10 Ocak 2014 Cuma
Sahilde Yapılacak Hareketler #53
Üstünde, yanı başında yetmedi, içinde bile yaparım Yoga!
Doyum doyum doyacağım sana deniz, bundan sonra! :-)
5 Ocak 2014 Pazar
AKTİF YAŞAM CANDIR!
Aktif yaşam denilen şey, günlük işlerinde hareket etmek için vücudunu kullanmaktır. Tüm gün öylece oturarak olmuyor bu mamafih. Bir ofis çalışanı olarak hayatım pek zor hani. De bahane bunlar. Pek ala, otoparka araba, biraz daha uzağa park edilebilinir. Plazada tüm katlar elbette çıkılamasa da, 2 kat merdiven kullanılabilinir. 10 sayfalık print out, tek sayfalar halinde alınır gelinir. E 2,5 litre Alkali Su günde içince, tuvalete yürüyüşleri de artar. Adım atmak için bulacağın bahanelere bakmak lazım gerek aslında. Odak konusu bu ola!
Tüm bunların yanında GÜNLÜK bir YÜRÜYÜŞ PROGRAMI da SAĞLIK için kendime verebileceğim en şahane HAREKETTİR!
Günlük düzenli YÜRÜYÜŞlerin sağlığa katkıları SU kadar muazzam:
O halde ne yapıyoruz, YÜRÜMEK GÜZELDİR HAREKETİNE katılıyoruz.
Bu haftanın hedefi:
Elbette YOGA'sız bir SAĞLIKLI YAŞAM düşünülemez. YOGA HER ŞEYİ KOLAYLAŞTIRIR! ;-)
Biriciğim, Canım, İncelten Yoga'nın Öncüsü, Her şeyimiz, Tara Stiles ile 4x4 gücünde fiziki ve zihinsel sağlığa destek olacak, en az 3 kere yapılası, ay ben her gün yapmaya çalışayımlı, haftanın hareketleri:
Önce iyicene seyrediyoruz. Hareketleri göz ile çalışıyoruz. Asla kendimizi zorlamıyoruz. Rahat rahat burundan nefes alıp veriyoruz. Hareketlerin nefesle akıp gitmesini sağlıyoruz. Bu rutini 4 tekrarla tamamlıyoruz.
Bir de şu etiketleme işi pek motive ediciydi. Ahanda haftanın özet tablosu:
Kalalım sağlıcakla.. ;-)
Tüm bunların yanında GÜNLÜK bir YÜRÜYÜŞ PROGRAMI da SAĞLIK için kendime verebileceğim en şahane HAREKETTİR!
Günlük düzenli YÜRÜYÜŞlerin sağlığa katkıları SU kadar muazzam:
- Genel sağlık için yapılacak en iyi spordur: Fiziki güç katar. "Fit" denilen o hedef durum sebebidir. Vücudun tüm kaslarını çalıştırır. En iyi kilo kontrol yöntemidir.
- Daha sağlıklı kan: LDL hain kötü kolesterolün düşmesine yardım eder. Pembe kolesterol HDL'yi yükseltir. Tip 2 şeker hastalığını önler.
- Kalbin en sevdiği spordur.
- Kemikler de güçlenir. Biz kadınlar için bu pek önemlidir.
- Zihin sağlığına birebirdir. Strestir, mutsuzluktur üstünden yürünür gidilir. Hafızayı dahi çalıştırır. Vız gelir unutkanlıklar, tırs gider "dün akşam ne yemiştim"'ler.
- Misler gibi uykuya da vesile olur.
- Sirkülasyonu düzenler.
- Duruşunu düzeltir.
- Selülitler bile kaybolur gider.
O halde ne yapıyoruz, YÜRÜMEK GÜZELDİR HAREKETİNE katılıyoruz.
Bu haftanın hedefi:
Başlamadan 3 dakika ısınma ve sonunda 2 dakika soğuma ile 20 dakika hızlı tempo, toplamda günde 25 dakikalık yürüyüş.
Elbette YOGA'sız bir SAĞLIKLI YAŞAM düşünülemez. YOGA HER ŞEYİ KOLAYLAŞTIRIR! ;-)
Biriciğim, Canım, İncelten Yoga'nın Öncüsü, Her şeyimiz, Tara Stiles ile 4x4 gücünde fiziki ve zihinsel sağlığa destek olacak, en az 3 kere yapılası, ay ben her gün yapmaya çalışayımlı, haftanın hareketleri:
Önce iyicene seyrediyoruz. Hareketleri göz ile çalışıyoruz. Asla kendimizi zorlamıyoruz. Rahat rahat burundan nefes alıp veriyoruz. Hareketlerin nefesle akıp gitmesini sağlıyoruz. Bu rutini 4 tekrarla tamamlıyoruz.
Bir de şu etiketleme işi pek motive ediciydi. Ahanda haftanın özet tablosu:
Kalalım sağlıcakla.. ;-)
SU HAYATTIR!
Klasik diyet kitapları SU'yun mucizesini neden öne çıkarmaz anlamam. "Sıvı Tüketimi" alt başlıklarıyla geçiştirilir gider. Oysa BİKİNİ PROJESİ bir kitap olsa, ilk konu ve ilk adım SU ile başlar..
Ağzımıza "SU HAYATTIR!" kelepenk olmuştur da, Mars'ta YAŞAM için SU aranır da, tüm okul hayatımız boyunca "Vücudumuzun %75'sinden fazlasının SU olduğu" konusunu defalarca öğreniriz de, gel gelelim, onu maalesef yeterli ve doğru şekilde içmeyiz!
Bu Canım beden tam 30 gün aç kalabilirken, susuzluğa 72 saatten fazlasına dayanamaz!
Dr. F. Batmanghelidj'nin müthiş eseri "Hasta değil SUSUZSUNUZ" kitabında SU'yun en etkili ve en güvenli mucizevi ilaç olduğunu anlatır.
Vücudumuzun hareket etmesini sağlayan kasların %75'i sudan oluşur; besinleri doğru yerlere taşıyan kanımızın %82'si sudur; bize oksijen sağlayan akciğerlerin %90'nı sudur; tüm vücudumuzu kontrol eden beynin %76'sı da sudur; hatta kemiklerimizin %25'i de sudan oluşur.
Metabolizma suyu 72 saatte kullandığına göre ve bir su depomuz da mevcut olmadığından, her gün düzenli olarak vücudumuzu SULAMAMIZ gerekir. SAĞLIKLI BİR YAŞAM TARZI'nın ilk ve en önemli kazanılacak alışkanlığı da budur!
Dr. F. Batmanghelidj amcamız Your Body's Many Cries for Water 'da VÜCUDUN HER GÜN SUYA GEREKSİNMESİNİN NEDENLERİNİ şöyle sıralar:
"Zayıflamada pH Mucizesi" ("The pH Miracle: Balance Your Diet, Reclaim Your Health") kitabının yaratıcıları tatlı çift Dr. Robert O. Young ve Shelley Redford Young, "İdeal sağlık ve kilo için, daha çok suya -iyi suya- ihtiyacımız var." der.
Susuzluk şişmanlatır:
Ortalama bir yetişkin gün içinde terleme, nefes, idrar, hareket, hatta uyku yoluyla 2,5-3 litre sıvı kaybeder. Bize de düşen bunu EN ŞAHANESİYLE yerine koymaktır.
İyi Su:
Görünen o ki, buzul erimesi suyu, yağmur suyu, memba suyu veya yüksek dağlardaki akıntılardan, damıtılmış su ideal olanı. Tam anlamıyla sağlıklı olması için, su aynı zamanda alkali olmalıdır. Saf, damıtılmış suyun pH derecesi 7 olur, yani nötrdür. Bizi şişmanlatan asitleri temizlemesi için en az 9,5 pH olan alkali su önerilir.
Alkali Su:
Gelelim bu haftanın hedefine:
Öyle, "Yok Çorba içtim!", "Çay içtim!", "Kahve içtim!"'ler sayılmıyor. Uyanır uyanmaz ilk iş ve yatmadan önce son iş olarak toplamda tam tamına 2,5 litre yukarıda sıralanmışlardan Alkali su içiyoruz!
Yemeklerden 15 dakika öncesi en müthişi! Yemeklerden 1 saat sonra yine devam ediyoruz. Yok yetiştiremiyorum deniyorsa, hiç fark etmez, yeter ki o 2,5 litre Alkali Su günde bitsin.
Günlük su tüketimini takip edebileceğim eğlenceli bir de iPhone uygulaması buldum! Instagram'ın yanına oturttum ki sürekli göreyim. 2500 ml'ye ayarlıyorsun. Her içtiğin bardak ile de telefonu sallıyorsun, ekran su ile doluyor. Tabiki de ücretsiz. Adı Water Daily.
Amanın daldık, su içmeyi unuttuk. %57'sinde kalmışım günün. Ben bir koşu suya verip kendimi geleyim. ;-)
Ağzımıza "SU HAYATTIR!" kelepenk olmuştur da, Mars'ta YAŞAM için SU aranır da, tüm okul hayatımız boyunca "Vücudumuzun %75'sinden fazlasının SU olduğu" konusunu defalarca öğreniriz de, gel gelelim, onu maalesef yeterli ve doğru şekilde içmeyiz!
Bu Canım beden tam 30 gün aç kalabilirken, susuzluğa 72 saatten fazlasına dayanamaz!
Dr. F. Batmanghelidj'nin müthiş eseri "Hasta değil SUSUZSUNUZ" kitabında SU'yun en etkili ve en güvenli mucizevi ilaç olduğunu anlatır.
Vücudumuzun hareket etmesini sağlayan kasların %75'i sudan oluşur; besinleri doğru yerlere taşıyan kanımızın %82'si sudur; bize oksijen sağlayan akciğerlerin %90'nı sudur; tüm vücudumuzu kontrol eden beynin %76'sı da sudur; hatta kemiklerimizin %25'i de sudan oluşur.
Metabolizma suyu 72 saatte kullandığına göre ve bir su depomuz da mevcut olmadığından, her gün düzenli olarak vücudumuzu SULAMAMIZ gerekir. SAĞLIKLI BİR YAŞAM TARZI'nın ilk ve en önemli kazanılacak alışkanlığı da budur!
Dr. F. Batmanghelidj amcamız Your Body's Many Cries for Water 'da VÜCUDUN HER GÜN SUYA GEREKSİNMESİNİN NEDENLERİNİ şöyle sıralar:
- Hiçbir şey susuz yaşayamaz.
- Su yetersizliği önce bazı fonksiyonları bastırır, sonra öldürür. (Bikini'nin notu: Bunu anlamak yıllarımızı alır ve o zaman çok geçtir! Vücut muhteşem bir yapıya sahiptir! Kendine yetmeye çalışır! Ama onun da sınırları var! Hastalıkların çıkışı, hatta sürekli yorgunluk bundandır!)
- Su temel enerji kaynağıdır, vücudun "nakit akımıdır"! (Bikini'nin Notu: Karbonhidrat diyenlere, tekrar duyurulur!)
- Su vücudun her hücresinde elektriksel ve manyetik enerji üretir, bize yaşam gücü verir. (Bikini'nin Notu: İşte biz emekçilerin en çok ihtiyacı olan da budur!)
- Hücre yapısındaki maddeleri birbirine bağlayan bir yapıştırıcıdır.
- DNA hasarını önler ve onarım mekanizmalarının daha iyi çalışmasına yardımcı olur.
- Bağışıklık sisteminin (bütün mekanizmalarının) merkezi olan kemik iliğini güçlendirir.
- Bütün besinlerin, vitamin ve minerallerin temel çözücüsüdür. Vücutta besinleri küçük parçalara ayırır, sindirilmelerinde ve son metabolik aşamalarında görev yapar. (Bikini'nin Notu: Sindirilemeyen her şey, yağ depolarına atılır!)
- Besinlere enerji verir ve parçalanan besinler sindirim sırasında bu enerjiyi vücuda aktarır. (Bikini'nin Notu: YeterLi su yoksa, ne yersen ye, gerçek enerjiye dönüşemezler!)
- Besinlerdeki gerekli öğelerin emilimini arttırır.
- Bütün öğelerin vücuda taşınmasına yardımcı olur. (Bikini'nin Notu: Her şey yerli yerine!)
- Akciğerlerde oksijen toplayan kırmızı kan hücrelerinin çalışma verimini arttırır. (Bikini'nin Notu: Yıllarca kan hapları içtim. Doktor "Kızım, protein yemiyor musun?" diye kızardı! Bir yudum dahi su içmediğimi hatırlıyorum!)
- Hücreye ulaşan su, hücreye oksijen verir ve atık gazları vücuttan atılmalarını için akciğere taşır.
- Vücudun çeşitli bölgelerinden zehirli atıkları toplar ve atılmaları için karaciğer ya da böbreklere taşır.
- Eklem boşluklarındaki temel yağlayıcı maddedir. (Bikini'nin Notu: Eklem ve sırt ağrılarına veda!)
- Omurgadaki diskleri "şok emici su yastıkları"'na dönüştürür.
- Bağırsakları en iyi çalıştıran yağlayıcı maddedir. (Bikini'nin Notu: Bye bye kabızlık!)
- Kalp krizi ve felce karşı koruyucudur.
- Kalp ve beyin damarlarında pıhtılaşmayı önler.
- Vücudun soğutma (terleme) ve ısıtma (elektrik) sistemleri için vazgeçilmezdir. (Bikini'nin Notu: Durduğum yerde metabolizmam hızlandı mı ne?!)
- Düşünme başta olmak üzere, bütün beyin fonksiyonları için bize güç ve elektriksel enerji verir. (Bikini'nin Notu: Yaşasın beyin zindeliği!)
- Serotonin ve diğer sinir ileticileri için vazgeçilmezdir. (Bikini'nin Notu: Su, mutluluktur.)
- Melatonin de dahil olmak üzere, beyinde üretilen bütün hormonların yapımı için gereklidir. (Bikini'nin Notu: Uyku problemleri tarih olur!)
- Çalışma verimini arttırır ve dikkat aralığını büyütür. (Bikini'nin Notu: Farkındalığa olan bu katkısına bayılıyorum!)
- Stres, gerginlik ve depresyonun hafiflemesine yardımcı olur.
- Yorgunluğun giderilmesine yardımcı olur ve bize gençliğin enerjisini verir. (Bikini'nin Notu: Gençliğe içelim o zaman!)
- Cildi yumuşatır ve yaşlılık belirtilerini azaltır. (Bikini'nin Notu: Hoş geldin sıkı ve esnek cilt!)
- Gözlere parlaklık ve canlılık verir.
- Vücutta enfeksiyona karşı bağışıklık sistemini güçlendirir.
- PMS ve ateş basmalarını hafifletir. (Bikini'nin Notu: Hepimizin ortak derdi, sonsuzluğa kadar gidiyor mu ne?)
- Kafein, alkol ve diğer kötü bağımlılıkların giderilmesine yardımcı olur. (Bikini'nin Notu: Şeker ve zehirli karbonhidrat bağımlılığına da çaredir!)
- Zihin ve vücut fonksiyonlarını bütünleştirir. Karar verme ve hedefleri belirleme yeteneğini arttırır. (Bikini'nin Notu: Daha ne olsun!)
"Zayıflamada pH Mucizesi" ("The pH Miracle: Balance Your Diet, Reclaim Your Health") kitabının yaratıcıları tatlı çift Dr. Robert O. Young ve Shelley Redford Young, "İdeal sağlık ve kilo için, daha çok suya -iyi suya- ihtiyacımız var." der.
Susuzluk şişmanlatır:
- Hafif susuzluk bile metabolizmayı %3 oranında yavaşlatır.
- Vücudumuzun susuzluk işaretine o kadar gözümüz kapalıdır ki, onları açlık sancıları olarak yorumlarız. (Bikini'nin Notu: En büyük problemimiz de budur! Susuzluk hislerimiz maalesef yok olmuştur! "Susadım"'ları beklemeden, suyu ilk zamanlarda zorla içmek gerekir! Zamanla doğru susuzluk ve gerçek açlık hisleri yeniden oluşacaktır!)
- Vücut suyu, asit fazlalıklarını seyreltmek için ve bütün toksinleri idrar, ter ve bağırsak yoluyla yıkamak için kullanır. Susuzluk, asitlenmeye ve koruma -yağ depolama- durumuna sokar. %2'lik bir su kaybı, keza bu 1 saatlik ortalama bir egzersizde kaybedilene eş değerdir, bile yeterlidir.
- Gün içi yorgunlukların 1 numaralı sebebi su eksikliğidir.
- Yeterince su içilmediğinde dokularda oluşan asitler yumuşatıcı görevini görür. Kaslarımız yumuşar ve güçsüzleşir.
Ortalama bir yetişkin gün içinde terleme, nefes, idrar, hareket, hatta uyku yoluyla 2,5-3 litre sıvı kaybeder. Bize de düşen bunu EN ŞAHANESİYLE yerine koymaktır.
İyi Su:
Görünen o ki, buzul erimesi suyu, yağmur suyu, memba suyu veya yüksek dağlardaki akıntılardan, damıtılmış su ideal olanı. Tam anlamıyla sağlıklı olması için, su aynı zamanda alkali olmalıdır. Saf, damıtılmış suyun pH derecesi 7 olur, yani nötrdür. Bizi şişmanlatan asitleri temizlemesi için en az 9,5 pH olan alkali su önerilir.
Alkali Su:
- Saf Karbonat: Suyu Alkali yapmanın en pratik ve kolay yolu, 1 litre suya, 1 çay kaşığı ucu kadar Eczaneden alınan İngiliz Karbonatı'ndan eklemektir. Hem evde, hem de ofiste 1 litrelik cam şişelerimi ve kendilerini eksik etmem.
- pH Damlaları: Suyun tadını çok fazla değiştirmeden, alkali su elde etmenin biraz pahalı olan yoludur. Yine eczanelerde AlkaLife markası satılıyor. Çantamın bir parçasıdır kendileri. Dışarıda olduğumda ya da çay ve kahveyi fazla kaçırdığımda, bardağa 3-4 damlatıveriyorum.
- Taze Limon Suyu: Limon yüksek alkali bir besindir. Suyun da besin değerini yükseltir. Sabah aç karnına limonlu oda sıcaklığında su içmek vücudun pH değerini alkali yönde yükseltir ve metabolizmayı hızlandırarak yağ yakılmasında yardımcı olur.
- Sassy Su: Metabolizmayı hızlandıran, enerji veren, pHyı hızlandıran, enerji veren, pH dengemizi koruyan elektrolit içeren, antioksidan zengini müthiş su. Detaylar için tıklayın.
- Elma Sirkesi: Elma Sirkesi suyun alkali değerini yükseltir. Oda sıcaklığında bir bardak suya 1 yemek kaşığı Elma Sirkesi yeterli. Gece yatmadan önce içmek vücudun akşam yemeğinde aldığı asidi tamponlamada yardımcı olur. Böbrekleri, idrar yollarını temizler.
Gelelim bu haftanın hedefine:
Günde 2,5 litre Alkali Su içmek!
Öyle, "Yok Çorba içtim!", "Çay içtim!", "Kahve içtim!"'ler sayılmıyor. Uyanır uyanmaz ilk iş ve yatmadan önce son iş olarak toplamda tam tamına 2,5 litre yukarıda sıralanmışlardan Alkali su içiyoruz!
Yemeklerden 15 dakika öncesi en müthişi! Yemeklerden 1 saat sonra yine devam ediyoruz. Yok yetiştiremiyorum deniyorsa, hiç fark etmez, yeter ki o 2,5 litre Alkali Su günde bitsin.
- Uyanınca su
- Yatarken su
- Amanda acıktım, su
- Tatlı çekti canım, su
- Canım sıkıldı, su
- Yoruldum, su
- Çay zamanıdır, dur önce bir su
- Duşa gireyim, önce su
- Yürüyüşe çıkıyorum, su
- Yürüyüşten geliyorum, su
- Hayat çok güzel, su
Günlük su tüketimini takip edebileceğim eğlenceli bir de iPhone uygulaması buldum! Instagram'ın yanına oturttum ki sürekli göreyim. 2500 ml'ye ayarlıyorsun. Her içtiğin bardak ile de telefonu sallıyorsun, ekran su ile doluyor. Tabiki de ücretsiz. Adı Water Daily.
Amanın daldık, su içmeyi unuttuk. %57'sinde kalmışım günün. Ben bir koşu suya verip kendimi geleyim. ;-)
4 Ocak 2014 Cumartesi
Bu bir SAĞLIKLI YAŞAM TARZI Manifestosudur!
"Diyet" lafından illet geldi. Bu nedir ya? Yok "kalorim bitti ekmekle, artık 2 gün yemeyeceğim" intiharları.. Gözünün bile göremeyeceği minik tabaklardan oluşan porsiyonlarla doymaya çalışmalar.. "Dukan bilmem kaç gram yulaf ezmesine izin verir" hesaplamaları.. Yağı, kimyasallarla alınmış "diyet ürün" saçmalıkları..
"Diyet" mi yapıyoruz? Yoksa, hayatımızı "diyet"le mi ödüyoruz?
İzin verilse, farkına varacağız da!
Ama yok! Hiçbirimizin, bir tanemizin, bir gram suçu YOK!
Devletler devlet olsaydı, şimdi biz o "asıl tanımıyla" "gerçek diyetimizi" yapıyor olurduk da.. Ah işte ah..
Hepsi sizin yüzünüzden! Şeker bağımlısı yaptınız bizi! Zehirli karbonhidratlar ürettiniz! Susuzluğumuzu saçma sapan içeceklerle gidermeyi öğrettiniz! Nefes alacak ne zaman, ne de alan bıraktınız!
Şimdi biz, şaşırmışçasına, çareler arıyoruz! Ne bulursak, ona sarılıyoruz! Saldırıyoruz!
Bir de utanmadan "irade" lafını ediyorsunuz! Yok yaaaaaa.. Bilinçaltımıza işle de işle.. Ver ona sürekli coşkuyu.. Saniye kendinde olma şansını bırakma! Neymiş? "İrade"!
Televizyonu açsan, her dakika o reklamlar! AVM'lerin yemek katları nerdeyse toptan zaten onlar! Sokağa çıksan, kafanı çevirsen, bakmayacağım desen, yine gözünü yakalar bir dev billboard illaki köşesinden.
Yalandan "Obezite ile savaşan" sözde "Sosyal Sorumluluk" projeleri yapılıyor şimdi.. Yiyorsa, mısır şurubunu yasaklayın; GDO'suzu kalmadı zaten maalesef tohumun! Şeker içeriği olan her türlü yiyeceğe "tüketici bilinci" oluşturacak bir düzenleme getirin! Ev yemeği yapan esnaf lokantalarını destekleyin! Hayır, en ucuza, en zararlı ekmeği sen satıyorsun! Buğdayın tümünden yap şu unu da görelim!
70'lerin sonuna kadar herkeslerin beli incecikti! E nasıl olmasın? Şeker dediğin şey, sadece bayramlarda yenirdi! İnsanlar işlerine yürürdü! Açık havada mis gibi keyifler sürerdi! Bir zamanlar "DİYET" yapılmaz, öyle yaşanırdı!
Oysa, bu zamanda "DİYET"i düşünmek bile hiç kolay değil!
Pes edecek değiliz ya! Bikini bu! Bulmaz mı bir çaresini?!! ;-)
Hemen şu anda, eski zamanlar demişken, "DİYET" kelimesinin gerçek anlam önemini hatırlamak gerek: Antik Yunanca "diaita" ve Orta Latince "dieta"'dan gelmedir. Ve kendisi SAĞLIKLI YAŞAM TARZI demektir!!!!!!
Bana da 2014 Manifestomu ilan etmek düşer:
Artık tamamen SAĞLIKLI bir YAŞAM TARZI'na geçiyorum!
Evet kulağa şahane geliyor! "E haydi o zaman" demekle de hemencecik olmuyor! "İrade" denilen şey, aslında sabırdır! "Sabrı taşırmamak" da aslolandır! Bu da, minik adımlar, bir kerede küçük değişiklikler ve dolayısı ile başarmayı sürekli kılan keyifle olur! Üstüne bir de eğlence ekledin mi? Değmeyin MUTLULUK DOLU geleceğe..
Biz jenerasyonun hiç edinemediği, SAĞLIKLI alışkanlıkları, kolayca edinebilecek olduğum, üstüne üstlük bunu bir YAŞAM TARZI'na çevirecek kadar güçlü, minik adımlı bir program hazırlamam mı ben şimdi kendime?!
Her hafta bir konunun üstüne odaklanayım, yerleşsin o güzelce.. Sonra gelsin ardından diğer tüm güzellikler.. ;-)
Süperim ben ya.. :-)
Hem de hemen bu pazartesi ile başlarsam, 1 Mayıs'a kadar 4x4 gücüne de ulaşmış olurum! Bizler değil miyiz ki "DİYET EMEKÇİLERİ", pardon "SAĞLIKLI YAŞAM EMEKÇİLERİ"??!!
O halde, 1 Mayıs Bayramı'nda en şahanesinden kutlarız "YEPYENİ TARZ"lı şeklimizi!
"Diyet" mi yapıyoruz? Yoksa, hayatımızı "diyet"le mi ödüyoruz?
İzin verilse, farkına varacağız da!
Ama yok! Hiçbirimizin, bir tanemizin, bir gram suçu YOK!
Devletler devlet olsaydı, şimdi biz o "asıl tanımıyla" "gerçek diyetimizi" yapıyor olurduk da.. Ah işte ah..
Hepsi sizin yüzünüzden! Şeker bağımlısı yaptınız bizi! Zehirli karbonhidratlar ürettiniz! Susuzluğumuzu saçma sapan içeceklerle gidermeyi öğrettiniz! Nefes alacak ne zaman, ne de alan bıraktınız!
Şimdi biz, şaşırmışçasına, çareler arıyoruz! Ne bulursak, ona sarılıyoruz! Saldırıyoruz!
Bir de utanmadan "irade" lafını ediyorsunuz! Yok yaaaaaa.. Bilinçaltımıza işle de işle.. Ver ona sürekli coşkuyu.. Saniye kendinde olma şansını bırakma! Neymiş? "İrade"!
Televizyonu açsan, her dakika o reklamlar! AVM'lerin yemek katları nerdeyse toptan zaten onlar! Sokağa çıksan, kafanı çevirsen, bakmayacağım desen, yine gözünü yakalar bir dev billboard illaki köşesinden.
Yalandan "Obezite ile savaşan" sözde "Sosyal Sorumluluk" projeleri yapılıyor şimdi.. Yiyorsa, mısır şurubunu yasaklayın; GDO'suzu kalmadı zaten maalesef tohumun! Şeker içeriği olan her türlü yiyeceğe "tüketici bilinci" oluşturacak bir düzenleme getirin! Ev yemeği yapan esnaf lokantalarını destekleyin! Hayır, en ucuza, en zararlı ekmeği sen satıyorsun! Buğdayın tümünden yap şu unu da görelim!
70'lerin sonuna kadar herkeslerin beli incecikti! E nasıl olmasın? Şeker dediğin şey, sadece bayramlarda yenirdi! İnsanlar işlerine yürürdü! Açık havada mis gibi keyifler sürerdi! Bir zamanlar "DİYET" yapılmaz, öyle yaşanırdı!
Oysa, bu zamanda "DİYET"i düşünmek bile hiç kolay değil!
Pes edecek değiliz ya! Bikini bu! Bulmaz mı bir çaresini?!! ;-)
Hemen şu anda, eski zamanlar demişken, "DİYET" kelimesinin gerçek anlam önemini hatırlamak gerek: Antik Yunanca "diaita" ve Orta Latince "dieta"'dan gelmedir. Ve kendisi SAĞLIKLI YAŞAM TARZI demektir!!!!!!
Bana da 2014 Manifestomu ilan etmek düşer:
Artık tamamen SAĞLIKLI bir YAŞAM TARZI'na geçiyorum!
Evet kulağa şahane geliyor! "E haydi o zaman" demekle de hemencecik olmuyor! "İrade" denilen şey, aslında sabırdır! "Sabrı taşırmamak" da aslolandır! Bu da, minik adımlar, bir kerede küçük değişiklikler ve dolayısı ile başarmayı sürekli kılan keyifle olur! Üstüne bir de eğlence ekledin mi? Değmeyin MUTLULUK DOLU geleceğe..
Biz jenerasyonun hiç edinemediği, SAĞLIKLI alışkanlıkları, kolayca edinebilecek olduğum, üstüne üstlük bunu bir YAŞAM TARZI'na çevirecek kadar güçlü, minik adımlı bir program hazırlamam mı ben şimdi kendime?!
Her hafta bir konunun üstüne odaklanayım, yerleşsin o güzelce.. Sonra gelsin ardından diğer tüm güzellikler.. ;-)
Süperim ben ya.. :-)
Hem de hemen bu pazartesi ile başlarsam, 1 Mayıs'a kadar 4x4 gücüne de ulaşmış olurum! Bizler değil miyiz ki "DİYET EMEKÇİLERİ", pardon "SAĞLIKLI YAŞAM EMEKÇİLERİ"??!!
O halde, 1 Mayıs Bayramı'nda en şahanesinden kutlarız "YEPYENİ TARZ"lı şeklimizi!
31 Aralık 2013 Salı
Veda etmek gerek Tüm Eskilere..
Biten her şeyin ardından bir hüzün düşer hep insana..
Alışırsın onun varlığına!
İyi mi kötü mü diye irdelemediğin o alışkanlığa..
Ne olursa, Olsun! Hep olsun istersin yanında..
Ve bir gün düşünme fırsatın olur, bir anda!
Önce artısına bakarsın, sonra eksiğine.. Tartarsın da tartarsın!
Derken bir ferahlık kaplar içini..
"Veda etme zamanıdır" dersin!
Bir süre şapşal şapşal gezersin!
Geçmişi geçmişte bırakasın kesindir de, kopmak yine de zor gelir!
Ne yapacağını bilmez, sudan çıkmış balık misalisindir de, belki de değilsindir de!
Özgür olup uçasın vardır.. Her şeyi yapacak gücü buluverirsin kendinde..
Arkana bakmadan gidesin gelir.. de.. aklın kalır yine de..
Son bir kez "deneyeyim" dersin.. Olmaz artık üstüne o eski elbise!
Ayna karşısında, bir sağdan bir soldan daraltmakla uğraşırsın, omuzlar düşer bu sefer de..
İşte şimdi kopmuştur artık o iğneyle tutturulmuş bağ..
Tam bir kabullenmenin yaşandığı o tarif edilmez huzurla;
"Artık seni eskiciye vermeli!" kararı bulaşır geride kalan her ne varsaya..
Sonra bir anda, gözüne belirir, gittikçe netleşir o hep olmak istediğin "insan"..
Hoplaya çoşa sırasıyla sıralanır gerçek olacağını bildiğin tüm hayaller, hemen ardından..
Gelecek olan yenileri düşündükçe, başlar zıplamalar, danslar, oradan oraya koşuşturmalar..
Ve sevinci muhteşem bir hazza taşıyan her türlü heyecanlar..
Elveda 42 beden elbise..
Elveda tüm eskiler..
Hoş geldin hayat..
Hoş geldiniz doyulası güzellikler..
Alışırsın onun varlığına!
İyi mi kötü mü diye irdelemediğin o alışkanlığa..
Ne olursa, Olsun! Hep olsun istersin yanında..
Ve bir gün düşünme fırsatın olur, bir anda!
Önce artısına bakarsın, sonra eksiğine.. Tartarsın da tartarsın!
Derken bir ferahlık kaplar içini..
"Veda etme zamanıdır" dersin!
Bir süre şapşal şapşal gezersin!
Geçmişi geçmişte bırakasın kesindir de, kopmak yine de zor gelir!
Ne yapacağını bilmez, sudan çıkmış balık misalisindir de, belki de değilsindir de!
Özgür olup uçasın vardır.. Her şeyi yapacak gücü buluverirsin kendinde..
Arkana bakmadan gidesin gelir.. de.. aklın kalır yine de..
Son bir kez "deneyeyim" dersin.. Olmaz artık üstüne o eski elbise!
Ayna karşısında, bir sağdan bir soldan daraltmakla uğraşırsın, omuzlar düşer bu sefer de..
İşte şimdi kopmuştur artık o iğneyle tutturulmuş bağ..
Tam bir kabullenmenin yaşandığı o tarif edilmez huzurla;
"Artık seni eskiciye vermeli!" kararı bulaşır geride kalan her ne varsaya..
Sonra bir anda, gözüne belirir, gittikçe netleşir o hep olmak istediğin "insan"..
Hoplaya çoşa sırasıyla sıralanır gerçek olacağını bildiğin tüm hayaller, hemen ardından..
Gelecek olan yenileri düşündükçe, başlar zıplamalar, danslar, oradan oraya koşuşturmalar..
Ve sevinci muhteşem bir hazza taşıyan her türlü heyecanlar..
Elveda 42 beden elbise..
Elveda tüm eskiler..
Hoş geldin hayat..
Hoş geldiniz doyulası güzellikler..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)