20 Haziran 2014 Cuma

Erken Menopoz


Kafa kağıdına göre yaş 38. 
6 Ağustos'ta oluyor 39.

Tiroid Stimülan Hormon (TSH)'' 0.532 Referans Değer: 0.27 - 4.2
Testosteron, Serbest (T)'' 12.7 
Dehidroepiandrosteron Sülfat (DHEA-S)'' 194.0 Referans Değer: 60.9 - 337
Estradiol (E2)'' 23.34
Folikül Stimülan Hormon (FSH)'' 50.36
Prolaktin (PRL)'' 11.00 Referans Değer: 4.79 - 23.3




"Menopoz teşhisi açısından en değerli hormon FSH hormonudur. FSH hormonu beyinde hipofiz denilen bölgeden salgılanır ve yumurtalıkları etkileyerek yumurtaların (foliküllerin) büyümesini sağlar ve buradan östrojen gibi hormonların salgılanmasını uyarır.
15-20 arasındaki değerler menopoza girmenin yaklaştığını gösterir, genellikle bu kadınlarda adetler seyrek olmaya başlar. 30'un üzerindeki FSH hormon düzeyleri artık kalıcı olarak kadının menopoza girdiğini gösterir ve kadın artık hiç adet göremez ya da adetler çok seyrekleşmiştir."

4 yıl önce yaşadığım olay dışında, ve keza çok kolay hamile kalmıştım, genç kız oldum olalı 28 gün döngüm hiç şaşmadı. İlgili herhangi bir ilaç da kullanmadım, hem de hiç. Nisan'dan sonra aniden oldu, ne olduysa.

Bu arada, FSH durum halinin beyinde bittiğini, güzelce bir kenara yazmalı! Cepte!

Yumurtalık rezervi değerlendirilmesi için tüm bu sonuçlar, ultrasonda görülen yumurta rezervi verileri ile birlikte değerlendirilirdi: Solda sıfır. Sağda 2 tane, amma ve lakin kistik.

Gelelim, kadının doğurganlık potansiyelini ölçen AMH'ye. Denilen o ki: "38 yaşın altındaki normal yumurta sayısına sahip sağlıklı bir kadında yapılan kan AMH değerleri  2.0-6.8 ng/ml'dir."

Benim Anti-Mullerian Hormon (AMH/MIS)'' <0.16


Neyse, durum budur!






Canım Mamişkom, ilk, şu devam eden, bitmek bilmez PMS'yi duyduğunda çektiği içi unutmam: "Aman aşkım, yoksa ...? Hani benim erken menopozum, babanızı erkenden kaybettiğimizden de, İlknur (annesi halam, babası dayım olan 10 numara 5 yıldız kuzim) da erken girdi. Gerçi sen bize hiç çekmedin. Her şeylerin aynı halaların. Ama şu tiroidine mutlaka hemen baktır kuzum!"

Ömrüm boyunca anneme benzemek istedim ve onun birebir kopyası Maymunum, Biriciğim, Kardeşime. İkisinin de beli 59'dan 60'a çıkmadı hiç. Boyları 1.72 ve 1.78. Her ikisi de fena becerikli ve o kadar da sert mizaçlı. Despotvari tutum hallerinden çekmedim hiç kimseden, onlardan çektiğim kadar. :-)
Ha, bir de Can'ım'a sorun. En çok o çekti. O ve arkadaşları, tam 18 yıl önce tanıştığımızda, yazlıkta hala konusu olur şimdi, "Lemoş, makineli ile geliyor, kaçın!" ile gençliğini hiç yaşayamadı. :-D
8 yıl oldu dillere destan düğünle evleneli. Şimdi Lemoş, Şebişko ve Can, en şahane kankadan öte misali; biri "Biricik Oğluşum" der, diğeri "Can Eniştem"...

Onlar benim en canlarım. Hiçbiri dile getirmiyor ama, gözlerinden okuyorum hepsinin. Biri "torun", diğeri "yeğen", öteki de "çocuk" bekliyor...

Bugün belli ki, içimi dökesim var!







Ah be kuzu.. Gözlerin yine doldu, dudakların titriyor. Yine elin ayağın boşaldı... 

Çok dertlendin. İyi hadi, yak bir tane. De, sonra bırak emi!

Asıl şimdi gençlik yaratacak sağlığa vermelisin kendini!

Hem kuzu, daha sağlıkla tanışalı bir yıl anca oldu! Ondan öncesinde hiç su içmedin sen! Meyveyi yediğini görmedim! Sebzenin yanından geçmedin! Nasıl da zehirlemişsin bu bedeni! Mantı ile ekmeği sıyırmayı geçtim, her mantı açılırken, bir pazı çiğsi yenir mi? Cola, sayende onca bütçeli reklamlar yapıyor desem yeri! 2 tane büyük seçim Chicken Royal menü, yanında 10 sarımsaklı mayonez ve 3 acı sos ile neredeyse her öğlen yemedin mi? Yıllarca ayak üstü öğle yemeklerinde yeşilden tamamen uzak dürümler götürmedin mi?! Atkins dedin, sonra Dukan... Yandı da yandı için!

Her ne yediysen, onca yıl, bir yılda temizlenir mi hiç!

Sen şimdi kendini tamamen Alkali'ye ver hele. 

Biliyorum gücün yok! Dizlerin tutmuyor hiç!






Ama sen, dünyanın en şanslı insanısın ki! Bırak kendini, o seni yüzlerce, binlerce sevene! Koluna girmiş onca Can'ın varken, dizlerinin titremesi de geçecek, hepsinin sayesinde... 

O, 2010 yılı bebek ruh mutluluğu, tüm bu muhteşem dualarla yeniden canlanacak, bak gör ki!







17 Haziran 2014 Salı

Üzülme Can!



Üzülme! Dert etme can!

Görebiliyorsan,

Dokunabiliyorsan,

Nefes alabiliyorsan,

Yürüyebiliyorsan,

Ne mutlu sana!

Elinde olmayanları söyleme bana

Elinde olanlardan bahset can!…

Üzülme!

Geceler hep kimsesiz mi geçecek?

Gidenler dönmeyecek mi?

Yitirdiğin her ne ise

Bir bakarsın yağmurlu bir gecede

Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış

Bil ki Güzellikler de var bu hayatta

Gel git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?

“Hüzün olgunlaştırır”

“Kaybetmek sabrı öğretir”

Şimdilerde bol bol dua et

Hasat yakındır can!

Kaderini sev!

Varsa kederini de sev!

Üzülme hastalıklarına

Gör, hangi günahlarına kefaret olacak

Terk edildin diye de üzülme

Demek ki sevebilecek bir yüreğin var

Geçmişi unut, hiç yaşanmamış gibi davran

Buluttan nem kapma!

Döküver kirpiklerinden sonbaharı

Bir gün ama bir gün mutlu tebessümlerle kol kola gireceksin

Koklayacaksın yağmur sonrası toprakları

Yükleyeceksin ruhunu kelebek kanadına

Uçacaksın semalara sevdiklerinle can!

Kim demiş ebemkuşağı yedi renk?

Bakmakla görmek arasındaki farkı çözdüğünde

Anlayacaksın ne demek istediğimi can!

Sana tanınan süre üzülmeye değecek kadar uzun değil

Herkes gibi sen de sonsuzluğa gün gelip kanat çırpacaksın

Hayatın telaşından insan pek farkında olmuyor ama

Kum saati alta doğru hızla akıp gidiyor

Henüz aşılmamış çok yolların var

Hiç mi güzellik yaşamadın?

Ufacık bir hatırım da mı yok yanında?

Hayatın ellerini bırakma! Küsme!

Hadi mavilerini giyin çık dışarı!

Denizle cilveleşen martılar gibi hayata kur yap!

Yitirdiğin güneş için sevda türküleri söylemeye devam et!

Ölümlüde olsa hayat, ölümsüz bakışlarla bak!

Kaçmakla kurtulamazsın ki;

Yalnızlıktan, hüzünlerden, hayattan

Ayakta kalman gerek, yaşaman gereken can!

Hayat seni de içinde görmek istiyor

Hadi yaklaş!

Unutma ki

“Yapmadıklarının kazası yok!”

Ve yine unutma ki

“Aydınlık, geceye hiçbir zaman yenik düşmedi” can!



Mevlana Celaleddin-i Rumi




Canıma Can oldun!
Geceme de Aydınlık!
Dualarınla ayakta kalacağım, seninle yaşayacağım ben!
Hadi yaklaş!
Sakın bırakma!
Hayatımsın sen!

Bikini


14 Haziran 2014 Cumartesi

Ama daha çok ERKEN!


Anladım da, anlamak istemedim! Canım tatlı Dr. Canan'ım konduramadı hiç... Alel acele hocalarını topladı. Diyemediler! Zorla aldım ağızlarından... 
- Bu "Menopoz" mu demek?" 
"Maalesef, evet, ve yaşınız itibari ile çok da ERKEN!"

Benden bir tane daha, çok istiyordum halbuki. Hem de, o kadar çok ki..

Ne olacak şimdi bunca kitap? 
Kime bırakacağım tüm bildiklerimi?
Ne için yaşanır şimdi? 
Ya, "Baba" olmak isteyen Can'ım'a, ne söylerim?

Gelecek, bomboş kaldı sanki...








7 Haziran 2014 Cumartesi

I Knew You Were Trouble


Hey! Sen! Tarlusal!
Bir bak, bir şey diyeceğim!
Gel hele gel!

Şimdi, Güzel Kardeşim! Seninle zorunluluktan tanıştık, malum!
Ama ben senle hiç hoşlaşmadım!

Gel sen beni dinle, buralardan, ufak ufak uza!

Adımı da ezberle! Ben "Bikini"!

Canımı sıkma, pek fena olurum!
Alnını karışlar, kafa göz, dalarım!
Ağzını, burnunu kırarım!
Allah demem, uçan tekme atarım!
Neye uğradığını şaşırır, kendinden geçersin!

Tamam mı Güzel Kardeşim!!!!!





Adamı zıvanadan çıkarıyorlar ya! Töööbe töööbbeeeee..



Gel kuzu, gel! Değmez! Allah'ından bulsun! :-)))))))))))))

En sevdiğin videoyu açalım. Catwalk eşliğinde sakinleş! 
Hem, adımlar atmayı da sana hatırlatır, en ihtiyacından!!! 
Hatta, belki, dans bile edersin!!! ;-)))



Victoria's Secret Fashion Show 2013-2014
SNOW ANGELS
Taylor Swift I Knew You Were Trouble





I knew you were trouble when you walked in
Trouble, trouble, trouble





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...