevda türküleri söylemeye devam et!

Ölümlüde olsa hayat, ölümsüz bakışlarla bak!

Kaçmakla kurtulamazsın ki;

Yalnızlıktan, hüzünlerden, hayattan

Ayakta kalman gerek, yaşaman gereken can!

Hayat seni de içinde görmek istiyor

Hadi yaklaş!

Unutma ki

“Yapmadıklarının kazası yok!”

Ve yine unutma ki

“Aydınlık, geceye hiçbir zaman yenik düşmedi” can!



Mevlana Celaleddin-i Rumi




Canıma Can oldun!
Geceme de Aydınlık!
Dualarınla ayakta kalacağım, seninle yaşayacağım ben!
Hadi yaklaş!
Sakın bırakma!
Hayatımsın sen!

Bikini


14 Haziran 2014 Cumartesi

Ama daha çok ERKEN!


Anladım da, anlamak istemedim! Canım tatlı Dr. Canan'ım konduramadı hiç... Alel acele hocalarını topladı. Diyemediler! Zorla aldım ağızlarından... 
- Bu "Menopoz" mu demek?" 
"Maalesef, evet, ve yaşınız itibari ile çok da ERKEN!"

Benden bir tane daha, çok istiyordum halbuki. Hem de, o kadar çok ki..

Ne olacak şimdi bunca kitap? 
Kime bırakacağım tüm bildiklerimi?
Ne için yaşanır şimdi? 
Ya, "Baba" olmak isteyen Can'ım'a, ne söylerim?

Gelecek, bomboş kaldı sanki...








7 Haziran 2014 Cumartesi

I Knew You Were Trouble


Hey! Sen! Tarlusal!
Bir bak, bir şey diyeceğim!
Gel hele gel!

Şimdi, Güzel Kardeşim! Seninle zorunluluktan tanıştık, malum!
Ama ben senle hiç hoşlaşmadım!

Gel sen beni dinle, buralardan, ufak ufak uza!

Adımı da ezberle! Ben "Bikini"!

Canımı sıkma, pek fena olurum!
Alnını karışlar, kafa göz, dalarım!
Ağzını, burnunu kırarım!
Allah demem, uçan tekme atarım!
Neye uğradığını şaşırır, kendinden geçersin!

Tamam mı Güzel Kardeşim!!!!!





Adamı zıvanadan çıkarıyorlar ya! Töööbe töööbbeeeee..



Gel kuzu, gel! Değmez! Allah'ından bulsun! :-)))))))))))))

En sevdiğin videoyu açalım. Catwalk eşliğinde sakinleş! 
Hem, adımlar atmayı da sana hatırlatır, en ihtiyacından!!! 
Hatta, belki, dans bile edersin!!! ;-)))



Victoria's Secret Fashion Show 2013-2014
SNOW ANGELS
Taylor Swift I Knew You Were Trouble





I knew you were trouble when you walked in
Trouble, trouble, trouble





5 Haziran 2014 Perşembe

Hallerim Geldi!!!


Sen tam 25 yıldır, 28 gün deyince tak diye ol (Amanın "25" mi dedim ben! Neyse, dur şimdi! Hiç zamanı değil!!!!); sahillerin keyfini çıkaramasan da, zamanlamayı şahanesiyle denk getir; ve ilk defa, tam 1 aydır "Hallerim Geldi!" şeklinde dolaş! 

Geçen ayı fark etmedim, akıl almadı zaar! "Period Tracker"'da "30 Gün Gecikmiş" notunu görünce, "Allah'ım her şey bitti! Buraya kadarmış!" telaşıyla, aldım soluğu doktorda. "Acil durum! Hemen bana bakın! Hemen bana bakın!" diye bir haykırışım var, akıllara zarar!





Görünürde bir şey yok gibi. Dr. Canan, "Şu ilaca başla, ardından Tiroid ve Hormon testi yapalım" dedi! Saniyesi ile başladım, Tarlusal arkadaşa! Ki ben, ağrı kesici Majezik'i içmek için bile son raddeye kadar direnir ve her seferinde prospektüsünü yeniden okurum!

Allah'ım! Sen akşamına bir şiş! Ama öyle böyle değil! Baldırların davul olmasını geçtim, ya o minicik burun bile şişer mi? Patlayacağım! Gözümün önünden, aklımdan geçen yemekleri anlatamam! Gece 22:00! "Biraz hava alayım, iyi gelir"'le attım kendimi dışarı! Ne ara arabaya bindim, Marmaris Büfe'ye ne ara ulaştım, araya verilen Sosisli ile 6 tane Islak ne ara lüplettim, hiç bilmiyorum! 

Yatağa löp diye bıraktım kendimi! Sabah, kalkasım olamadı!

Tartıya çıktım ki 57,7!!! Bir vücut, 2 günde 3 kiloya yakın nasıl alır???!!! 
Oturdum ağladım!





88'likler oldu 120! Çektiğim ağrıları anlatamam! Ya, aklımdan geçen, kokusunu duyduğum, yemeklere ne demeli?!!!! Allah'ım tez vakitte sen beni kurtar!

Yok, bu sefer, dışarı çıkmam! Tehlikeli! Telefonları da "sipariş" riskine karşı yok etmeli!

Ama kafayı illa ki dağıtmalı! Dur bakalım, Cem Yılmaz işe yarayacak mı????


Cem Yılmaz: Kadın, İnsanın Üst Modelidir!







2 Haziran 2014 Pazartesi

Zihne, Süper Sağlık gerekir!


Yaw gayet de iyi gidiyorduk! Tamam şahane olmasa da, iyi gidiyorduk! Yani, hala adım atmalardan haber yoktu da! Yok "elim geçmedi" geçiştirmeleri ile, Yoga yarım yamalak! Yine de, bir yola girilmişti!







Hafta sonu, coştum da coştum! Bahanelerim de zaten şahanesiyle hazır:
  • "Durun! Artık yeter!" türlü memleket halleri...
  • "Hazirana girdik de, nerede bu güneş?", "Ne yaptık biz bu doğa anaya?" aktivist üzüntüleri...
  • "Yine mi PMS?" sıkıntıları...
  • "Bu hafta sonu bana yine yetmeyecek!", "Çok yoruldum ama bu hafta!"  #beyazyakalı çileleri...
  • "Yahu, bir kitap, bir de sağlıklı beslenmeden başka harcamam yok! Bitti daha elime geçmeden maaş!", "Ne yapmalı? Ne yapmalı?" derin düşünceleri...
  • "Ahhhhhh bir zamanım olsa ya!" hayalleri...
  • "Sıkıldım!"'lı...
  • "Bezdim!"'li...

Ve haykırışlar, en kolayı ile, elinin altındaki, yemek, ile oluyor işte!
Şu verdiklerimin hepsini, 2 günde aldım geri belki de!


De!
Yemekle çözülecek mi?
Hangisi? Hangi birisi?
Bir, dünya derdi, bir de, mutfağın eksikleri, bitmez, bilmez misin ki!
Ye de ye, zırla da zırla! Nereye kadar?
Bunca güçlüğün içinden, fırlayıp çıkmak, asıl seni sen yapacak olanlar!
Dolayısı ile #diren , daha önce hiç denemediğin kadar!

Sakın bırakma! Ne yaşamayı! Ne sevmeyi! Ne de gülmeyi! 
Ne olursa olsun yaşananlar!





Tamam! 
Yukarıdaki onca derin söz ve düşünce hala işe yaramadı diyelim! 
Yahu ne yapalım? Yedik işte! Bir de bunu mu dert edelim?! 
Hem, olur böyle şeyler! Kötüleri olmasa, iyi günleri nereden bilelim?!
Geçmiş geçmişte kaldı! "Hikaye oldu gitti!", "Mazi!" diyelim!







Velhasıl, anlaşılan, senin biraz "zihin" sağlığı desteğine ihtiyacın var! E, o da kolay! Al sana zamanında test ettiğin en sağlıklısıyla arınmalar: http://bikiniprojesi.blogspot.com.tr/2013/10/3-gunde-bayram-kilolarna-veda.html 


Zihin coşunca, beden de koşar ardına, sağlıkla dolar... 
Ve, mutluluk, böyle doğar! ;-)







Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...