Hiç de korktuğum gibi olmadı. Meğer "Sigarayı BIRAKMIŞ!" destanı öyle bir yayılmış ki, daha ben varmadan, yazlıkçı camiasında (onlar kimler dersen buraya tıkla) bu yazın da kahramanı oluvermişim.
Beni tebrik eden edene... Sarılan sarılana... Alkışlayanlar... "Helal be sana!" diye haykıranlar... "Bana ümit verdin.", "Umut oldun." diyenler... "10 numarasın!" hareketi çekenler...
Kutlayan kutlayana...
Bir ara kuzen, gaza gelip, beni omuzlarına alası geldi de, artık o kadar hafif olmadığımı o an fark edince, "Tamam, tamam." diyerek yavaşça bıraktı.
Benim için o kadar da büyütülecek bir şey değildi oysa. Zira, "Sağlıklı Yaşam Tarzı Manifestosu" (yazı için tıkla) eden birinin sigara içmeye devam etmesi kadar saçma bir hareket yoktu. Körpe gençliğimde, tamamen özenti ile başladığım bu pisliğe son vermekte, geç bile kalmıştım.
Ve herkesler kutlayınca, o an anladım, ben büyük bir şey daha başarmıştım, esasında. Hem de onca problemin, üzüntünün arasında... En başta, kendim bir kendimi kutlamalı, alkışlamalı, tebrik etmeliydim ya! Hatta, "Dur gel bir öpeyim seni!" :-D
"Affferin kız sana!". ;-)
Konudan haberdar olmayanların "Sende bir başka güzellikler var? Ne yaptın sen böyle?" girizgahı ile, ortak kanı, yüzüme müthiş bir canlılık ve süper bir sağlığın geldiğiydi. O kadar ki, ışıl ışıl parlıyordum sanki. ("Yok artık!" dedikçe dedim de, vallahi de, herkeslerden aynı yönde şahane yorumlar yani. "Vay anasını" sevinçleri, şımarıklığı, kıs kıs ve bolca gülümsemeli...)
Ha o fazlalıklar mı? Aman gayet normalmiş ya. Annesi, teyzesi, bir tanıdığı da, sigarayı bırakınca kilo almıştı. Hatta sigarayı bırakıp da kilo almayan zaten yoktu ki. Tiroidi az çalışmaya başlayan, şekeri fırlayan bile vardı. 6 ay sonra, yavaş yavaş her şeyler yeniden yoluna giriyordu. (Ollley, 1 ay kaldı bu geçiş dönemini tamamlamaya.)
Velhasıl, alınan bunca gazla, bu yaz, tam bir kutlama hal ve hareketleri ile geçti. Coştukça coşuldu...
Kendime 65 kiloya kadar izin vermiştim de, 64,7'de kalmışım. Ohhh maşallah... :-p
De, herkesler "bunlar sağlık kiloları" dese de, pek de katılmamak, hatta kapılmamak lazım geliyor gerçekte. Ne kadar kilo, o kadar kısalan ömür. Hele de kadınlar için. Hayır zati, yapılacaklar listeme şöyle bir bakınca, benim en az 95'ime kadar yaşamam gerek.
13 Ağustos 2015'te 97 yaşına giren, dünyanın en yaşlı Yoga hocası Tao Porchon Lynch |
Bir de; e 40'ıma girmişken, şöyle bir 20'liklere taş çıkartasım var. :-D :-p
Neyse uzatmayayım, çeneyi bırakıp, artık yavaştan toparlamaya bakayım.
Yeniden yola girmek deyince, işe Bikini style ;-) plank challenge ile başlamak lazım gelir. Doğru dozla, öyle bir ateşlemeye başlar ki bedeni, en dip köşesine kadar, "Amanın nereden çıktı bu motivasyon?", "Nasıl da odaklandım ben yeniden doğru yola!" türü sözleri, düşünceleri tekrar tekrar eder olursun.
Mucizeler yaratan bu Bikini'nin Plank Challenge'ına (detaylar için tıkla) çeşitli versiyonlar da eklesem mi ki acaba? ;-)
(Daha düşünürken gaza getiriyor insanı, gördün mü be ya!)
Ahhh, e bir de Su var elbette. Baksana şu yazına; "Sihirli" Alkali Su (buraya tıkla) ve hatta şuna da; Günde 3 litre Su ile 10 Yaş Gençlik (tıkla).
Her şeye yeniden başlamak için tek ihtiyacın bir Yoga Matı ve de şifa dolu Alkali Su... Bu kadar kolay ve basit ya aslında; hatırlayana... :-)
Eureka! ("Hatırladım!" manasında! :-p)