leptin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
leptin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Temmuz 2015 Cumartesi

Hadi inşallah


Matofin'e daha fazla dayanamadım, bıraktım. Zaten Haşimato'nun verdiği yorgunluk var, üstüne bu diyabet ilacı ile tam uyurgezere döndüm. Göz kapaklarımı açık tutmak için harcadığım enerjiyle 2 kilo verdim, o derece!

Tiroid için ilaca başlamadık zaten. Aman eksik kalsın. İçim dışım doktor, test ve ilaç oldu.

Derken, o olağanüstü şahane programıma uyunca, dün sabah da ne göreyim tartıda:





Ki, 2 sabahtır, Sun Salutation'ımı yapamıyor; uyku durum hali devam ediyor çünkü; akşamları da bir Tadelle King Size götürüyorum.
Günlük minimum 5000 adımı bile yapamadığım zaman oldu. Ha zati, yapabilsem de ancak o kadar hani.







E bir de dün akşam bunun kutlaması yapıldı. Hayır bu kutlamalar neden yemek ve içmek üzerine odaklı hep, anlamıyorum yani.
Bu sabah tartıya korkuyla çıktım ya... Ama bir bakmışım ki 61.6. Olleyyyyyyy...
Aman, "Ahanda bu iş pek kolay" şımarmalarına girmek yok! Ki bu en tehlikelisi... Dağılıverirsin valla...

Şimdi, her şeyleri daha da şahane yaparsam, Pazartesi 59'u, kıyısından köşesinden görür müyüm ki?
25 Temmuz'a biletimi de aldım. 3 hafta var. 54'lere düşsem mesela. Olur mu ki acaba?

Hadi inşallah... <3 <3 <3 <3








23 Haziran 2015 Salı

Çok fena dirençlere gelmişim!!!


Prof. Dr. Dahiliye amcama göre de turp gibiyim. Hayır bileydim, kanımdaki vitaminleri mineralleri ölçeceğini, ona hepsinin optimal olduğunu söylerdim yani. Onca teste gerek yoktu hani. :-p

Prof. Dr. Kadın amcam kılıklı o da; "Bunlar doğal kilolar. Biraz dikkat ettin mi, verirsin hepsini.". Yemek günlüğüm, Instegram hesabımı açıp, yediğimi içtiğimi dökesim geldi önüne de, neyse şimdi.

"Böyle de güzelsin." tatlılığıyla da bitirmiyorlar mı konuşmayı, bir şey de diyemiyorsun ki.


Ayrıca, bence de, kadın vücudu her hali ile güzel. Bizzat şuraya yazmışlığım var.







Amma ve lakin, o dolgun hatlar da, ince bir bel ile çekici. O seksi WHR=0,70 oranlı olanı (detaylar için tıkla) yani. 
Dahası, "sağlıklı kadın"'ın tıbben tanımı da, tam da bu.







Şaka etmiyorum. Bel bölgesinin yağlanması, iç organlarının da yağlanması demektir, ve hele hele kadın için çok tehlikelidir, ölümcüldür.



Aldım soluğu Bayan Prof. Dr. Endokrinoloji'de.

Durum şu:


  1. Ne kadar hormon terapisi görüyor olsam da, ki ben bir ara onu da bıraktım, gerçek östrojenin yerini alamıyormuş bu sentetik hormonlar. Bedeni kandırmaya yönelikmiş bu terapiler. Östrojenin azalması ile vücut daha az yağ yakmaya yönelmek ile kalmayıp, yağ yapan pis bir enzimi de harekete geçiriyormuş. Adı ALDH1A1 olan bu sinsi enzim, en tehlikelisi olan iç organlar etrafında yağ birikimlerine sebep oluyormuş.
  2. Ve maalesef bu yağlanma, bende, Tip 2 Diyabet'e, İnsülin Direnci, (Karatay Teyzemin ekleyeceği üzere) Leptin Direnci yani (Prof. Dr. Ahmet Aydın'ın tanımıyla) Metabolik Sendrom'a yol açmış.
  3. Bunlar yetmezmiş gibi, Tiroid ultrasonunda çıkan, çeşit çeşit nodüller. Tam 24 tane. 2 tanesi biraz büyük gibi ama, neyse ki, şimdilik bir biyopsiye gerek yok. Yakın takibe alacağız.
  4. Kan testlerini inceleyince de, ne görelim?! Meğer bende Haşimato hortlamış. O da yetmemiş, Tiroid hormonları hızını düşürmüş, Hipotiroidi hastası da olmuşuz.



Daha başka kilo yapan hastalık var mı bilemedim!!! Tam başlayacağım isyanlarıma, sövmelerime, hatta dümdüz saydırmalarıma, ağzım dolu dolu, içten içten böyle; garip bir rahatlama düştü içime.

Tüm bu yaşadıklarımın, sebepleri çıkmıştı artık ortaya...


  • En sağlıklısıyla besleniyor olsam da gittikçe artan kilo ve yağlanma,
  • Dinmeyen ödem ve şişkinlikler,
  • En şahane uykuları alsam da, geçmeyen, süründüren yorgunluk, halsizlik, isteksizlik hali,
  • Karbonhidrat atakları, tatlı krizleri,
  • İlaca bile inat eden kabızlık,
  • Şu sürekli "Burası çok soğuk"'lu üşümeler,
  • İncele incele sürekli kırılan, artık oje sürülemez olan tırnaklar,
  • Baş ağrısı, kas krampları...



Sonunda...
Ne ile savaşmam gerektiğini biliyorum artık...


Yaz üstü gelmeyeydi hepsi üst üste, iyiydi de...
Neyse...








Şimdi, hiç zaman kaybetmeden;






  • En pembe GI ile beslenme zamanı...
  • Meyveye bir süre tamamen ara versem iyi olacak.
  • Hatta, tahıldan da uzak durayım.
  • Leptin dostumuz en şahanesiyle çalışsın diye erken akşam yemeği...
  • Tüm bu dirençleri kırmak için, akşamları en az 40 dakikalık yürüyüşler pek pek mühim.
  • Sabahları Surya Namaskar hormonlara şahane geliyormuş, onsuz güne başlamayayım.
  • Hatta iyicene yogaya vereyim kendimi... Öyle ya, beden ile bağlantıyı kopardık sanki...








Zati, tüm bu dirençleri de aşarsam, tarihe de geçerim herhalde. Kitap da çıkarırım üstüne: "EN ALAYLI İNCELME UZMANININ TÜM SIRLARI" diye. :-p
E ben gideyim o halde...









9 Şubat 2014 Pazar

Zayıflatan Güzellik Uykusu

Sevgili Karatay Teyzem'in diyetinin 24 saatini özetlediği liste, İYİ bir UYKU ile başlar.


Liz Vaccariello Flat Belly Diet! kitabında aynen şöyle yazar:
DAHA ÇOK UYUYUN! Yüzyılın başında elektrikli aydınlatma yaygınlaşmadan önce tutulan günlükler bize insanların her gece 9 saat uyuduğunu gösteriyor. Bugünlerde 7 saat uyusak şanslıyız. Bu durum bizim sadece yorgun olmamızı değil, stresli ve şişman olmamızı da sağlıyor. Uykusuzluk iştahın artmasını sağlayan ghrelin hormonunun artmasına ve vücut yağını düzenleyen leptin'in azalmasına neden oluyor. Az uyumak, bedenin yağ depolamasına, metabolizmanın yavaşlamasına ve daha fazla yeme istediğine yol açıyor. Sizi uyarıyorum: Hiçbir şeyi yapamasanız bile, Düz Karın ve İnce bir Bel için yapılacaklar listesinde ilk sıraya "İYİ BİR GECE UYKUSU"'nu koyun!
Audrey Hepburn "Breakfast at Tiffany's"


Süper eğlenceli abimiz, Spor Bilimcisi Venice A Fulton Six Weeks to OMG: Get Skinnier Than All Your Friends 'de GÜZELLİK UYKUSU bölümünde, biz kızlara şunları öğütler:

  • Güzellik Uykusu, tüm bedeni onarır ve tüm ana sistemleri yeniler!
  • Güzellik Uykusu, metabolizmayı yağ yakmaya programlar!
    • Bikini'nin Notu: Hele biz kızlar için pek bir önemliymiş bu. Zira uyku bir sürü kimyasallarımızı yeniden düzenlerken, tiroit hormonu da bunların başında geliyormuş. Uzun güzel bir uyku boyunca tiroitler de mis gibi dinlenir ve sabah biz uyanınca o da başlarmış canavar gibi çalışmaya. Ve tiroit yüksek olunca da, metabolizma gelir turbo kıvamına. Biz, zayıflamak isteyenler için budur'
  • Uyku, cildinizi, saçlarınızı ve tırnaklarınızı güzelleştirir!
    • Bikini'nin Notu: Uykuda, Güzellik Hücre'lerinin üretimi ikiye katlanırmış! E, yatak odamız, Güzellik Salonu'ymuş ya!
  • Uyku, yağ yakan büyüme hormonu salgılamanızı sağlar!
  • Güzellik Uykusu, kasları onarır!



Benim hemen uyuyasım geldi bile! ;-)))






Ama önce, Ayşegül Çoruhlu'nun UYKU üzerine notunu ekleyeyim:

Alkali olmak için de, yenilenmek için de İYİ bir UYKU şarttır. Melatonin çok kuvvetli bir anti-aging hormonudur. Gece boyunca büyüme hormonu ile birlikte yaşlanmayı geri çevirmeye çalışır (Bikini: "WOOOOOO!").


Tamam o zaman, Zayıflatan Güzellik Uykusu nasıl olurmuş, detaylara bakmalı:

  • Şekerleme kediler içinmiş. Biz insanların derin uykuya, dolayısı ile günde bir kez uzun uykuya gereksinimi varmış!
  • Mutlaka gece uykusu şartmış!
  • Saat 23:00'te yatmak, melatonin ve büyüme hormonu için ideal zamanmış!
  • Uyku süresi 7-9 saat olmalıymış! İşte bunun üzerinde çalışmam gerek! Zira hafta içi benim uykular oluyor ancak 5-6 saat, hatta bazen 4!
  • Serin ve temiz hava gerekirmiş! Kolay, yatmadan camlar açılsın!
  • Yatak odası mümkün olduğunca karanlık olması gerekirmiş!
  • Yatak odasında elektromanyetik alanı yok etmek gerekiyormuş! Tamam, televizyon yok ama, cep telefonları, iPad'ler ne olacak?!
  • Üzerimizdeki elektriği de yatmadan topraklamak lazım gelirmiş! Balkona çim mi döşetsem acaba? Neyse ki, zeminlerim taş ve doğal parke. Yatmadan bir süre çıplak ayak yürümece. Ya da ayakları deniz tuzu dolu suya sokmak da bizi topraklarmış! Denizi niye bu kadar sevdiğimi şimdi anladım!
  • Saat 17:00'den sonra kafein ve alkol, karaciğerin stres hormonu kortizol'ün sabaha kadar kandan temizlemesini azaltırmış! Bitki çayları gelsin! Yatmadan önce Elma Sirkeli suyumuzu da atlamayalım o zaman! Temizlensin her şeyler!
  • Yatmadan 3 saat önce zorlayıcı egzersiz önerilmezmiş! Yoga ve yürüyüş canmış!



Haydi Bikini fırla! Zayıflatan Güzellik Uykunu hemen programla!


..ve gelsin İNCECİK hallerle, hoplaya zıplaya Günaydınlar.. ;-))))













23 Kasım 2013 Cumartesi

Kış Günü Zayıflamanın Yolu

Tam da dün akşam, kış ve metabolizma araştırması yaparken, aslında soğukta vücut ısınmak için daha da fazla çalışıyormuş’u öğrenip, "e o zaman neden takılıp kaldım ben bu 53'lü kilolaraaaaaaaaaaaa????????" cinnet anımda, Didocuğum'la kız sohbetinden kalma Lay's Klasik'i, çoktandır boş olan abur cubur dolabından nasıl aldım da lüplettim, bilmiyorum. Tek hatırladığım, biten poşeti, ellerimin arasında tüm hırsımla buruşturup, sinirle çöpe atışım. E, o bir kutu %100 Malt da gitmiş ya arada…
Erkenden zıbarıp yattım.

Sabah, tartı da farklı bir şey görmeyeceğimi kanıtlama burukluğu…

Instagram’la moral bulayım… Can dostlarımın şahane Günaydın fotoğraflarıyla, kendime geldim.

Ben bir ölçülsem mi acaba? Olur ya?

Vallahi de billahi de 67 cm! Ama bu?

La la laaaa.. Lalallallllaaaaaaaa… YUPİİİİ YUPİİİİİ YUPİİİİİİİİİİİİİİİİİ…

Yahu, zaten, bir sıkılaşmadır, bir her kasla en ufak harekette merhabalaşmaktır, daha bir dik durmalardır oluyordu #BikiniylePlankYapıyorum ‘a başlayalı! Kiloda gram oynamasa da DARALMIŞIM en şahanesinden işte… Rekor günlerine geri dönülmüş! Mutluluk Dansı yapılsın!!!!






Bu arada, kışın kilo almanın asıl olayı, soğuk değil, yetersiz gün ışığından kaynaklanıyormuş. Gün ışığının, meğer insan üzerinde müthiş derecede önemi varmış. Gün ışığını yeterince yakalayamayan beden, kortizol, serotonin ve melatonin seviyelerini koruyamıyor ve D Vitamin’i üretemiyormuş.

Gün ışığı olmayınca, kortizol fırlayıp “Amman sakın yağ yakma, tehlike var!” mesajı gönderiyor, kilo vermeyi neredeyse imkansız hale getiriyor. Serotonin düşüyor, mutluluk zararlı karbonhidratlarda aranıyor! Melatonin gereğinden fazla üretiliyor, sürekli bir bitkinlik hissiyatına sokuyor.


O halde, napıyoruz:
  1. Kortizol'a karşı uykumuzu düzene sokuyoruz. Biraz daha erken, saat 23:00 gibi yatarak, günlük 8 saatlik uykumuzu mutlaka almaya çalışıyoruz.
  2. "Ey melatonin, artık dur!" mesajını beyne yollamak için, uyanır uyanmaz kendimizi cama veya balkona atıyoruz.
  3. Omega-3'ü arttırıyoruz.
  4. Yanı başımızdan sağlıklı atıştırmalıkları eksik etmiyoruz.
  5. Kar da, kış da, yağmur da, çamur da olsa, açıkhava yürüyüşlerimizi eksik etmiyouz. Zira, bulutlu havalarda bile yarım saatlik açıkhavada aerobik egzersiz, serotonin seviyesini tedavi edici hale getiriyor. Bu etki, kapalı mekanda 2.5 saatlik aerobik egzersizle ancak yakalanabiliyor.


D Vitamini yağ hücrelerini metabolik olarak aktif hale getirip, özellikle de bel ve karın bölgesi yağlarının yakılmasını sağlıyormuş, Dr. Öz’ün (www.doctoroz.com) Women’s Health Dergisi’nin çıkardığı The Vitamin D Diet kitabının tanıtıldığı programda anlatılıyor. Gerçi, Karatay Teyzem’de pek bir söyler ya. Her şeyin bir zamanı var mı diyeyim? Ya da, insan, canı isteyince anlıyor mu?

Yine aynı programda, D Vitaminin Leptin hormonunu da yükselttiği anlatılıyor ki, Biricik Karatay’ımın tanımladığı üzere: “Leptin hormonu iştahı kapatan, yağları yakan hormondur.”

Ben şimdi D vitamini zengini yiyeceklere kendimi vermem mi? ;-)
 

İşte mideye güneşi doğuracak yiyecekler:


·         Yumurta

·         Süt ve süt Ürünleri, özellikle Yoğurt

·         Balık, özellikle Uskumru, Somon ve Ton

·         Balık Yağı

·         Mantar






Güneşimiz bol olsun! ;-)









19 Mayıs 2013 Pazar

Şişmanlığa Elveda, Mutluluğa Merhaba!

Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay'ın "Karatay Diyeti'yle Yaşam Boyu Sağlık" kitabını bugün alığım gibi bir çırpıda bitirdim. Ne doğru yolda olduğumu bir kez daha anladım. Birkaç düzeltmeye ihtiyacım var. Onları da yaptık mı "Şişmanlığa Elveda, Mutluluğa Merhaba!"



%100 Karatay'cı Olma Zamanıdır:

4 Haftada Süper Sağlık  programıma yapmam gereken ekleme veya düzeltmeler şöyle:
  • GI'i düşük besleniyordum. Ancak meğer %100 tam buğday bile 60-70'lerde. Ona da artık elveda. İnsülin ve leptin direncini kırana kadar unlu her şey tarihe gömülüyor. Hem belki de glütene alerjim vardır. Onu da böylelikle çözmüş olurum.
  • Sabah mutlaka 2 yumurtalı kahvaltı yapılacak. 08:00-09:00 arası. Evden çıkmadan yapabilirim sanırım.
  • Öğlen yemeği 13:00-14:00 arasında olacak.
  • Ara öğünlere paydos! Ancak acil durumlar için taze badem, ceviz, taze kaju yanımdan ayırmıyor olacağım.
  • Akşam yemeği 19:00-20:00 arasında yapılacak ve akşam 8'den sonra hiçbir şey yenmeyecek. Çay ve alkali su her daim olabilir. İşte benim yaptığım en fena şey bu galiba: Yok geç iş yemekleri, arkadaş toplantıları... Neredeyse yatana kadar bir şeyler yiyor içiyor olma durumu... Artık buna da bir dur!
  • Uyku önemli. Vücut gece karanlığından uyuyarak şifasını almalı. 7-8 saat olmalı. 23:00-24:00 arası yatmalı artık.
  • Yürüyüş! Yürüyüş! Yürüyüş! Adımsayar aldım malum. Bu toto kaldırılıp, o adımlar atılacak! Nokta!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...