68,9! Bir haftada tam bir kilo gitmiş! Ama beğenmiyorsun! Alışmışsın tabi menopoz öncesi haftada hızlıca 3'er kiloları vermeyi, bu sana yetmiyor. Peki! Bir bak bakalım, gerçekten de bu yeni rutine (detaylar için buraya tıkla) uyabildin mi?
Biraz zor tabi bu rutin. Bildim bileli en önemli öğün akşam yemeği olmuş. Herkesin bir araya geldiği, tüm uzun toplantıların, buluşmaların yapıldığı, en önemli konuların açıldığı, paylaşıldığı, eğlenildiği zamandır akşam yemeği.
Bir de, mesela, Kocam Bey'i ikna edemedim akşam yemeğini bir porsiyon zeytinyağlı veya salata ile yapmaya. E baş başa geçirdiğimiz önemli bir aktivite de bu aynı zamanda. Bir de sürekli ayrı ayrı, kişiye özel yemek yapmaya ne zamanım ne de param yeter hani. Çareyi, proteinli yemeği öğlen pişirip, kendi porsiyonumu öğlen yiyip, akşama da Kocam Bey'e ısıtıp sunmakta buldum. Hem yine aynı güzellikte günü değerlendirecek, uzuz uzun sohbetlerimizi edecek, hem de ben de ona sofrada zeytinyağlı veya salata tabağım ile eşlik edecektim.
Amma velakin, mesela birazdan detaylı tarifini fotoğraflarla adım adım vereceğim enfes, sulu sulu, fırında kuşkonmazlı somon günü, işler hiç de planladığım gibi gitmedi. Fırında 10 dakikada pişen enfes kuşkonmazlı somonun bana düşen porsiyonunu şahanesiyle öğle saatinde yedim. Akşam bizimki işten geç geleceği için, ben 17:30'da salatamı da lüplettim. O gelince de, kalan kuşkonmazlı somonu fırında ısıtıp, ona güzelce servis de ettim. Kendime de boş bir tabak koydum. Lafa daldık...
Derken ne göreyim?'! Ooooo ben ekmekten, sözde ona aldığım beyaz şaraptan, ayy bir de o tek gitmez derken peynirleden usul usul götürüyorum! Gece olmuş 22:00!
Kim bilir kaç akşam yemeği de böyle geçti gitti!!
Velhasıl, sen gel, o verdiğin 1 kiloya en içteninden bir sevin.
Hem şu an, bu akşam yemeği akışının da farkına vardığına göre, 2. haftayı daha bir şahane geçirisin derim. Hatta bir kaç akşam yemeğini de tamamen kaldırsan 10 numara olur. Zira, Ayurveda, o akşam yemeğini zaruri de görmez hani. O zaman belki, her zamanki akşam yemeği sohbetlerini de, ona sofrada değil de, mutfakta ertesi günün yemeğini hazırlarken mi eşlik etsen? Du' bakalım, bulacağız bi' çare!
Fırında Kuşkonmazlı Somon
Anlatmaya başlarken bile ağzımın içi sulanıyor. Fırın hep kurutur ya, bunda hiç öyle olmadı. Somonun da, kuşkonmazların da içleri sulu sulu kaldı. Isırıklar, dil üstünden boğaza oradan da mideye usulca akıp gitti.Fırında Kuşkonmazlı Somon tarifi için malzemeler:
Doya doya 2 kişilik
- 500 gram fileto somon (2 parçaya bölünmüş ve derisi alınmış. Ben temizletmeyi unutmuşum. Derisini temizlemek ustalık işi. Beni aşar. Ama aynı zamanda deri ile birleşen yer, muazzam güzellikte yağlı. Deri ile pek servis etmek istemeyebilirsin ama derisini sıyırmak da ultra damak çatlatır, diyeyim.)
- 600 gram taze kuşkonmaz (2 paket veya bağ)
- 2 büyük limon
- 10 dal maydanoz
- 3 diş sarımsak (Mevsimi diye ben taze kullandım.)
- 4 defne yaprağı
- Soğuk sıkım zeytinyağı
- Beyaz şarap sirkesi (isteğe bağlı)
- Himalaya tuz
Fırında Kuşkonmazlı Somon tarifi:
İlk iş, somonu yıkayıp, onu marine edeceğimiz sosu hazırlamak.
Sos için, bir limondan 4 dilim çıkardıktan sonra geri kalanların suyunu sık. O suyun yarısı kadar nefis bir zeytinyağı, bir kaç damla sirkeyi, yıkayıp kıydığın maydanozları, dilediğin kadar tuz ve sıktığın sarımsakları ekle. Marinatı çatalla iyicene çırp.
Sosu somonlara arkalı önlü masajla yedir. Kenara al.
Somonlar marine olurken tepsiyi yağlı kağıtla hazırlayıp, fırını ısınması için 200 dereceye ayarla.
Kuşkonmazların saplarını kalın olan yerinden elinle kır ve kırılan yerden biraz daha incelmesi için kabuklarını soy.
Ortaya somonları, üzerine defne yapraklarını, yanlara kuşkonmazlar olacak şeklinde tepsiye diz. Kuşkonmazlar üzerine zeytinyağı gezdir. Fırına ver.
Veeee 10 dakika içinde tamamdır. Misssssss...
Afiyet, şifa olsun.