18 Temmuz 2014 Cuma

"12 günde Bikini'li Tatile Hazırım!" Gün 3


Kilo: 55
Olllleyyyy 2 günde -600 gram.

Beli aynı görünce, diğer gözüm açılmadan dayadım at kılı fırçalı masajı.

Eh, baya bir zorlayacağa benzer bu yeni hormonal durum. Beden de şaşkın; benim gibi korkuyor o da anlaşılan. Bildiği en iyi şeyi yapıyor, yaşam kaynağı organlarının çevresini yağ ile koruyarak. Ona, "Yok bir şey tatlım, doğal bunlar!" demek lazım da...

E ya, ben şu GNC desteklerimi de almadım dün hiç. CLA'yı bu ara düzenli alayım.

Bir de Sassy Su'ya ihtiyacım var, da Taze Zencefil'e kıtlık mı girdi ne? Ne zamandır ne Migros ne de Macro Center da yoklar. Ben bir şekilde İstinyePark'a kaçayım öğlen. İstinye Manavı'nda vardır illa.

Sabah Yogası dün gibi.

Limonlu su eşliğinde Acetyl-L-Carnitine alpha-Lipoic Acid, Triple Strenght Fish Oil +Resveratrol ve HSN formula.

08:40 2 Olgunlaşmış Muz

12:30 İstinyePark Masa'da eksik etmedikleri Himalaya Tuz ile Antrikot Külbastı ve yanına istenen yeşil salata.




Ve minik serçelere bırakılan ekmek sepeti.




Ofise dönelim. Saat 16:00'daki toplantıma hazırlanayım. Ama önce İstinye Manavı'na.

Oh be, Taze Zencefil:



O Sultandağı kirazı değil mi?! "Bir kilo saralım lütfen!" ;-)


17:30 Toplantı halinde iç ses: 
"Bu toplantı daha uzun sürer. Kaldık mı yine trafiğe?! Ama daha adımlarımı tamamlayacağım ve yogam var. Yazımı da yazmam gerek!
Yaz da geldi, hafiflemedi işler. Aksine lansmandır, mağaza açılışlarıdır.. Nefes alamadık bir türlü! Nefes demişken, vallahi bazen çok zorluyor bu ikizlerin olağanüstü şişkin halleri. Verdikleri rahatsızlık bazen ağlatır derecede. Mamografi bu yüzden yetmedi, "parankimi fibroglanduler elemanlardan ileri derecede yoğundur", ultrason da gerekiyormuş. Offf, Cumartesiye randevu alayım da, başlayayım şu hormon tedavisine! Hayat böyle geçmez!
Yaw bu arada, ben toplantıyı da şahanesiyle yürütüyorum, kendimle de sohbeti kesmiyorum, nasıl oluyor bu? Erdim ben galiba? Ya da kafa toptan koptu, hayırlısı...
Amanınnnnnnn, o masadakiler de neeeeee? Bunları kim getirdi? Yoksa, yoksa.. Evet, eminim! Bunlar Yummy Cupcake! Allah'ım sana geliyorummmmm!




Şu en öndeki, Original red velvet!!!
Çözüm önerileri için mikrofonu karşıya bırakıyorum ve hepsini götürüyorum!
Aman Tanrımmmmmm mmmmmmmmmm..."


Eve gelmem oldu 21:13. Bir gram halim yok! Azıcık oturayım! Yok oturmayayım! Gözümü kapatayım, plank'a geçeyim. Sahillerdeyim. 2:00 dakika üzerine Gün 1 sıralaması!


İkizlerin şişkinliği bacaklara kadar indi! Bu şişkinlikten kurtulmanın en şahane yolu Shoulderstand 'de durayım az biraz.



Selüliti bırak, varisleri bile yok eder; hormonları da dengeler; kalsiyum sentezine iyi gelir; cilt kırışıklıklarını dahi siler! Ohhhh, Shoulderstand 'lerin daim olsun kuzu!


Yapmışken, görünüş itibari ile, pek bir garip olan, amma ve lakin, geleneksel yoga öğretilerinde, "her türlü hastalığı yok eden" olarak geçen, Fish Pose 'da da durayım. En basit hali ile:




Ben bu duruşu biraz geliştireyim. Baksana millet neler yapıyor:




Duşlar, bakımlar. Toplam adımlar: 6,892


Sassy'miz de yarına hazır!



İyi geceler...



16 Temmuz 2014 Çarşamba

"12 günde Bikini'li Tatile Hazırım!" Gün 2


Öyle balkon muhabbetlerinden sonra kaçarsın tartıda işte! Amanın geç kaldım...

Limonlu su ve 30 saniye duruşlardan oluşan Chair'a eklenen Twist'ler ile tek turlu Sun Salutation.

Amanın bu ne trafik! Yahu yaza girmedik mi biz?! İBB CepTrafik: "Anadolu-Avrupa yönünde, köprü çıkışında, hasarlı trafik kazası!". Neyse, yaralı falan yok, çok şükür.

Hemen, kortizoldan uzaklaştıracak, dans ettirecek bir müzik atalım!




09:00: 2 Olgunlaşmamış Muz



12:30: Kanyon Carluccio's 'da Insalata Di Mare: Hafif acılı, limon ve zeytinyağı soslu mevsim yeşillikleri üzerinde karides, kalamar, midye ve ahtapot




Bir de deniz tuzu kullanmıyorlar mı? Hastasıyız!

Üstüne de Double Espresso keyfi.






Aman bu sefer işten tam zamanında, 17:43'te çıktım. Oh be, 18:35'te evdeyim. Koştur koştur 2 Keskinoğlu Organik yumurta kayısıya yakın rafadan haşlanır. 19:00 olmadan kaseye kırılıp, Himalaya tuzlu lüpletilir.






Yarı ne giyeceğim derdi olmasın! Bu arada, bel bölgesi gizleme ustası olduk! Şu içime giydiğim askılının üzerine bol bir şeyler geçirmek zorunda kalmadan çıkacağım günler de olacak! ;-)





Ortalık topla, renklileri makineye at derken, ne çabuk geçiyorsa saat, oldu 21:30!

Yoga mat bana gel gel eder!

Önce Taracığım'dan:



Sonra ver elini 1:30 dakikalık Plank.

Gerisi de geldi hemen dünkü halleriyle... ;-)

Ve 30 dakikalık açık havalı, gerçi şimşekler çakıyordu ya, yürüyüş.


Ay bu arada, oh bir mutlu olma sebebi daha! Benimki bayağı bir eskimişti. Bugün The Body Shop 'ta yeniden görünce, üzerine atladım. Canım vücut fırçam!




Bir de yeni SPA FIT BODY SCRUB deneyeyim dedim. İçindeki portakal parçacıkları nefis. Pembe ARINDIRICI EL PEELİNG ELDİVENLERİ 'm ile şahane ikili oldular.



Duştan çıkınca, Clarins ile "Göğüslere Dirilik" ve "İnce Hatlar için Muntazam sıkılık" Bakımlarım.

Elma sirkeli su eşliğinde Gün yazımı bitirirken, gece rüyalarıma girecek, günün Sahilde Yapılacak Hareketi olarak #42 'yi seçeyim:


"İlla üzerine bir şey giymen gerekiyorsa, o da en fazla bu olacak!"


Amanın, su derken, dün ben tamamen unuttum! Ne kadar su içtiğimi hatırlamıyorum. Yeterince içmedim belli ki! Ama bugün tam tamına 4,5 litre Alkali Su'yu şahanesiyle hüplettim. E malum, her bir egzersiz için su eklemek lazım gelir. ;-)

Hareket de demişken, toplam adım sayısı 7,036!



15 Temmuz 2014 Salı

"12 günde Bikini'li Tatile Hazırım!" Gün 1


Kilo: 55,6
Bel: 68

Bu kilo dünden bugüne nasıl 0,2 arttı diye sorayım istersen Bikini sana! Gece gece, ev ahalisinin Çerezza'sına saldırırsan, olacağı bu! :-)

Olsun, hallederiz! ;-)

Sabah, uyanır uyanmaz, dev bardak limonlu su eşliğinde Acetyl-L-Carnitine alpha-Lipoic Acid, Triple Strenght Fish Oil +Resveratrol ve HSN formula ile afyon patlatmaca.

Ardından, "2 haftada DÜZ bir KARIN ve İNCE bir BEL!"'deki 3 turlu Sabah Yogası.

Diş fırçalarken türlü bacak hareketleri.

Doğal at kılı fırçalı, Dr. Murad Sıkılaştırıcı'lı vücut bakımları, ve işe koyuluş.

Trafikte, haber kanalları yerine, eğlenceli müziklerle varılır Ofise.

09:00 2 Muz

12:15 Et Sote, bolca zeytinyağı gezdirilmiş yeşillik yoğun salata ve kısır




İş yoğunluğundan yürüyüşe bile çıkamadım. Sonra bir kaptırmışım ki kendimi, çoktan 18:00'i geçmiş ve trafik almış başını gitmiş. Çıksam, daha çok stres. Biraz daha kalayım, şu mailleri bitireyim. İşte bana da fırsat; bu ara, sinir olduğum bir kendini pek bilmiş bir ekip arkadaşımız var: Serkan. Ona bir kaç mail atayım, işine iş yükleyen! He heeee, intikam budur! Ki ki kiiiiii...

Migros'a da uğrayıp, eve gelmem oldu 21:30.

Üstümdekileri atıp, koltuğa atasım var kendimi veeeee ta taaaaaaaaaaaaaaa... O yoga matını boşuna salonun ta ortasına koymadım. :-D

Ha koltuğa atmışım kendimi, ha mata, Plank'a! Hooooppp, 45 saniyeciklik için kendimi bıraktım da ne göreyim, olmuş 1:30 dakika!




Ardından peşi sıra:
  • 30 saniye Down Dog


  • ve 30 saniye Up Dog


  • ve de 30 saniye Child's Pose ile dinlenmece


  • Tekrar Plank'tan, bu sefer Side Plank'a geçmeyle ulaştım sahile, 30 saniye


  • Kaptırdım gidiyorum, varyasyonlarla.. Ohhhh müthiş.

  • Plank geçişiyle bir de diğer tarafaaaaa...
  • Bitiminde, Down Dog, Up Dog, Cild's Pose'lu dinleniş.

Palmolive Thermal Spa Mineral Massage eşliğinde şahane bir duş!

Gelsin Clarins bakımlar...

Biraz da Can arkadaşımla balkon keyfi: O Jacky, ben %100 malt. Fonda, Linda Hermes "Bonjour Filou".






Adımlar, 4,436 sadece... Bugünlük böyle.. ;-)

Ohhh o kadar şahane hissediyorum ki.. <3 <3 <3

Bir de gece rüyama girsin diye, Sahilde Yapılacaklar Listemden #38 seçeyim kendime... ;-)








13 Temmuz 2014 Pazar

Yeniden "Bikini" oluyorum! ;-) Olmayanı da dövüyorum! :-)


Yaaaaa! Ne de şahane gidiyormuşum amaaaa yaaaaaa! :-(
3 Mayıs 2014 sabahını tekrar tekrar bir okuyayım: "Sahil! Duy Beni! Sana Geliyorum!". Bütün gün Mutluluk Dansı etmiştim. Bir ara göbek bile attım vallahi! Ohhhh yandannnn... :-))))

Şu başıma gelenler olmayaydı, yemin ki Miranda Kerr bel'indeydim şimdi, de ne etcen?!

Neyse. Zati mükemmellik peşinde değiliz! (Yani!? Belki! :-))))
Geçen yazdan daha iyi olayım da, şimdilik, o bana yeter! Zira, "45'lik"'in ağzından çıkacak bir "Ayy biraz kilo almışsın!"'a hiç gelemem! Maazallah, elimden bir kaza çıkar, bayram da bayramlıktan! 
Aman!






Rekoru, "2 haftada DÜZ bir KARIN ve İNCE bir BEL!" programım ile kırmışım!

Beslenme Programım, ana hatlarıyla aynısı olsun!

Yalnız, kahvaltıyı, "10 günlük SÜPER HIZLI ve MÜTHİŞ SAĞLIKLI Zayıflama Programı" ve "Yeni Yıl'a 10 kala, EN HIZLIsından ZAYIFLAMA Programı"'da olduğu gibi yeniden 2 olgunlaşmamış muz ile yapsam daha şahane olacak. Enerjiye ihtiyacım var.

Uyanır uyanmaz Limonlu Su da atlanmamalı! Akşamdan mutfak masasına, sıkacağı ve yıkanmış limonu hazır ediver! Başka işin ne?! ;-)

Yatmadan önce Elma Sirkeli Su da dehşet mühim!

"Akşam üstü atıştırması Candır!" tecrübesinden hareketle, işten çıkmadan mutlak ve mutlak, akşam atıştırması niteliğindeki akşam yemeği yenmeli! Öyle son saniyeye kadar "iş yetiştireceğim"'e kapılıp gitmek yok! Telefonun alarmını mı kurarsın, ne yaparsın bilmem, o 17:00 öncesi akşam yemeği ye-ne-cek!

En fenası, şu ara "Aktif Yaşam Candır!" ve "Her daim Aktifim!" 'lerden pek uzaklaşmış oluşum!

Canım Bikinim! Her halini anlıyorum da, şu işten eve dönünce "Aman çok yoruldum, öldüm, bittim!" hallerini anlamıyorum. Hiç kusura bakma! Bir bana söyle bakayım, ofis çalışanı olarak, tüm gün masa, daha doğrusu Notebook, başında, nasıl oluyor da yorulmuş oluyorsun? Öğle yemeğinden sonra yaptığın yürüyüş dahil, attığın adım anca 3,500 olabiliyor! 9 saat boyunca çalışsa çalışsa, bir parmakların, bir de çenen çalışıyor! Bedenen yorgun olmana imkan yok arkadaş! O seninki sadece bir beyin yorgunluğu, ki, aksine bedeni hareket ettirerek dinlenecek olan! ;-)

Velhasıl, anlaşılan Plank şahane işe yarıyor! E tabi; "Bir kaç saniye öylece durucam! Ne var ki bunda?" ile koyuluveriyorsun işe! Durdukça, bir kendine gelmedir, bir farkındalıktır, bir beden ve zihin arasında kurulan bağdır! Sonracığıma, "Oyyy, canım çekti, ben daha da bir yapayım ne varsa!" -dır!

Hemen #BikiniylePlankYapıyorum , da nerden başlamalı? Malum sadece 12 gün kaldı? 7. günden başlayayım! ;-)






Üşenmeyecek olduğun bir diğer konu da, İncelten Bakımlar! Gözünü seveyim! 2 dakikanı almaz yani!

Son olarak ve de pek mühim, en önemli konu: her daim mutlu olmak! 10 Nisan 2013: "İlk Gün Raporu (12 Nisan  daim 2013): Mutluluk Zayıflatıyor! ;)" gerçek! Dolayısı ile, bolca "La la la la la na na na"'ya vermeler ve "MUTLULUK DANSIdır YAŞAMAK! ;-)"'lı gün boyu dans etmelere vermek lazım gelir kendimizi!

E ben kaçar! "12 günde Bikini'li Tatile Hazırım!" İncelme Programı da başlar!







10 Temmuz 2014 Perşembe

Nokta!!!


Tamam, buyurun, konunun en uzmanı doktoruna da gittik! Sonuç: "Geriye dönüşü olmayan erken menopoz!"

Yok, Prof. Dr.'a kızmıyorum.  Annem ve Can'a daraldım ("-cim"'siz hitap ettiğime göre bayağı bir gelmişler bana!)! Tamam, kolay değil, uzman azığından, doğrudan ilk defa duydular! Algılamaya ve hazmetmeye çalışıyorlar! Ümitleri yerle bir oldu! Şoktalar!

Üstüne Engin Hoca döktürünce, erken menopozun bana edebileceklerini, endişe krizlerine girdiler!

Evet, ben farkındayım. Hepsini araştırdım. Biliyorum. Osteoporoz ciddi bir olasılık, ki, tipim itibari ile de daha da yatkınmışım (ne demekse?!). Erken yaşlanma, Alzheimer, kalp krizi.. Hormon tedavisi mutlak! De, anneden dolayı meme kanseri riski üst düzeyde.. Orası işleri biraz karıştırıyor!

Zaten kafam allak bullak! Bir de herkeslerden "Şöyle yapmalısın! Böyle yapmalısın!" 

Herkesler benden panik! Dikte eder durumda: "Şunu yemelisin, şöyle yürümelisin!"

"Kalsiyum yoğun beslenmelisin!"! 
"D vitamini asıl konu, onsuz Kalsiyum hiç bir işe yaramaz!" diye kafa göz dalasım var da, neyse!

Yemin ederim şişşştiiimmm!!!

"Yahu bir durun! Beni bana bir bırakın!" diyeceğim de, halim yok!

Her neyse.. Bir de evime varabilsem şu İstanbul trafiğinde. Nerdeeee? Amcamın tekinin kafası atmış, "intihar edeceğim" diye 2. köprüye çıkmış! Trafik bir gram ilerlemiyor! Ulaşsam, amcama iki çift lafım olacak! Ya da uzunca anlatacağım kendimi: "Bak arkadaş, her şeyler tepemde, ben bile çıkmıyorum! Haydi gülüm güzel güzel evine!"

Derken, sen arkamdan bir TIR, daaaaaannn diye arabama bir koy!!! Benim araba mini zati! Yetmedi, bir daha koydu hayvan! 

Bu gibi durumlarda, pek sakin ve şahanesiyle sağ duyulu olan ben; el frenini çektim, telefonlarımı ve çantamı aldım, anahtarı kontaktan çıkardım, indim, arabayı kitledim.. Ama sonrasında, "TIR şoförüne daldım" diyeceğim de.. Adam daha farkında değil olayın, 3 kat apartman yüksekliğindeki şoför katına haykırıyorum, sesimi iğrenç trafikten zaten duyan yok, amcam "Ne oldu?" diye indi, iyi mi?!!! Amcam, abim, her ne haltsa, "Biz oralardan, aşağıları göremiyoruz! Kör nokta!" diyor bana sakin sakin! "Sen önüme kırmışsındır!"! "Ya hacı bir git! Önde gidiyorum zaten! Ne kırması?"! Farında benim farımdan bir parça buldum da sustu! Polisi aradım, "sağ olsun" "telefonda" şahanesiyle ilgilendi. Tutanak tutacakmışız, bir de karşılıklı ehliyettir, ruhsattır, fotokopisini alacakmışız! FOTOKOPİ??? "2. köprünün gişelerine varmadan Geniş Araçlar ayırımının başındayız!" diyerekten, hani "nereden bulacağım ben fotokopiciyi, yahu kırtasıyeci kalmadı ki zati memlekette" hesabı, yer durum mahalimi tekrarlıyorum.. "Telefonla fotoğrafını çeksem olmaz mı?" çıktı ağzımdan.. Dedim ya, bazen ben bile sakinliğime şaşırıyorum!

Fotoğrafları çektik, "herkes yoluna" diiicem, trafik sebebiyle bir yarım saat daha arkalı önlü ilerledik. Köprüyü geçerken, intihar edecek amcam ve onca polis hala orada! Haberlerde duymadığımıza göre, benim ona diyeceğimi duydu zağar! ;-)

Velhasıl, iyi geldi bana bu "her daim 2. köprüde olabilecek" kaza!

Ve, ohhh toparladım kendimi! 

Şimdi! Kulaklarımı kapıyorum! Kimseleri dinlemiyorum!

Benim bu ara, hiç olmadığı kadar "Bikini" olmaya ihtiyacım var! 

Çekilin yolumdan!

Nokta!








Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...