Zayıflama Programı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Zayıflama Programı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Kasım 2019 Pazar

TEMİZ Kasım!


Sonbahar gelemedi ki "Sonbahar Temziliği"'me girişeyim. Havalar daha düne kadar yazdan kalma hallerdeydi. Yapraklar daha dökülmedi, kimi hala yemyeşil. Temmuz'da aralıksız yağmurlar, Kasım'da nerdeyse hala yaz... Küresel ısınma, sözde modern yaşam koşulları, yükselen binalar, artan nüfus... İklimler değişti!

Bu Homo Sapiens, küresel ısınma nedeniyle son 120 yılda dünyanın eksenini 12 metre kaydırdı!

Dünya yalpalıyor!






Greta Thunberg: “En kötü senaryonun önüne geçmek istiyorsak değişimin hemen şimdi gerçekleşmesi gerekiyor. İklim krizi yalnızca hava durumuyla ilgili değil. Aynı zamanda yiyecek ve su kıtlığının ortaya çıkması; bu nedenle de yaşanabilir alanların daralması, yeni sığınma taleplerinin ortaya çıkması demek. Korkutucu bir durum.”



Greta 16 yaşında!


Greta ve arkadaşlarının iklim değişikliğiyle mücadelede adım atmadıkları için şikayet ettikleri Devlet amcalar, bunlardan biri de Türkiye, sessizizliklerini korumaya devam ediyor.







Ayurveda'ya göre, mevsimleri bedenimiz de yaşar. İç sistemimiz, -bir süredir hep üzerinde durduğum, daha doğrusu, tüm sağlık konularının dönüp dolaşıp vardığı yer- sindirim sistemimiz, mevsimlerle değişir. Mikrobiyota değişir. İhtiyaçları da bu mevsim döngülerine göre farklılaşır. Yazın ihtiyacımız olan iyi bakteriler ile kışın almamız gereken iyi bakteriler tamamen farklıdır. Ve ne muazzam bir şeydir ki, mevsimin sebze ve meyveleri, o mevsimdeki bağırsak florasının ihtiyaçlarını mükemmel bir şekilde karşılar. Yani, mevsimde yemek, bedenimize ve ruhumuza çok iyi gelir ve yapabileceğimiz en sağlıklı şeydir. Ve hatta dünyaya, iklimlere de iyi gelecek en yapılabilir, en kolay çevre aktivistliğidir. Ha tabi şu saçma sapan deli tüketimi de azaltmak ve "Alabildiğin kadar değil, yiyeceğin kadarını al!" harekatına katılmak gerekir.  

Şimdilerde moda olan ve daha çok günlük rutinler için kullanılan sirkadiyen tabiri, batı tıppının henüz keşfedemediği üzere, aslında mevsimsel döngülerdir. Kadim bilgilere her gün biraz daha hayranlık duymam ve derinlemesine öğrenmeye, araştırmalara dalmak istemem boşuna değil. Kim bilir daha keşfedilmemiş, anlaşılamamış ne sırlar var.
Gençlik iksirini bulan ben olacağım, bak buraya yazıyorum. 🤪



https://www.instagram.com/bikiniprojesi


Gelelim başlığını attığımız üzere, şu yeni gelen Sonbahar'ı TEMİZ bir Kasım ile taçlandırmaya. 
Öncelikle "Sonbahar Temizliği" yazımdaki detayları ve günlük rutinimi tekrar hatırlamak için şuraya linkini bırakayım. 👉🏼 Tıkla!






İlk iş, hatta aslında ömürlük, şu bağırsak floramızı zehirleyen TOKSİKlerden kurtulalım:
  • Alkol
  • Şeker, tatlandırıcılar, agave, Maple, mısır şurubu
  • Fast Food ve kızartmalar (pizza, hamburger, beyaz un, ucuz margarinlerle yapılmış börek, poğaça, pasta, vs.)
  • Paketli ürünler; koruyucu, renklendirici, tatlandırıcılar
  • GDO; mısır ve soya ve ürünleri
  • İşlenmiş yağlar: margarin, trans yağ, hidrojene yağ
  • İşlenmiş et: sosis, salam
  • Kafein
  • Gluten: buğday, arpa, çavdar (hamur işleri)
  • Hormonlu ve antibiyotikli süt ve ürünleri
  • Suda bekletilmemiş, filizlendirilmemiş baklagil, tahıl, tohum ve kuruyemişler


Bağırsak floramızı iyileştirecek ŞİFA DOLU yiyecekleri yüceltelim:
  • Organik mevsim sebzeleri
  • Organik mevsim ve kuru meyveler
  • Baklagil: Mercimek ve maş fasulyesi gibi daha küçük taneli bakliyat (geceden, en az 12 saat suda beklemiş, ya da bir kaç gün filizlendirilmiş)
  • Tahıl: Kinoa, karabuğday, Basmati pirinci (bunlar da geceden, en az 12 saat suda beklemiş)
  • Fermente yiyecekler (sebzeler, badem, organik yoğurt ve kefir)
  • Mikro filizler (chia, keten tohumu)
  • Sağlıklı yağlar: Ghee, soğuk sıkım hindistancevizi yağı, soğuk sıkım zeytinyağı, soğuk sıkım susam yağı, soğuk sıkım keten tohumu yağı
  • Kemik, ilik, paça suyu (serbest gezen, doğal otlayan, mera hayvancılığı, antibiyotik ve hormonsuz) ve mevsim sebzeleri ile çorbalar
  • Serbest gezen, doğal otlayan, antibiyotik ve hormondan uzak; organik hayvansal ürünler; yumurta
  • Doğal avlanan, çiftlikte yetişmemiş, deniz ürünleri ve Omega-3 zengini chia
  • Taze ve kuru baharatlar: çemenotu tohumu, defne yaprağı, dereotu, kale, karabiber, karanfil, kırmızı biber, pul biber, kimyon, kişniş, maydanoz, nane, rezene, şeytantersi, tarçın, zerdeçal ve zencefil






Besinleri aynı öğünde nasıl eşleştirdiğin, birlikte yediğin önemlidir. İyi bir sindirim için Ayurveda enerjileri tamamen farklı olan yiyecekleri aynı öğünde yememeyi öğütler. Aşağıda uzunca bir eşleştirme kuralları ekledim. Hemen alışılamasa da, şu en önemli 2 kuralı uygulamak ile başlayayım:

  1. Meyveler tek başlarına yenmelidir. Öğünlerden yarım saat önce ya da 3 saat sonra. Süt ve yoğurt ile asla birleştirmemek gerekir.
  2. Süt ürünleri (süt, peynir, yoğurt, ayran) diğer hayvansal ürünler ile et, balık, tavuk, yumurta ile birleştirmemek gerekir. Zati, aynı öğünde tek bir protein çeşidi yeterlidir.
  






Yemek rutinim, saatlerim aynen "Sonbahar Temizliği" programım ile aynı. 👉🏼 Tıkla!

Bu yıl yine, tam bir Kitchari Orucu da tutasım var. Tarihlerini ve detaylarını şöyle belirleyeyim:





Kasım başı temiz temiz beslenmeye başlamışken, Kasım'ın 2. haftası tam bir Ayurvedik Sonbahar Detoksu için şahane bir zamanlama derim.



Pazartesi-Çarşamba: 11-13 Kasım
  • Toksiklerin yanı sıra, Ghee hariç, tüm hayvansal ürünleri hayatımdan çıkarayım.
  • Bütün gün sıcak zencefil çayı ve sindirim çayı yudumlamaya, tüm Temiz Kasım boyunca yapacağım üzere devam edeyim.
  • Yatmadan önce, 1 çay kaşığı psyllium husk ile 1 çay kaşığı öğütülmüş keten tohumunu ılık ya da oda sıcaklığında su ile karıştırıp hüpleteyim.

Perşembe: 14 Kasım
  • Kahvaltı yerine 1 yemek kaşığı Ghee
  • Ghee iyice sindirildikten sonra, -ki kolay kolay karın acıkmıyor, öğlen hatta 16:00'ler olabiliyor- yani acıkınca bir tabak Kitchari.
  • Akşam tekrar acıkılırsa bir tabak daha Kitchari
  • Yatmadan önce, 1 çay kaşığı psyllium husk ile 1 çay kaşığı öğütülmüş keten tohumunu ılık ya da oda sıcaklığında su ile karıştırıp hüpleteyim.

    Cuma: 15 Kasım
    • Kahvaltı yerine 2 yemek kaşığı Ghee
    • Ghee iyice sindirildikten sonra, -ki kolay kolay karın acıkmıyor, öğlen hatta 16:00'ler olabiliyor- yani acıkınca bir tabak Kitchari
    • Akşam tekrar acıkılırsa bir tabak daha Kitchari
    • Yatmadan önce, 1 çay kaşığı psyllium husk ile 1 çay kaşığı öğütülmüş keten tohumunu ılık ya da oda sıcaklığında su ile karıştırıp hüpleteyim.

    Cumartesi: 16 Kasım
    • Kahvaltı yerine 3 yemek kaşığı Ghee
    • Ghee iyice sindirildikten sonra, -ki kolay kolay karın acıkmıyor, öğlen hatta 16:00'ler olabiliyor- yani acıkınca bir tabak Kitchari
    • Akşam tekrar acıkılırsa bir tabak daha Kitchari
    • Yatmadan önce, yarım bardak limonlu su ile 1 yemek kaşığı hint yağı (castor oil) içilecek. Bu ertesi sabah ve gün boyunca birkaç tuvalete koşturma durumu yaratacaktır. O yüzden Pazar günü için plan yapmayıp, günü evde geçirmek iyi olacak.

    Pazar: 17 Kasım
    • Dinlenme günü
    • Bolca sebze çorbaları ve buharda sebzeler

    Pazartesi: 18 Kasım
    • 11-13 Kasım yiyeceklerine dönüş

    Salı: 19 Kasım ve sonrası
    • Yeniden Temiz Kasım beslenme rutinine dönüş.
    Kaptırmışken şöyle yeni yıla sonra ömürlük devam etsem, ne şahane olur. Adını da "temiz yıllarım" koyarım. Ara sıra kırmızı şarap gecelerimiz olabilir sanki ya, du bakalım.



    Ve bir de çok güzel bir Kitchari tarifi buldum. Hem de Türkçe. Hem de Ayurveda'da baharatların kullanımını şahanesiyle de gösteriyor.





    Şifa olsun.

    15 Mayıs 2019 Çarşamba

    En etkili diyet! Hem de en sağlıklısından!


    Hiç uzatmıyorum! "Oydu da buydu da" demiyorum! Doğrudan konuya giriyorum.

    Kilo: 68

    Ve şurda bayrama kaldı 21 gün!

    En sağlıklısından bir şoklanmanın tam vaktidir!


    Bir önceki yazı "Mart ayı, DETOKS ayı" YE! ve BIRAK! listesini iyicene ezberle! Sonra öğünlerini şöylece ye!


    10:00 Kahvaltı: 

    • Bir porsiyon mevsim meyveleri


    11:00 Kahve arası:
    • Bir tatlı kaşığı Hindistancevizi yağlı filtre kahve


    13:00 Öğle Yemeği: 

    • 150 gram ızgara, fırın ya da haşlama balık (mümkünse balık, olmadı diğer sağlıklı proteinler)
    • Bolca zeytinyağlı yeşil salata ya da zeytinyağlı mevsim sebzeleri
    • Avokado (akşam yemeğine de bırakılabilinir)


    16:45 Akşam Yemeği:
    • 2 haşlanmış yumurta ya da omlet
    • Bol yeşillik, otlar
    • Zeytinler veya zeytinyağı
    • Avokado (öğlen yemediysen)


    Saatler önemli! Hele Hele akşam yemeği saati en önemlisi! 
    Bütün mesele 17:00'den sonra su ve bitki, zencefil, sindirim çayları dışında bir şey yiyip içmemekte!

    Gün boyunca 2,5 - 3 litre su. Evet, öğün aralarında ve akşam içilecek bitki çayları bu litre hesabına dahil! 

    Sonracığıma 23:00 dedin mi uyunacak (evet aç karnına, gurultularla mis gibi incelik ve gençliğe yatılacak) ve sabah 07:30 öncesi nefes çalışmalarıyla (Oksijen yağ yakar!) güne başlanacak. Sabah kaptırmışken üstüne Güneşe bir Selam da çakılacak. Ofis hayatına rağmen, gününü aktif yaşama da çevirebilirsen (Hareket etmek muazzam önemli! Her güne bir hareket eklesem mesela! Bir güne 1 saat yürüyüş, öbür gün uzun bir yoga!), 
    bu programla 1 ayda 10 kilo veriverirsin!!!






    Bayramda görüşürüz... ✌🏼💪🏼❤️


    10 Mart 2019 Pazar

    Mart ayı, DETOKS ayı


    İçimden nasıl bir canavar çıktı öyle?  İnanamıyorum! Anladım! Kış günü vücut bunu arıyor da arkadaş, bu nasıl bir doyumsuzluktur böyle? Bu kadar hayvansal proteine saldırmak nedir yahu?! Hayret ediyorum! Peynire bile zor bakabilen o vegan nereye gitti? 
    O eski halimden eser yok şimdi! 🙄







    Yalnız şahanesiyle karbonhidrattan, glutenden, rafine şekerden, fast food'dan kurtuldum ya! 
    Ben ona sevinirim! ✌🏼
    11 Şubat'tan beri glutensiz, tahılsız, şekersiz olmanın gururu içerisindeyim!






    Şu akşam geç vakitlere kadar 
    Cabernet Sauvignon'lu yemelere de dalmayaydın, bu kış günü kilo bile verecektin be Bikinim!






    Maalesef vegan olunca dışardaysan hele, bazen gerçekten de yiyecek hiçbir şey bulamıyorsun. Açlıktan ya patatese ya da ekmeğe sarıyorsun. Bir ara, patates kızartmalı soğanlı dürüme dadanmıştım. Balık rakı muhabbettinde doymadığımdan ortaya patates kızartması söylüyordum. Sonra Patso'lar... Lay's Klasik'ler... Etsiz Ayvalık Tost'ları... İşlenmiş soyadan yapılan sözde peynir ve Veggie Burger'ler...

    Patates olduk çıktık tabi!
    Haşimato'yu da coşturdukça coşturduk!

    "Her otoimmün hastalıkta olduğu gibi Haşimato hastalığında da şeker, un ve glüteni sınırlı, selenyum, probiyotik ve Omega-3’ü bol beslenmekte yarar var." diyor Osman Müftüoğlu ve bir sürü doktor ve araştırma da benim gibi Hashi'lere iyi gelmeyen yiyecekleri şöyle sıralıyor:
    • Şeker
    • Gluten
    • İşlenmiş gıdalar
    • Doymuş ve trans yağlar; kızartmalar
    • Soya ürünleri
    • Süt ürünleri
    • Filizlendirilmemiş baklagiller, tahıl, tohum ve kuruyemişler
    • Nightshades denen sebzeler: Domates, patlıcan, biber ve patates 
    • Guatrojenik sebzeler: Karnabahar, brokoli, lahana, Brüksel lahanası

    Valla ne yalan söyleyeyim, şu gluten, tahıl, işlenmiş karbonhidrat ve kızartmalardan uzaklaştığımdan beri, kendimi çok enerjik hissediyorum. 💃🏼
    Yazma enerjim bile yeniden yerine geldi sanki. 🙏🏼❤️
    Hatta gücümü de toparlamaya başladım yeniden gibi. 
    Plank'lara varyasyonlar eklememe ramak kaldı. 👊🏼





    Ama şu da bir gerçek ki, et denen şey, çok ağır ve sindirmesi çooook zor. Sindirim sistemim bir ara tamamen durdu, o derece. Mideye lök diye oturuyor. Saatler sonra belki bağırsaklara ulaşabilirse de günlerce orada öylece oturup kalıyor!!!

    Her ne kadar "Etobur-Otobur İkilemi" kitabında Michael Pollan, -yaw bu arada ne şahane kitaplar listelemişim "Sindirmek!" yazımda (listeye ulaşmak için tıkla!), muazzam derecede fikrim, görüşüm, ruhum aydınlanıyor- HOMO HEPOBUR diye adlandırdığı insanlar için şunları dese de;
    "Dişlerimiz her şeyi yiyebilir özelliktedir -hayvan etini parçalamaya ve bitkileri öğütmeye yarar. Bir etobur gibi hareket edebilen çenemiz aynı zamanda kemirgen ve otçul gibi davranabilir; çenelerimizin davranışı, yemeğin özelliğine göre değişir. Midelerimiz elastini kırmaya yarayacak enzimler üretir. Elastin ette bulunan ve başka hiçbir yerde bulunmayan bir proteindir. Metabolizmamız yalnızca bitkilerde bulunan birtakım kimyasal bileşenlere (örneğin C vitaminine) ya da yalnızca hayvanlarda bulunan bileşimlere (örneğin B12 vitaminine) ihtiyaç duyar. Bizim için çeşitlilik bir tattan ziyade biyolojik bir gerekliliktir."
    ben, Michael'in yazdığı 2007'den beri bile çok şey değiştiğine inanıyorum. Et dediğimiz şey öyle bir fabrikasyon oldu ki... Belki, o da, tamamen antibiyotik ve hormon yüklü bu fabrikasyon etlerden bahsetmiyordu!!! Ve bence, zaten genetiğimiz de her Allah'ın günü et yemeği sindiremiyor!

    Yuval Noah Harari'nin ünlü "Sapiens" eserinden de anlaşılacağı üzere, milyonlarca yıl boyunca, insanoğlu ot, meyve, kabuklu yemiş, böcek ve aslan, çakal, sırtlanlardan geriye kalan leşlerin kemiklerinden sıyırdığı ilikler ile beslendi. Sonrasında, sadece yüz bin yıl önce, pek akıllı Sapiens atalarımız ateşi kontrol etmeyi, yani yemek pişirmeyi ve o ateşi silah olarak kullanmayı, keşfedince, normalde sindiremediği -buğday, pirinç ve patates gibi- yiyeceklerden başlayarak, besin zincirinde çok büyük bir sıçrama yaşadı. Öyle hızlı bir sıçrayıştı ki bu, ne ekosistem, ne de vücut biyolojisi gerekli adaptasyonları yapmaya fırsat bulamadı.

    Şimdi, bir de, şu son 21. yy. çılgın hıza ulaşan endüstriyel, genetiği ile oynanmış, yapay besin üretimini, o "besin" denilenleri sürekli tüketip, bağımlısı olduğumuzu, dahası "doğal" olanı (doğa anayı) yok ettiğimizi düşününce, Yuval Noah Harari'nin, "Bu Sapiens, bu kafayla 1000 yıl daha yaşayamaz" tezi de gerçekleşecek gibi gözüküyor!!!





    Bu Sapiens önüne gelen her haltı yiyor da, o sindirim sistemi henüz o her haltı sindiremiyor! Bütün hastalıklar da bundan doğuyor!


    Zira, bir Ayurveda atasözü boşuna demiyor:
    "Ne yediğin değil, ne sindirdiğin önemlidir."



    Velhasıl, araştırmalara göre Hashi'lere iyi gelen, Haşimato'yu tedavi eden gıdalar şöyle:
    • Kemik suyu (tabi ki de serbest gezen, doğal otlayan, mera hayvancılığı)
    • Sağlıklı yağlar: Hindistancevizi yağı, avokado, Ghee, zeytinyağı
    • Deniz yosunu ve sebzeleri
    • Yeşillikler, otlar ve suları
    • Fermente sebzeler, probiyotik
    • Doğal avlanan, çiftlikte yetişmemiş, deniz ürünleri ve Omega-3 zengini chia
    • Serbest gezen, doğal otlayan, antibiyotik ve hormondan uzak hayvansal ürünler; yumurta
    • Filizlendirilmiş maş fasulyesi
    • Orman meyveleri
    • Zerdeçal
    • Zencefil

    Yani şöyle bir balkınca ve inceleyince, bu Haşimato da aslında besbelli bir sindirememe problemi. Hatta Ayurvedik bakış açısıyla, bu bildiğimiz Geçirgen Bağırsak Sendromu!!! Dolayısı ile tedavisi de aynı!!!!
    Konu dönüyor dolaşıyor, hep kadim bilgilere dayanıyor.

    Dünyayı, insanlığı bu kadim bilgiler kurtaracak, ahanda buraya yazıyorum!

    Şimdi üçüncü cemre de düşmüşken, o Ayurverdik detoksların da zamanı gelmiş demektir. Ayrıca, Ayurveda'ya göre kıştan çıkmak kilo vermeyi gerektirir. Bünyenin, bedenin doğası gereği, baharda tüm fazlalıklarını bırakası gelir.

    Demem o ki, sen hem Menopozlu hem Hashi'linin bile kilo verme yardımcısı ilkbahardır; yani zamanı artık gelmiştir!!!!! 








    AYURVEDİK İLKBAHAR DETOKSU


    İlkbahar detoksu, Mart ve Nisan aylarında, çalıştığım günlerde, hafta içi, gelirli besinleri çıkararak beslenme ve çalışmadığım dinlenme günlerinde, hafta sonu, iki gün boyunca sadece sebze suyu içilen oruçtan oluşur.




    Aslında mesele o bolca dinlenebildiğin, stresten uzak olduğun iki günlük sebze suyu orucuna bünyeyi kademeli olarak hafta içi hazırlamaktır. Bir anda sadece sebze suyu orucuna geçiş, bedene stres yükler. Bu fiziki stres, duygusal stres gibi, yani korku, endişe, öfke ve pişmanlık duygularının yarattığı huzursuzluk, bağışıklık sistemini zayıflatır, kortizol seviyesini yükseltir ve bedenin doğuştan gelen kendini iyileştirme mekanizmasını engeller!

    Kilo vermeye ihtiyacı olmayana, ki yine de kıştan kalan o "ama", yani gitmesi gereken fazlalık illa ki gidecek, tam anlamıyla bozmadan yapılan 2 haftalık program bağırsak temizliği için yeterlidir. 

    Benim gibi Hashi'lerin en az 30 gün devam etmesinde fayda var.
    Belki haftada bir gün, ama o oruca uzak olan günde bir "toksik" günü yapılabilir. 
    Ama amaç toksik günler yaratmak olmamalı tabi. 😁






    Mesela benim o haftasonu sebze suyu orucuna hazırlanmam için:
       



    Pazartesi-Salı:

    • BIRAK!:  Tatlandırıcı dahil şeker, tatlı, kafein, alkol, rafine gıdalar, fast food, kızartılmış yiyecekler ve kırmızı et; ben zaten yıllardır tavuk da yemiyorum.
    • Kahvaltıyı atla.
    • Gün boyunca bolca sıcak su ve taze zencefil çayı yudumla.
    • HASHI'LERE NOT: Bolca Haşimato'ya iyi gelen besinleri ve mevsim sebzelerini tüket.




    Çarşamba-Cuma:

    • BIRAK!:  Tatlandırıcı dahil şeker, tatlı, kafein, alkol, rafine gıdalar, fast food, kızartılmış yiyecekler, kırmızı et, tavuk, kuruyemiş ve süt ürünleri.
    • YE!: Balık (özellile küçük balıklar), fasulye ve mercimekler (tercihen maş fasulyesi ve kırmızı/sarı mercimek), yüksek kalitede yağlar (zeytinyağı, hindistancevizi yağı ve Ghee), organik yumurta, kinoa, basmati pirinci veya esmer pirinç, darı, karabuğday, yulaf, mevsim sebze ve meyveleri.
    • İÇ!: Günde bir bardak sebze suyu veya çorbası ve 2 bardak sindirim çayı
    • Gün boyunca bolca sıcak su, taze zencefil çayı, yeşil çay ve bitki çayları yudumla.




    Cumartesi-Pazar:


    • BIRAK!:  Tüm katı yiyecekler.
    • İÇ!: Günde beş bardak sebze suyu veya çorbası ve 2 bardak sindirim çayı





    Detoks Sonrası: Pazartesi (isteğe bağlı bir hafta uzatabilir)


    • BIRAK!:  Tatlandırıcı dahil şeker, tatlı, kafein, alkol, rafine gıdalar, fast food, kızartılmış yiyecekler, kırmızı et, tavuk, kuruyemiş ve süt ürünleri.
    • YE!: Balık (özellile küçük balıklar), fasulye ve mercimekler (tercihen maş fasulyesi ve kırmızı/sarı mercimek), yüksek kalitede yağlar (zeytinyağı, hindistancevizi yağı ve Ghee), organik yumurta, kinoa, basmati pirinci veya esmer pirinç, darı, karabuğday, yulaf, mevsim sebze ve meyveleri.
    • İÇ!: Günde 1-2 bardak sebze suyu veya çorbası
    • Gün boyunca bolca sıcak su, taze zencefil çayı, yeşil çay ve bitki çayları yudumla.



    DETOKS BOYUNCA İZLENECEK GÜNLÜK RUTİNER:

    • Gün boyuca bol miktarda sıcak su yudumla.
    • Detoks boyunca sauna veya hamam detoksa yardımcı olur.
    • Derin doku ve lenf drenaj masajı toksinlerin atılmasını destekler ve hücre yenilemesini teşvik eder.
    • Günlük yürüyüş, hafif koşu, yoga, pranayama ve meditasyon yap.
    • Kalkar kalkmaz dişlerini fırçala ve dilini sıyır.
    • Bir bardak sıcak su iç. Karaciğeri ve bağırsakları daha da güçlendirmek istersen, suya birer çay kaşığı limon suyu ve bal karıştır. Yalnız, bal sıcağa dayanıklı değildir. Toksine, zehire dönüşür. Kaynar su yerine ılığa dönük sıcak su tercih etmek daha şifalıdır.
    • Sabah bir çay kaşığı susam çiğnemek, sindirimi ateşler. 
    • Sabahları vücudu kuru fırça ile fırçala.
    • Yağ masajı yap.
    • Ilık bir duş sonunda sıcak/soğuk hidroterapisi uygula.
    • En kuvvetli ve önemli öğününü, öğle saatlerinde, sindirimin en ateşli olduğu 12:30'de yap.
    • 18:30 gibi hafif bir akşam yemeği ye.
    • Atıştırma!
    • Yemeklerden 10 dakika önce bir dilim sindirim ateşleyicisi ve yemeklerden sonra da kavrulmuş rezene tohumu çiğne.
    • Meyveyi her zaman tek başına, öğünlerden yarım saat önce ya da üç saat sonra ye.
    • Süt ve ürünlerinini de tek başına tüketmekte fayda var. En azından diğer hayvansal proteinler, et, tavuk, yumurta ve balık ile aynı öğünde eşleştirmemekte şifa var.
    • Yine yumurtayı aynı öğünde farklı bir protein, et, tavuk ve balık ile eşleştirme.
    • 22:30'da yatakta ol. Uyku, vücudun arınma ve yenilenmesi için ilaç.




    DESTEKLER:

    • Omega-3 ve Krill yağı
    • Probiyotik
    • Sindirim Enzimleri
    • Spirulina
    • Kolajen
    • Magnezyum




    Hemen bu Pazartesi başlayayım. 

    Hadi yaaaa, bu Çarşamba Hale ve Gözde'yle akşam üstü meyhanesi yapacağız. E, öbür haftasonuna şipşakçı kızlar grubuyla fotoğraf turu var. Amanın ay sonunda Burçak'ın 41'ine basmasını, Ayşe ve Serap'la pijama partisi ile sabahlara kadar 41 kere kutlayacağız. Bir de işteki kızlarla bir stres atma gecesi vardı!!! En önemlisi, yılın ilk tatili, 23 Nisan'da; Pazartesi'yi birleştirip İzmir'e kaçacağım!!!!!

    ...

    İzmir'e? Ege? Bu yılın ilk Ege'ye inişi olacak!!!! 🤩😍
    E o zaman, rakı sofrasında alttan sebze suyu mu çekersin, ya da "sek  içiyorum" deyip su mu götürürsün bilmem, Ege, ince bir inişi hak ediyor bence Bikinim! 💪🏼








    13 Mart 2018 Salı

    Geldi Bahar!


    Tüüüüüüm bu işlerin işlikten çıkıp, çıldırmama sebep!!!
    👉🏼 Sevgili asistanın!!!

    Allah'ım, kendisini o kadar seviyorum, biliyorsun!
    Ama Allah'ım, beyaz yakalı bir katil de olmak istemiyorum! 😤😡😁




    Yok anacım, ben müdür olmak için doğmamışım!
    Ya da belki de doğmuşum da, hatta tam da bu iş için yaratılmışım da, asistanım Asistan olmak için doğmamış!!!

    Aralık başından beri çektiğimi bir ben biliyorum. Şu şahanesiyle hazırladığım, bir önceki yazım planlarından, bırak Zeynep Hocam'ın meditasyonuna katılmayı, Savasana'ya bile geçemedim. Hayır Mart ayına bile girmişiz, ben yeni farkettim!

    Yine de, Allah için, beslenmede gayet şahaneyim. Tamam, itiraf ediyorum, Ankara'da, Mamişkom'la sapıtmış olabilirim. Basını götürdüğüm Cenevre'de, süperiyle coşmuş da olabilirim. Ama, iki gözüm önüme aksın ki, telafi de ediyorum, aç yatıyor, aç kalkıyorum! 😁

    Şu menapoza girdiğimden beri, bir gram bile verememek nedir?! 2 gün sapıttın mı, yapışıyor kalıyor hemen kilolar. 3 gündür yemiyorum, içmiyorum; gram gitmiyor!
    Ah o östrojen dolu gençlik neydi be! Sağlıklı beslenip, bir akşam yemeğini atla, gidiyordu hemen bir öncenin akılsız başın işleri! Şimdi öyle mi?!

    Geçen, depresyona tutulmuş yakaladım kendimi! Yeme! İçme! Davetleri kabul etme! Dışarı çıkma! Açlık içinde otur evinde!!! Ve biiiiiir gram bile vereme!!!
    Hayat zindana dönmüştü!






    Hayat, zindana mı dönmüştü???
    Neden?
    Yiyemedin diye mi?
    İlla o aklından geçeni yemek zorunda mısın ki?
    Hayır, zevk almak denen şahaneler, neden sadece yemek üstüne kuruluyor ki?





    Uyumak, bazen yemek yemekten daha zevkli değil mi ki?!
    Tertemiz çarşaflara bir de duş da alıp tertemiz pijamanla girdiysen, başka ne istersin, mesela?!
    Mis gibi bir uyku gibisi var mı ki?!

    Sabah uyanınca, sevdiğini bulmak yanında?!
    Yanında olduğu için, yaşadığı için, bir güne daha birlikte başladığınız için, tutunmaz mısın hayata?!

    Annen, kardeşin dalsa sabahları odana da, yastık savaşına tutulsanız mesela?
    Sonra, sımsıkı sarılıp, kahkahalarla yataktan devrilseniz ya!

    Yeniden aydınlanan güne uyanmak, mesela?
    Güneşin doğuşunu seyre dalmak ya da?

    En sevdiğin şarkıyı radyoda yakalayıp, ona eşlik etmek?
    Mırıldanırken nakarata kapılıp, haykırırcasına tüm siteye o müziği ezberletmek?
    Ritmine kapılıp, çılgınca dans etmek?

    Nefes almak?
    Çiçekleri koklamak?
    Yağmurdan sonra toprak kokusu?
    Ya çim kokusu?
    Hele çıplak ayakla da yürüdün müydü üstünde?
    Sahil boyunca?
    Yağmur, çiselese bir de üstüne?

    Bahçe sulamak?
    Uzun, rahatlatıcı bir duş almak?
    Güzel bir roman?
    Bilgi dolu iyi bir kitap?
    Sürükleyici bir film ya da?

    Yoga?
    Meditasyon?

    Gün batımına dalmak?

    İyi bir dostla keyif dolu bir sohbet?
    Fıkralara, karnın ağrıyana kadar gülmek?
    Gülmekten katılmak?

    Yavru kediler?
    Kediler?
    Köpekler?
    Tüm bu dünya tatlısı canlılar?




    Güzel bir masaj seansı?
    Yüz bakımı?

    Yıldızları seyretmek?
    Deniz kenarında, imbatlı, kumda güneşlenmek?
    Denizde sırt üstü öylece yüzmek?





    Bir çocuğu sevindirmek?
    Birine yardım etmek?
    Bir yüzü gülümsetmek? ☺️





    ...

    Bitmez bu liste!


    İçinde yemek olmayan, ne çok keyif var!


    Var da, sistem bizi o keyiflere ulaşmamızı engelledi. Bizi kapalı bir ofise tıktı! Önümüze, tek seçenek olarak yemeği koydu! Hayatımızda, "öğle yemeği" "arası", bir de "akşam yemeği" yiye bil diye "paydos" edilen mesai var! "Haftasonu" diye bir kandırmaca da çıkarmışlar. Hafta içindeki yoğunluktan halin kalırsa, belki yemek dışındaki o keyiflerden birini sürme şansına erişebiliyorsun. Gerçi, şimdi de, "aradığın her şey AVM'lerde var" türü yönlendirmeler var malum!
    Beden zehirleyecek kadar yemekle bozduk kafayı, sonra da hızlı moda markaları mağazalarının deneme kabinlerinde ağlıyor bulduk kendimizi!
    Hepsi "sistem"'in suçu!





    Öyle bir yere getirildi ki bu insanlık! "Keyif" denen şey "tüketmek"! Tüketimin ana konusu da, en kolay ulaşılır olan, "yemek"!

    • Keyif için yemek!
    • Rahatlamak için yemek!
    • Mutsuzken yemek!
    • Sosyalleşmek için yemek!
    • Ödül için yemek!
    • Sıkılınca yemek!
    • Paylaşmak için yemek!
    • Kutlamak için yemek!
    • Hediye de yemek!
    • Yemek de yemek!!!




    Yahu, yemek, temel ihtiyacımız olan bir yakıt değil mi ki sadece! Bunca anlam yüklemek niye? Öyle bir yıkandı ki beynimiz, içgüdülerimizi kaybettik!





    "Evcilleştirilmiş", "bize benzetilmiş"'ler dışındaki "doğadaki" "canlıları" izlediğinde, hiç biri şişman değil! Yaratıldığı bedenin dışına çıkanını, kitlesini korumak için çaba harcayanını bulamazsın! Çünkü onun, "O" muazzam "yaratıcı" ile bağı kopmamıştır henüz! Sokak kedilerine, köpeklerine dikkat edin. Yemeği önce bir sağından, sonra solundan keşfeder. İçgüdüsü "evet, zehir değil ve bedenine şifa eder" kararına varınca, ancak ondan sonra başlar yemeğe. Zorlasan da, istemediği bir şeyi yediremezsin! Ve bedeninin ihtiyacı ne kadarsa da o kadar yer! Doyunca durur, fazlasını stoklama gibi bir düşüncesi hiç yoktur. Biz manyak insanlar, yarım bıraktığı için yemeğini, zorlarız canım canlıları. Aynısını çocuklarımıza yapıyoruz. Onların da "doğa ile bağlantılarını" koparıyor, "içgüdülerini" yok ediyoruz!





    Eee ne etcez? Sistemi suçlayıp oturucaz mı öyle?





    Ses çıkaracağız!
    Ayaklanacağız!
    Savaşacağız!

    Yok be yahu, sistemle değil! Yıkanmış beynimizle! Zira biz değişirsek, dünya değişir!





    Şimdi bu "yemek" ile olan içli dışlı ilişkimize bir düzen getirmek lazım. Bunun en şahane yolu da, onu biraz kendinden uzak tutmak!

    Aralıklı Oruç, "Intermittent Fasting" (IF), "yemek" ile kafayı bozmuş zihnime iyi gelecek.

    Sadece 12:00-18:00 yarası yemek yiyeceğim. Geri kalan zamanlarda bolca ve sadece sıvı.

    Ohhh bahar geldiğine göre, bol bol salatalara, zeytinyağlılara dönebiliriz. Mevsimde ne varsa!
    • Taze bakla
    • Sakız enginar
    • Kabuklu taze ceviz
    • Çağla badem
    • Kuşkonmaz
    • Mantarlar
    • Bezelye
    • Kekik
    • Semizotu
    • Taze sarımsak
    • Taze soğan
    • Kumkuat

    Enginar - Alaçatı Ot Festivali 2017


    Çağla - Alaçatı Ot Festivali 2017



    Sonra, Mayıs ayına doğru da: (Yaz geldi demektir)
    • Asma yaprağı
    • Deniz börülcesi
    • Deniz fasulyesi
    • Taze fasulye
    • Taze patates
    • Yeşil erik
    • Mayıs şeftalisi

    Urla, Nisan 2017


    Alaçatı Ot Festivali 2017



    Bi'de otlar var elbette:
    • Ak pazı
    • Arapsaçı
    • Askerotu
    • Ballıbaba
    • Deniz otu
    • Yabani semizotu
    • Sarı filiz
    • Hindiba
    • Hardal otu
    • Turp otu
    • Radika (Hindiba)
    • Labada (Efelek) (Çiriş)
    • Ebegümeci
    • Isırgan otu
    • Madımak
    • Cibez
    • Gelincik otu
    • Kazayağı otu
    • Şevket-i Bostan (EN SEVDİĞİM)
    • Erguvan
    • Tere
    • Tarhana otu
    • Hodan
    • İzvinya


    Ege Otları - Alaçatı Ot Festivali 2017


    Şevketi Bostan - Alaçatı Ot Festivali 2017


    Ege Otları




    İçecekler, elbette en başta su, sonra çeşit çeşit çaylar.
    Hadi kahveyi sabahları izin veriyorum kendime. 😉


    Yemek saatleri dışında bol bol hareket. Bahar ile uyanan bedenin de zati türlü hareketlere giresi var, kanı kaynıyor. Kışın hantallığından yakında eser kalmaz.

    Sabahları artık yeniden aydınlıklarda uyanabildiğimize göre, ver elini Surya Namaskar, Güneşe Selam.


    Vücut, nefes ve zihin birleşsin. Fiziksel ve ruhsal varlığımız her anlamda canlansın.







    Yürü! Yürüyebildiğin kadar yürü! Öğle yemeğinden sonra, 10 dakika bile olsa, çık yürü! Akşam uzağa park et arabayı, yürü. Sabah küfür edeceksin önce kendine, ama sonra "Ohhh be!" çekeceksin.



     

    Bir de akşam yogası üzerine meditasyon şart!





    E hadi ben otlanmaya gideyim o zaman!
    Bi' dakka!
    Saat kaç?




















    Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...