Yıllarca yaptığım, hemen sonuca varma istekli yo-yo diyetlerden, sağlığımı yitirmişim resmen. Halsizlik, yorgunluk, merdiven bile çıkamayacak güçsüzlük, sabahları uyanamama, çarpıntılar, böbrek ağrıları, taşları, düşen şeker ile oluşan bilinçsizlikler, tiroidlerin kafayı yemeleri, zorlu PMS dönemleri...
Birinden bile haber yok desem.
Sabahları zımba gibi uyanıyorum. Hele şu son 2 haftaki program yoğunluğunda, iş yemekleri, arkadaş toplantıları, şampiyonluk kutlamaları eşliğinde gece 2'de yatmalar ile, hop diye sabah 7'de uyanmayı hayal bile edemezdim. Dün gece derbiye misafirlerim vardı: Bir büyük eşliğinde derin muhabbet, arkasından ortalık toplama derken, oldu saat yine gece 2. Sabah erkenden fırlayıp yoga yaptım desem.
Bu ay, ne "bugün mü yarın mı" tedirginliği, ne "nereye gitti bu yine"'yi, ne de "haydaaaa, ayda 2'ye döndü bunun adı"'yı yaşamadım. Tam zamanında, 28 gün döngüsünde, pre-menstrual sendrom nerdeyse hiç yaşamadan karşıladım bizimkini.
Velhasıl, artık, gerçek anlamıyla HAYAT DOLUYUM.
Ve ben bu hal duruma BA-YILLL-DIMMMM! ;)
4 Haftada Süper Sağlık (Neler Yaptım):
- Uyanır uyanmaz ilk iş ve yatarken son iş olarak bolca Alkali Su içtim.
- Yanımdan pH damlamı hiç ayırmadım.
- Sassy Su, Sassy Su, Sassy Su!!!
- Her öğüne bolca çiğ yeşillikler ekledim.
- En iyi protein kaynağı, yumurtadan vazgeçmedim.
- Beyaz ekmek tarih oldu. Kepekli falan da hikaye. İlle de %100 tam tahıllı!
- Heh bir de şu probiyotik tabletler. Her güne 2 tane.
- En önemlisi: Şeker denen iblisi ve onun tüm sahte arkadaşlarını, bir daha hiç görüşmemek üzere hayatımdan kovdum!