26 Şubat 2015 Perşembe

Hormonlarla Dans


Bezdim... Yeminle bezdim!
Yordun... Hem de çok yordun beni be!
Bu neymiş arkadaş böyle?!
Ayda birine bile dayanamadığım bu PMS halleri her Allah'ın günü yaşanır mı?!
Bir güncük, bir ses etme de varlığını unutayım be!

İsyan etmeyeyim diyorum ama, bazen burama kadar geliyor! Sırf isyan oraya kadar çıksa iyi, üst beden de şişkinlikten sürekli ağzımda zati. Töööbeeeee...

Allah'ım! Maneviyat yönü yıktı geçti beni, bak kalktım! İşe güce, deliliğe verdim! "Vardır bir sebebi!" dedim! Avutuyorum kendimi. Bir de bu bedensel haller birazcık yoluna girse?!

Erken menopoz, erken yaşlanma da mı demek?! Erkenden de göçeceğiz mi yani?!!!

Neyse, tamam, düşünmeyeceğim!
Yok! Hayır!
Ağlamayacağım da!

Hem dur bakalım, daha ölmedik!






Hele şu eski beden şeklime bir kavuşayım da! Bak nasıl moral oluyor bana!

Artık çok zor olabilir! Biliyorum! Bedenimin yağ tutası var bolca. Kaslar da eriyor. Metabolizma gittikçe daha da yavaşlıyor!!! Enerji çabuk tükeniyor! Yorgunluk basıyor!

Ben de, 2 katı çalışırım o zaman!!!!!!





Yeniden tartılara döneyim!
Yok dönmeyeyim, vazgeçtim! 

Hormonlar bedenin dengesini nasıl bozuyorsa?! Her sabah tartılmayı ve ona göre günü geçirme planları yapmayı seven ben, tartılardan soğudum resmen! Bir gün 3 fazla, ertesi gün 2 eksik, sonraki gün 4 fazla, bir sonraki gün 3 eksik! Deli etti beni!

Bedeni ölçüp biçmelere geçeyim en iyisi!

Büyük resmi şuraya bir asayım:

9 Nisan 2013: Bikini öncesi
24 Ekim 2013: Bikini oldum ;-)
3 Mayıs 2014: Daha da Bikini oldum :-)
15 Ağustos 2014:  Hala Bikini hallerdeyim. 
Sonrası malum!






Geç oldu ya, ama dur yine de yogamı yapayım. 10 dakika ne de olsa.
E hadi o zaman... ;-)











22 Şubat 2015 Pazar

6 hafta incelten Yoga


Sağlıklı beslenme, artık hayatımın bir parçası olmuş belli. Birkaç akıllı adımla, raya girdim yine. Eh, bir şeyi alışkanlık haline getirdin mi bir kere, her şey kolaylıkla otomatikleşiyor işte böyle. De, tembellikten kurtulmak için biraz daha çalışmam gerek!!! Yılların tembelliği işte. Toto bir kaç gün yer görünce, koltukla aşka geçiyor hemen. Ona "Gerçek Aşk"ın "Mat" ile yaşanacağını yeniden hatırlatmam gerek.

















"Mat" ile olan ilişkim, çılgınca, delice, bağımlılık derecesinde büyük bir aşka dönüşsün istiyorum. Tutkuyla bağlı olayım ona, özlemle her gün yolunu gözleyeyim istiyorum. Onunla buluşmalar, hayatımın en heyecanlı anları olsun, gözüm başka bir şey görmesin, onsuz geçen günüm olmasın istiyorum.

Diyeceğim o ki, ben bu işi alışkanlık haline getireceğim. 
Göz otomatik olarak "Mat"'i arayacak, pose'lar tutukuyla ardı sıra akacak...


Ne demiş Aristo:
"Sürekli yaptığımız şey neyse, biz oyuz. O halde, mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır."



Sokrates, öncesinde kuralı da zati koymuş:
"Değişimin anahtarı, eski ile zaman kaybetmek yerine, yenisini kurmaktadır." 


20. yy.'dan bir filozof, Jim Rohn, der ki:
"Başlatan motivasyondur. Devam ettiren ise alışkanlık."




Charles Duhigg’den ‘Alışkanlıkların Gücü kitabında beynin rutinleri ve alışkanlıkları sevdiğinden bahseder. Basit ve açık bir işaret bulup, ödülü net tanımlayıp, arzuyu yaratıp -ki, alışkanlıkları arzular doğururmuş-, bir şeyi her gün tekrar edersen, artık o, otomatikleşip, hayatının yeni alışkanlığı haline geliverir. Dahası, kazanılan yeni alışkanlıklar, benzer yeni alışkanlıkları da tetiklermiş. "Egzersiz yapan kişinin sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmesi daha muhtemel" örneğini verir. benim ki tersi olacak anlaşılan.


Hem Tara Stiles ablamız ne der: "Günde 10 dakika yoga, "en iyi sen"'i ortaya çıkarır. Yeter ki, her gün, evet her gün düzenli yap."





Bu arada, son çalışmalar gösteriyor ki, egzersiz alışkanlığı kazanma, yani onu artık hayatının günlük rutinleri arasında vazgeçilmezi yapma, en az 6 ile 8 hafta arasında sürüyor. 6 hafta boyunca her gün 10 dakika bile olsa yoga yaparsam, diş fırçalamadan rahat edememek gibi, o da bir tutkuya dönüşecek.


O halde, Taracığımın nefisinden incelten yogaları ile 6 haftalık bir programa başlayayım. "Mat" ile ilişkimi doruklara çıkarırken, şahanesiyle incecik olayım.

İlk haftanın konusu, incecik bir bel. En sevdiğim. Önce bir seyredeyim.






Hmmmm, anlaşıldı. Forearm Plank'a geçmeden yapılan sağ bacak ile Downward Dog Split'ler sol bacak ile de yapılacak. Hatta 2'şer defa daha tekrar edilecek.

#6haftaİnceltenYoga başlasın! ;-)


20 Şubat 2015 Cuma

Cemreler Aşkına


Ve bugün, 20 Şubat, ilk cemre havaya düşer... Zorlu kış şartlarının sonu gelmiştir. Hava artık yavaştan yumuşamaya başlar. Derken, 27 Şubat'ta, ikinci cemre suya düşecek ve buzları eritecektir. 6 Mart geldiğinde, son cemre de toprağa düşecek, ona yeniden hayat verecektir. İlk kır çiçekleri açacak, o muhteşem ilkbahar başlayacak.





Baharın müjdecisidir cemreler...
İnsanoğlu cemre zamanlarını pek sever...






Eskilerde, cemre zamanlarında, önemli kişilere övgü şiirleri yazılırmış. Önemli kişiler de kendilerini öven şiirleri yazan şairleri ödüllendirirmiş. Bu şiirlere “Cemreviye” ve “Bahariye” denirmiş.

Gelenekler ne güzeldir. Bu cemre zamanı biz de geleneklerden gidelim. Madem, Şubat ayını önce kendimizi sevmeye ithaf ettik, önemli kişi olarak da yine kendimizi seçelim. Övgüler ile ödüllendirelim. Şiir yazmak şöyle dursun, destanlar döktürelim.

20 Şubat - 6 Mart boyunca, "I LOVE MY BODY" tabloma (şurada), cemreler düşsün bolca.

Kendime şu ödülü de sunayım: Günde bir kareyi yapmama özgürlüğüm olsun. 

Mesela, oldu ya; ki oluyor, can çekiyor; akşam 18:00'den sonra bir kaçamak yapasım gelecekse, mis gibi incelten güzellik uykumu almış, 3 litre Alkali suyumu kana kana içmiş, beslenmede seçimlerimi sağlıktan yana kullanmış, en az 1 dakikalık plank'a geçmiş, incelten güzellik bakımlarımı yapmış ve en az 5000 adımımı da atmış olayım.


Sevgi ve ödül dolu bu 15 gün, 
Bedenimize, yüreğimize cemreler düşsün...









2 Şubat 2015 Pazartesi

Mucizevidir Sevgi


İçinde SEVGİ oluşundan olsa gerek, seviyorum Şubat'ı.
Sevgilere sevgi katarak taçlandırmalı o halde, bu ayın her anını.





SEVGİ: varlığa, oluşa, hayata, yaşama bir minnet ifadesi... Teşekkür etmek yani... Ve MUCİZE, bunu hatırlamakta gizli...



Gelmiş geçmiş en iyi kişisel gelişim kitaplarından, The Magic ile 28 günlük inanılmaz yolculuğa yeniden çıkmak süper olacak gibi. ;-)




Önce ilk iş, KENDİNİ SEVMELİ!




Bedenini!




Sevdiklerini gözünden sakındığın gibi, ona da gözün gibi bakacaksın. Öyle ki; iyilik ile besleyecek, can susuz bırakmayacaksın. Ona istediği hareketi katacak, yenilenmesi için gerekli ne varsa vereceksin. Üstelik hiç de üşenmeden, aksine canı gönülden, aşk ile ihtiyacına koşacaksın. Yeter ki, sağlıklı, huzurlu ve mutlu olsun! 







Böylece...


Uyanınca ilk iş, tüm içini temizleyen ılık limonlu suya koşar...






...günlük 3 litre suyun peşine düşersin.




Gözün tüm gün sağlık ve mutluluk katan yiyecekleri arar...






















www.zeytiniseviyorum.org



...adım attıkça devam etmek istersin.






18:00'den sonra içini yormaz...







...ruh ve bedeni aşk ile bağlayan Plank'a geçersin.





Ona sevgi ile bakar...







...uykuya, tatlı rüyalara, huzur içinde dalarsın.







Tablo da yapalım; hepsi SEVGİ ile dolsun.







MUCİZEVİ bir Şubat ayı olsun!







Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...