13 Mayıs 2013 Pazartesi

4 Haftada Süper Sağlık

Bikini Projesi'ne başlayalı tam 1 ay oldu. Çok uzun zamandır kendimi bu kadar iyi, bu kadar zinde, bu derece canlı, böyle muhteşem hissetmemiştim. Enerji doluyum. Sağlık fışkırıyor içimden. Yeniden doğdum sanki.

Yıllarca yaptığım, hemen sonuca varma istekli yo-yo diyetlerden, sağlığımı yitirmişim resmen. Halsizlik, yorgunluk, merdiven bile çıkamayacak güçsüzlük, sabahları uyanamama, çarpıntılar, böbrek ağrıları, taşları, düşen şeker ile oluşan bilinçsizlikler, tiroidlerin kafayı yemeleri, zorlu PMS dönemleri...

Birinden bile haber yok desem.



Sabahları zımba gibi uyanıyorum. Hele şu son 2 haftaki program yoğunluğunda, iş yemekleri, arkadaş toplantıları, şampiyonluk kutlamaları eşliğinde gece 2'de yatmalar ile, hop diye sabah 7'de uyanmayı hayal bile edemezdim. Dün gece derbiye misafirlerim vardı: Bir büyük eşliğinde derin muhabbet, arkasından ortalık toplama derken, oldu saat yine gece 2. Sabah erkenden fırlayıp yoga yaptım desem.

Bu ay, ne "bugün mü yarın mı" tedirginliği, ne "nereye gitti bu yine"'yi, ne de "haydaaaa, ayda 2'ye döndü bunun adı"'yı yaşamadım. Tam zamanında, 28 gün döngüsünde, pre-menstrual sendrom nerdeyse hiç yaşamadan karşıladım bizimkini.

Velhasıl, artık, gerçek anlamıyla HAYAT DOLUYUM.
Ve ben bu hal duruma BA-YILLL-DIMMMM! ;)


4 Haftada Süper Sağlık (Neler Yaptım):
  • Uyanır uyanmaz ilk iş ve yatarken son iş olarak bolca Alkali Su içtim.
  • Yanımdan pH damlamı hiç ayırmadım.
  • Sassy Su, Sassy Su, Sassy Su!!!
  • Her öğüne bolca çiğ yeşillikler ekledim.
  • En iyi protein kaynağı, yumurtadan vazgeçmedim.
  • Beyaz ekmek tarih oldu. Kepekli falan da hikaye. İlle de %100 tam tahıllı!
  • Heh bir de şu probiyotik tabletler. Her güne 2 tane.
  • En önemlisi: Şeker denen iblisi ve onun tüm sahte arkadaşlarını, bir daha hiç görüşmemek üzere hayatımdan kovdum!





12 Mayıs 2013 Pazar

Beni ben yapan: ANNEM

Biriciğim,
yaşam kaynağım,
en muhteşem varlığım,
savaşma sebebim,
gönlümün ilacı,
koruyucu meleğim,
sığındığım liman,
hayat ışığım,
güneşim,
kraliçem,
her şeyim,
biricik MAMİŞKOM!
 
 
 
Beni ben yapan
ve
ben olmama izin veren
Canımmmm Annemmm!
 



Sen dünyanın
en ŞAHANESİSİN!
 





SENİ
ÇOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOK
SE-Vİ-YOOOOOOOO-RUUUUUUUUUUUUUMMMMMM.






ANNELER GÜNÜN
KUTLU OLSUN!



 

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Sahilde Yapılacak Hareketler #16













Güneşi kalplemek.

Sahilde Yapılacak Hareketler #15









Deve Güreşi


Benim Minik Frittata'larım

En iyi protein kaynağı malum yumurta. Hele bir de Cage-Free olursa, değmeyin sağlığımıza. Haşlanmış, rafadan, tereyağında sahanda, omlet çeşitleri derken yeni bir çeşit için buyrun benim Minik Frittata'larıma.

Frittata, İtalyan'ların Omleti. İçine aklınıza gelen keyfinizce malzemeler ekleyebileceğiniz bir yumurta yemeği. Püf noktası, yumurtayı iyicene çırpmak. Ne kadar iyi çırpılırsa o kadar kabarık ve böreğimsi oluyor. Omlet gibi tavada yapılan Frittata'yı, ben fırında denedim. Şahane oldu. ;)



Mini Frttata için Malzemeler:
  • 5 Cage-Free Yumurta
  • 200 ml taze Krema
  • 5 dal Taze Soğan, Frenk soğan da şahane olur
  • 3 demet taze nane
  • Çay bardağı dolusu taze rendelenmiş Parmesan Peyniri
  • Tuz
  • Karabiber
  • Zeytinyağı


Hazırlanışı:
  • Fırın 170 derecede ısına dursun.
  • Derin bir kasede yumurta, ince ince kıydığınız taze soğan, taze nane yapraklarını ve Parmesan Peynirini iyicene çırpın.

  • Yavaş yavaş eklediğiniz krema ile tüm malzemeleri çırpmaya devam edin.
  • Dilediğinizce tuzlayın, biberleyin.
  • Muffin Kek Kalıbını peçete ile zeytinyağlayın.
  • Yumurtalı karışımı kaşık yardımıyla kek kalıbına eşit şekilde dağıtın.

  • 15 dakika fırında, Frittata'lar kabarıp, üzerleri hafifçe kızarana kadar pişirin. Benimkiler biraz fazla kızardı. Siz daha güzelini yapın. :)



Hepsi bu kadar. Umarım beğenirsiniz. Yorumları bekliyorum.
Afiyetler olsun.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...