Glisemik İndeks etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Glisemik İndeks etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ağustos 2013 Salı

Bir döndüm, pir döndüm..

Hay tam da dönüş günü Hürriyet Pazar ekinde görmez miyim kendimi? Latif Demirci, şahanesin vallahi.. Ne de güzel anlatmışsın 11 günlük tatil şeklimi.. :-))))


Latif Demirci: Hürriyet Pazar 18 Ağustos 2013

Tabi ki de yanımdaki su İngiliz Karbonatlı! Arkadaki güneş kremi de Eda Taşpınar imzalı! Flip Flop'lar Nike, gözlükler Prada, bikini de Calzedonia!

Bu arada, o malum sıska arkadaşlarım yanında bikinili fotoğraf çekme durumuna henüz gelemedin. Amma ve lakin deli hırslandım. Ya ben bunları ezer geçerim seneye, ya da ezer geçerim. Bir de bunlar kucaklarında çocukları, bebekleri ile poz veriyor! Durum: cinnet geçirmelik!

Her neyse, sağlıklı beslenmek konusunda 10 numara 5 yıldız olduğum kesin. Bunu müthiş ev yapımı bayram baklavalarına boyun bükerek test ettik. Zira Ege'de Glisemik Endeksi yüksek şeyler yiyenin aklına ne deyeyim. Patates ve havuca ne gerek?! Şeker desen geçiniz! Pilav kültür dışı zati! Tam buğday köy ekmeği de var ki, oh nasıl şahane dünya.. ;-)

Tartılamadım malum. Ama vücudumu o kadar tanıyorum ki artık, en fazla 2 kilo almış, en fazla da belden 2 cm geri gelmiş olmalıyım. O da malum şu akşam üstü başlayan "Oh da 100% malt candır"'lar, "Bu gece, bizim gecemiz"'ler, "Sefamız olsun"'lar, "Yeni olacaksa, Yeni Yeni"'ler, "Urla üzümleri denenmez mi?"'ler.. Ler ler ler...Yani tatil dediğinler.. ;-)

Kesin kafaya koydum, bir sonraki yaz, gururla sahilde bikinili fotoğraflar çekilecek! Cümle aleme de gösterilecek!

İstanbul'a döner dönmez bir spor merkezine mi yazılmalı artık? Derken.. Cunda'ya zeytinlerimiz ve Zeytinyağları'mızı almaya, bir de Ayvalık Armutçuk Pazarı'na da uğramaya gitmişken... Yaptım yapacağımı.. Çarptım mı ayağımı? Kırdım mı en küçük parmağımın yanındaki parmağımı???!!!

O parmakla da kırıldı mı bütün motivasyonum? Hayatım karardı sanki! Profesyonel sporcu olmuş da, sahalardan çekilme sancısı sanki? Yani, ne olacak şimdi?



19 Mayıs 2013 Pazar

Şişmanlığa Elveda, Mutluluğa Merhaba!

Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay'ın "Karatay Diyeti'yle Yaşam Boyu Sağlık" kitabını bugün alığım gibi bir çırpıda bitirdim. Ne doğru yolda olduğumu bir kez daha anladım. Birkaç düzeltmeye ihtiyacım var. Onları da yaptık mı "Şişmanlığa Elveda, Mutluluğa Merhaba!"



%100 Karatay'cı Olma Zamanıdır:

4 Haftada Süper Sağlık  programıma yapmam gereken ekleme veya düzeltmeler şöyle:
  • GI'i düşük besleniyordum. Ancak meğer %100 tam buğday bile 60-70'lerde. Ona da artık elveda. İnsülin ve leptin direncini kırana kadar unlu her şey tarihe gömülüyor. Hem belki de glütene alerjim vardır. Onu da böylelikle çözmüş olurum.
  • Sabah mutlaka 2 yumurtalı kahvaltı yapılacak. 08:00-09:00 arası. Evden çıkmadan yapabilirim sanırım.
  • Öğlen yemeği 13:00-14:00 arasında olacak.
  • Ara öğünlere paydos! Ancak acil durumlar için taze badem, ceviz, taze kaju yanımdan ayırmıyor olacağım.
  • Akşam yemeği 19:00-20:00 arasında yapılacak ve akşam 8'den sonra hiçbir şey yenmeyecek. Çay ve alkali su her daim olabilir. İşte benim yaptığım en fena şey bu galiba: Yok geç iş yemekleri, arkadaş toplantıları... Neredeyse yatana kadar bir şeyler yiyor içiyor olma durumu... Artık buna da bir dur!
  • Uyku önemli. Vücut gece karanlığından uyuyarak şifasını almalı. 7-8 saat olmalı. 23:00-24:00 arası yatmalı artık.
  • Yürüyüş! Yürüyüş! Yürüyüş! Adımsayar aldım malum. Bu toto kaldırılıp, o adımlar atılacak! Nokta!

13 Mayıs 2013 Pazartesi

4 Haftada Süper Sağlık

Bikini Projesi'ne başlayalı tam 1 ay oldu. Çok uzun zamandır kendimi bu kadar iyi, bu kadar zinde, bu derece canlı, böyle muhteşem hissetmemiştim. Enerji doluyum. Sağlık fışkırıyor içimden. Yeniden doğdum sanki.

Yıllarca yaptığım, hemen sonuca varma istekli yo-yo diyetlerden, sağlığımı yitirmişim resmen. Halsizlik, yorgunluk, merdiven bile çıkamayacak güçsüzlük, sabahları uyanamama, çarpıntılar, böbrek ağrıları, taşları, düşen şeker ile oluşan bilinçsizlikler, tiroidlerin kafayı yemeleri, zorlu PMS dönemleri...

Birinden bile haber yok desem.



Sabahları zımba gibi uyanıyorum. Hele şu son 2 haftaki program yoğunluğunda, iş yemekleri, arkadaş toplantıları, şampiyonluk kutlamaları eşliğinde gece 2'de yatmalar ile, hop diye sabah 7'de uyanmayı hayal bile edemezdim. Dün gece derbiye misafirlerim vardı: Bir büyük eşliğinde derin muhabbet, arkasından ortalık toplama derken, oldu saat yine gece 2. Sabah erkenden fırlayıp yoga yaptım desem.

Bu ay, ne "bugün mü yarın mı" tedirginliği, ne "nereye gitti bu yine"'yi, ne de "haydaaaa, ayda 2'ye döndü bunun adı"'yı yaşamadım. Tam zamanında, 28 gün döngüsünde, pre-menstrual sendrom nerdeyse hiç yaşamadan karşıladım bizimkini.

Velhasıl, artık, gerçek anlamıyla HAYAT DOLUYUM.
Ve ben bu hal duruma BA-YILLL-DIMMMM! ;)


4 Haftada Süper Sağlık (Neler Yaptım):
  • Uyanır uyanmaz ilk iş ve yatarken son iş olarak bolca Alkali Su içtim.
  • Yanımdan pH damlamı hiç ayırmadım.
  • Sassy Su, Sassy Su, Sassy Su!!!
  • Her öğüne bolca çiğ yeşillikler ekledim.
  • En iyi protein kaynağı, yumurtadan vazgeçmedim.
  • Beyaz ekmek tarih oldu. Kepekli falan da hikaye. İlle de %100 tam tahıllı!
  • Heh bir de şu probiyotik tabletler. Her güne 2 tane.
  • En önemlisi: Şeker denen iblisi ve onun tüm sahte arkadaşlarını, bir daha hiç görüşmemek üzere hayatımdan kovdum!





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...