Günde 3 litre Su etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Günde 3 litre Su etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Kasım 2014 Pazar

Günde 3 litre Su ile 10 yaş Gençlik: Hafta 1


Çok şükür, WC yollarını kazasız belasız atlattık! 
Aman bir de soğuklar bastırdı ya, su ile birleşince, şekillerden şekiller beğen yani.

















Suyu coşkuyla içerken şahane de...




Sonrasını da düşünmek lazım geliyor hani.




Hele trafikteysen; "Aman Allah'ım!". Etmediğim dua kalmadı; bir de sövmelerim:

Her şey 1950'lerde kent içi ulaşımın motorlu araçlara yönlendirilmesiyle başlamıştır, kanaatimce. "Oto"mobil zihniyeti ve politikasıdır, güzelim şehri bu hale getiren.

İETT denince akıllara sadece "oto"büs gelir. Onun 1871'de kurulan, İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri olduğunu İstanbullular bile bilmez. Bilinsin istenmez! Tramvaylar o dönem kapanmıştır! Oysa, Tünel, Londra metrosundan sonra Avrupa'nın ikinci, Atlantic Avenue Tunnel'den sonra da dünyanın üçüncü en eski metrosu olarak 1874'te hizmete başlamıştır. Ama biz, 1952'de Fransızların Mecidiyeköy-Taksim-Beyazıt arasında on iki istasyonlu metro önerisine kulak bile asmayız. O zaman nüfus sadece 1 milyondur. İstanbul’un taşının toprağının altın olmasının ilanı, köyden kente göç, "oto"yol yapma tutkusu ile İstanbul’un bir hafriyat kentine dönüşmesi, kazılardan çıkan malzemenin şehrin sahiline dolgu malzemesi olması… aynı tarihlere denk gelir. 

Memlekette tarım da biter, İstanbul da! Ne köy kalır, ne de kasaba! Herkesler kentli yollarında!






Politikanın başarısı olarak, İstanbul nüfüsu 1970'lerde 2 milyonu geçer. İkinci bir metro güzergah önerisi Ruslardan gelir; Şişli-Beşiktaş-Beyoğlu-Eminönü-ona Fatih-Topkapi-Zeytinburnu bağlantıları ile Eminönü-Edirnekapı ve Gaziosmanpaşa bağlantıları. Yok, o da ilgi görmez. "Oto"'lu bir şey olaydı! Aynı yıl Boğaziçi köprüsü yapımına, hemen ardından Renault ve Fiat marka "oto"mobillerin üretimine başlanır. Oh, artık herkeslerin "oto"su olacaktır.




O güzelliğine aldanma! Üzerinden geçmek, yürek, güç kuvvet, sabır ve ömür ister!

Bu şehrin ilk toplu taşımacılığı denizde pazar kayıkları ile başlamasına rağmen, vapur seferleri bile iptal edilir olur. Tek yatırım, arabalı, "oto"lu, olanınadır.

Netice itibari ile, bugün 1970 nüfusu kadar özel araç var İstanbul trafiğinde ve 60,000 kadar karayolu toplu taşıma aracı. İstanbul üzerinden taşımacılık yapan TIR sayısı kim bilir ne kadar?! O da yetmedi, gelen yıllık turist sayısı, İstanbul nüfusunu aştı. Gelen de uzunca kalıyor, malum tüm mega konut projeleri onlar hedefli yapılıyor. E bir de iş için gelip gidenler var! Bunaldım, yeminlen!





Neyse yolu yarıladık sayılır. Dayan Bikini!

Ama olmaz ki, bak işte buna çok sinirleniyorum! Emniyet şeridinden gitmiyor mu şu densiz birileri! Aslında, acil durumlar için ya o şerit; e benimkinden daha acil ne olabilir ki! Girsem mi? Ay yok, sonra polis çevirecek, anlat anlatabilirsen acil durum şeklini! Hayır, ağzımı bile açamıyorum ki, sadece düşünebiliyorum. Minimum harekette kalmam gerek. Ağzımı açmamla, tüm o sıkıntılar heba olacak gibi. 

Neyse az kaldı! Ha gayret!



Ha bir de pek uyuyamadık bu hafta tabi. 3 litre bitirme işini geç saatlere bırakınca, gece boyunca yarı uykulu WC yolları... 
Gerçi, sabahları uyanmak için şahane oluyor. Yiyorsa, uykuya devam et. Seve seve fırlıyorsun yataktan.






Demek ki neymiş:
  1. Bir yerden çıkmadan, mutlaka son iş olarak WC'ye uğranacak.
  2. Öyle "bu maili de atayım, ondan sonra giderim" türlü risklere girilmeyecek. Yetişeceğim derken ayağın takılabilir, onu da geç, içeride sıra olabilir. Yanarsın.
  3. Trafiğe çıkmadan 1 saat öncesinde su içme bırakılacak. Öyle hayaller falan kurma, bu trafik hep aynı kalacak!
  4. Rahat bir uyku için 3 litreyi gün içine yaymakta fayda var. Hele sabah 1 litreyi bitirdin mi, gerisi şahanesiyle geliveriyor. Sonra gün içinde işten çıkmadan 1 saat öncesine kadar da 1,5 litre daha... Akşama sadece 0,5 litre bıraktın mı, gelsin mis gibi Zayıflatan Güzellik Uykusu.





 

Tüm bu sıkıntılara rağmen, ben artık ömrüm boyunca GÜNDE 3 litre SU içerim arkadaş!

  • Verdiği ENERJİ öyle böyle değil! Tüm üşengeçlikler gitti bitti! Önce yavaştan "şunu da mı yapsam", "şu işi de halledeyim" ile başlayıp, "oturmaktan sıkıldım, ayakta çalışayım" ve "ben şuraya bir koşu gidip geleyim"'ler ile devam edip, durum "yogamı özledim", "şu adımlarımı bitirivereyim"'e kadar geldi. Bu arada, bugünkü tüm bu çene düşüklüğüm de bundan. El dursa, çene durmuyor! :-) :-p

  • Beyne su gittiğinden, zihin açılıyor! Sağlıklı düşünebilme ve doğru karar verebilme gücü gittikçe yükseliyor! ODAKLANMA budur! O derece ki, "İçimdeki canlılığı sevdim ben! Canlılığma canlılık katacak yemeklerden kullanayım seçimimi!" kararları alınmaya başlanmıştır.


  • MOTİVASYON zirvede! Öyle ki, "2015'e girerim, ışıltılar içinde, deri deri!" alışverişine çıktım şahanesiyle! 36 bedenleri toplayıp aldığım gibi, girdim deneme kabinine. Tamam, biliyorum, farkındayım durumun. Ama arkadaş, bu kadar da olmaz ki! Çıkmıyor bunlar yukarı basenden! Allah'ım çıldıracağım! Yok! Patlayacak! Kan ter içinde kaldım! Bu kabinleri niye bu kadar dar yapıyorlar ki yani! Zıplasam! Oldu! Tamam! Da, en ufak harekette dikişler gidecek! Aynaya da bir baktım ki, ne olmuş bu benim bacaklara böyle!!! Sinirden dumanlar çıkıyor burnumdan! Ağladım ağlayacağım. Çıkarıp, fırlatıp atasım var, yok, şimdi de çıkmıyor ki üzerimden! Kaldı üstümde! Cinnet geçireceğim, birazdan. Yandım, su içeyim... Yırtmadan, patlatmadan, yavaşça çıkarmayı başardım! Atmadım! Satın aldım!

Boyfriend Kot: PULL&BEAR
Skinny Pants: H&M




Su'yun gücü ile, ben şimdi, "Anti-Aging Etkili Zayıflama Programı"'mı "10 Adımda Kış Günü Zayıflama Formülü"'m ile destekler ve "İncecik Bacaklar için Yoga"'ma başlarım!



Yılın son günü, 31.12.2014, işe, tarzının hastası olduğumuz Vogue Paris'in Genel Yayın Yönetmeni Emmanuelle Alt şeklinde, deri pantolonum ile gider...


Emmanuelle Alt



Emmanuelle Alt



Emmanuelle Alt


Emmanuelle Alt


Emmanuelle Alt



Geceye de payetli skinny'm ile girerim.






















MUTLU YILLAAAAAARRRRRRRR... :-))))))))



23 Kasım 2014 Pazar

Günde 3 litre Su ile 10 Yaş Gençlik


Çok şükür, hem "aç kurt" sendromu, hem de karbonhidrat ataklarından kurtuldum. Ancak olan oldu, maalesef! Ve şu benim "HAYAT İKSİRİ" bana artık çok fazla "HAYAT" vermeye başladı! Öyle bir şiştim ki!


"Su'yun gücü adına!"'dan yardım almam gerek de, bir türlü su içme durum haline giremiyorum; 3 litrenin yanından bile geçemiyorum. "Su Hayattır!" yazımı okudukça da SAĞLIKLI BİR YAŞAM TARZI'nın ilk ve en önemli konusunu nasıl unutabiliyorum anlamıyorum! Deli olacağım! Olmadı, kafa atacağım!

Sular içinde kalasın, e mi Bikini! :-p :-D








Derken, İngiliz Daily Mail gazetesinin muhabiri Sarah Smith'in sadece 1 ayda, günde 3 litre su içerek 10 yaş nasıl gençleştiğini anlatan makalesine rastladım.

Hikaye, Sarah'ın yıllardır çektiği migren ağrılarından dolayı nöroloğunun ve yaşadığı sindirim problemlerinden dolayı da diyetisyeninin, ikisinin de aynı anda, ona günde 3 litre su içmesini önermesiyle başlar.

Gazetecilik ruhuyla kendi üzerinde bir deney yapmaya karar verir. Tam 30 gün boyunca günde 3 litre su içecek, tecrübe ve deneyimlerini not edecektir. Bir de yüzünün fotoğrafını çeker ve 30 günün sonunda da bir yenisini. Sonuçlar mucize gibidir. Kendi bile inanamaz: "42 yaşındayım, ama ilk fotoğrafta 52 gibi görünüyorum. Şoktayım!"




Kaynak: Daily Mail


Baş ağrıları ve sindirim sorunları, daha ilk haftanın sonunda, kendiliğinden yok olurken, 4 haftanın sonunda cildi muazzam canlanmış; kendi değimiyle "yeniden doğmuş"'tur. Yenilenmiş. Işıltıya kavuşmuş. Lekeler ile birlikte çizgiler de hafiflerken, cilt yeniden elastikiyet kazanmıştır.

Dahası var! Hem de neler!

İlk haftada, yeniden sabah yogasını yapma gücünü bulur.
Bu kadar su ile karnının şişeceğini düşünürken, 2 haftada düzleşmeye başladığını görür. Eşinin dediğine göre de, selülitler kaybolmaya başlamıştır.

Üçüncü haftanın sonunda, sabahları uyandığında gözlerini ovuşturmayı bıraktığını anlatır. Gözlerdeki kuruluk yok olmuştur. Göz kapaklarının esnekliği artmıştır. 
Sürekli seyahat halinde olduğundan, artık o kadar da yorgun hissetmeyip, uzun bir yolculuktan sonra bile işine odaklanabiliyordur
Açlık ile susuzluk arasında farkı artık öğrenmiştir.

Ve dördüncü hafta sonunda, "Cildim bebek gibi oldu." derken, "Beslenmemde herhangi bir şeyi değiştirmemiş olmama rağmen çok daha sağlıklı, daha enerjik ve daha ince hissediyorum." diye ekliyor. 4 haftada belden 2.5 cm vermiştir.


Bakınız, zati, akıllı su filtre markalarından biri de olayı Infographic'e dökmüş:





E şimdi ben bu gazla "30 günlük bir su içme Challange"'ına başlamaz mıyım? Belden 2.5 cm diyor hatun!



Jennifer Aniston



Sarah ablamızın deneyimlerinden aldığım tüyolar ile Günde 3 litre Su içme, içebilme Kuralları şöyle:



1. Sabah uyanır uyanmaz su içilecek! Her iş gibi, buna da sabahtan başlamazsan olmuyor! Bir de limonlu su olursa, ılık, değmeyin güzelliğime.



2. Su şişesi yanı başından eksik edilmeyecek. Adımsayarım gibi, gerçi adımlar pek bir vahim ya şu ara, boynuma şişe mi assam?!

3. Aşka getirecek su şişeleri çok etkili! Malum, aşk insana her şeyi yaptırır! Gisele ikoncanımızın yanından ayırmadığı, bkr şişelerini birileri memlekete getirse ya! 




Gisele Bündchen



Gisele Bündchen

Neyse, o olana kadar, evdeki ve ofis masamdaki litrelik cam şişelerimin üzerine şirinleştirici kalpler çizeyim. Şu cam kalemlerinden alayım.

Kırılmaması için kalbini şişeye saklamaya
karar veren bir kızın hikayesi

4. Yemek yemeyi, hatta atıştırmayı bile hak etmek için, önce su içilecek. Su içmeden herhangi bir şey yenmeyecek!


5. Kafein, alkol, diüretiktir, amman. Oldu ya içtin, 2 katı kadar su içmek lazım gelir.

6. Gün, hakkettiği kutlamaya yakışır, su ile tamamlanacak! Elma sirkelisi cana can katacak!



Şuraya bir de tablomuzu ekleyelim:








Ben bir 20'li yaşlarıma döneyim; sonları oluyor gerçi ya, hatta pek bir sonu ya, olsun; geliyorum. :-) ;-)






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...