29 Haziran 2014 Pazar

Asgari Tatil ile yap bakalım programını #beyazyakalı !


Biletimi aldım! Bir "sürü" çoğunluk gibi ben de bayram öncesi Cuma akşamı uçuyorum buralardan. Trafik fena olacak, şimdiden hepimize sabır!





Yazlık keyfi yapacağım. Sabah uyanır uyanmaz'dan, taaaaa yatana kadar, hep açık havada, hem de Ege havasında geçen günler gibisi yok! 

Çıplak ayağın toprakla, kumla, denizle buluşmasından doğar şifa! 







Denizden çıkan mezeler, bahçende biten donat ve yeşillikler, mangallar, kediler, köpekler, çocukluğunu bilen bakkal, konu komşu, dostlarla geçen uzun geceler...






Heyyy, bir de Bayram! Buralarda pek yaşanmayan, o güzelim ziyaretler de olur! Kahve fincanları, her daim hazır olsun diye elde yıkanır! Tatlılar "Ama bu başka, ben açtım!"'larla ikram edilir! O arada, davulcu da gelir, mani okutmadan bırakılmaz! Gönül de, beden de, Bayram eder! 

Hayat, budur!







Sadece 10 gün! Pazarına dönüyorum. Ne acımasız bu #beyazyakalı olma durumudur ama ya! Şu an isyan ediyorum, duymayan kalmasın! Yahu, yıllardır yabancı şirketlerde çalışıyorum! Yaş da gelince tabi şimdi, iyicene çılgına dönmeye başladım! Adamların yaptıkları tatilin gün sayısının yanından bile geçemiyoruz! Bir de süre gelen, banka tatilleri var ki, sinirim kaldırmıyor!

Onca yıl çalış, sonra bir şirket değiştir, o da sözde daha iyi koşul ve "title" için olsun, asgariye düşsün yine "Yıllık Ücretli İzin Süresi"! 14 iş günü! Saçma! Hem de ÇOOOKKKK SAÇMAAAAAA!

Bu işler böyle değil zaten "önce insan" diyen dünya devletlerinde! Şirket değişikliğinin, iş ve kariyer yıllarıyla yakından uzaktan ilişkisi kurulmaz. Hadi ilişkilendirdi bir tanesi diyelim, adamların Asgari Yıllık İzin Süreleri zati 20-23 iş günü! Bizimkinden neredeyse 10 gün fazla!!! Bu da tam 2 haftalık daha TATİL demek! 

Resmi tatilleri de en az 5 gün daha fazla! Al sana 1 hafta TATİL daha.

Dur dur! Ağzımı açmışken, çalışma sürelerine de değineyim. Malum bizde resmi haftalık çalışması süresi 45 saat. AB-16 ortalaması 38 saat. Resmi çalışma süresi en düşük Fransızların; 35 saat. Daha vahimi, bizlerin dünyanın en fazla "hayrına" mesai yapanlar oluşumuzdur. Gerçekte haftada neredeyse 54 saat çalışıyoruz!!!

Sonra bir de, pek bir "pozitif" dev medyamız, "Aman da memlekette hayat ne güzel! 2014'te çalışanlar resmi ve dini bayramlar ile hafta sonu izinleriyle birlikte toplam 115 gün tatil yapılacak." türü manşetten haberler yapar. Vallahi, o çalışanlar sizi fena yapar, diyeyim!

Dönüyorum Fransızlara: 8:30'da işe başlıyor ve 16:30'da işten çıkıyorlar! Hafta sonlarının keyfini ve dinlencesini doyasıya yaşıyorlar. Ve, yılda, resmi taliller ile birlikte en az 8 hafta (bu tam 2 ay demektir)tatil yapıyorlar. En az!!!
"Fransız Kadınlar'ın İncecik ve hep Genç kalma Sırları!" yazıma bu detaylar da buradan ekleme olmuş olsun!



İncecik Kadınlar derken, aklıma geldi! Amanın, benim "Bayan Vücut", "Cesur Sıska" ve "45'lik" de yazlıkta olacaklar! Amanın ki ne amanın!

Son dört gündür, toplantılardır, odur budur yüzünden, "yemediğin" halt kalmadı! Tatile kaldı 26 gün!!! 

Koş Bikini, kooooşşşş!









23 Haziran 2014 Pazartesi

Anti-Aging etkili Zayıflama Programı


Nerede kalmıştık? ;-)

Üzüntülü günler asitlendirdi tabi bedeni. Hemen şöyle içimi temizleyen, yenileyen, gençleştiren ve illa ki incelten bir program uygulamalı! Şu bedene yüklediğimiz STRESi yıkayıp temizlemeli! 

Metropol bir şehirde, üstüne üstlük #beyazyakalı insan hayatında bu çok mümkün gözükmese de, Bikini bu, bulur bir yolunu!









antI-AGING ETKİLİ ZAYIFLAMA PROGRAMI



Günaydın (06:30):

Yarım litre suya, 1 taze sıkılmış limon eşliğinde GNC desteklerim:
  • Acetyl-L-Carnitine alpha-Lipoic Acid
  • Triple Strenght Fish Oil +Resveratrol (2 tane)
  • HSN formula



Sabah Yogası:

Derin nefesler eşiliğinde "Günaydın Gün" Yoga'sı (detaylar için tıkla)



İncelten Bakımlar: 

  • Doğal At Kılı fırçası ile vücudu kuru fırçalama
NOT: GNC'de Eda Taşpınar hatununun Fırçasını buldum. Çok başarılı! 10 numara 5 yıldız!




  • Göğüslere dirilik ve İnce Hatlar için Muntazam sıkılık Bakım ve Masajları (detaylar için tıkla)



Kahvaltı (08:30 Ofiste):

Mutluluğu zirveye çıkaran meyve festivali
  • Pembe GI'lardan seçmeli (detaylar için tıkla)
  • Serotonin'i tavan yapanlara yüklenmeli (detaylar için tıkla)
  • Ve mutlaka tek başına yemeli! Meyveler mideden neredeyse hiç duraklamadan geçer. Ancak midede başka şeyler varsa, orada takılıp kalır ve sindirilemez haller yaratır. Asitlenir ve bedeni yakar durur!
  • Kavun veya Karpuz şahane alkalidir, ancak onlar başka meyve ile bile karıştırılmadan, tamamen tek başlarına yenmelidir!


Sassy Su (09:30 itibari ile):

  • Akşamdan hazırlanmış ve süzülüp ofise getirilimiş 1 litre Sassy Su (detayalar için tıkla) öğlene kadar hüpletilir.
  • Öğle yemeğine yakın, Tonalin CLA yutulur.




Öğle Yemeği (12:00-13:00):

  • Öğle Yemeği, en ANA öğündür. Sindirim ateşinin en yüksek olduğu saatler 12:00-13:00 arasında olmalıdır!
  • Öncesinde sakinliğe ermek pek mühimdir. Yemeğe koşmadan, derin nefesler eşliğinde (nefesin önemini anlamak için tıkla) kendini güneşe verdiğin, (dev plazaların tüm ülkeye gölge yaptığı konumda zor gerçi ya) 5 dakikalık dinlenme seansı pek değerlidir.
  • Başlangıç için, eğer içeriğinde Zehirli GI'ların yokluğuna güveniyorsan, çorba şahanedir.
  • Dev tabağı Çiğ Yeşillikler ve üzerine gezdirdiğin Zeytinyağı ile doldurmak lazım gelir.
  • Sindirimi zorlamamak için tek bir protein çeşidine yönelmek süperdir! En şahanesi bu protein hakkını yoğurttan kullanmaktır!
  • Bu arada, domates ve limonu, kendileri meyve kişiliğine sahip olduğundan, tüm bu yediklerine karıştırmamak akıllıcadır!
  • Fermente çılgını, en acılısından Pul Biber ana baharattır.
  • Sindirim ağızda başlar. Her lokmayı bol bol çiğnemeli!
  • Yemekten sonra, işe dönme aceleciliğine sakın ola girmemeli! Öğle Yemeği saatini sonuna kadar kullanmalı. Yenilenlerin sindirim sistemine yerleşmesi için birkaç dakika sakince oturmalı. Sonra, güneş eşliğinde, açık havada yavaş adımlarla yürümeli.



Çay Saati (15:00):

Tarçın çubuklu Yeşil Çay candır!



Akşam Yemeği (16:30-17:00):

  • Gönül ister ki 2 kayısı kıvamında Organik Yumurta (tarif için tıkla) ve Çiğ Yeşilliklerden oluşsun, ama Ofis ortamında imkansız! Hafta sonlarının baş tacı olur bu ikili!
  • Ama protein ihtiyacını da en güzelinden karşılamak lazım gelir!
  • Bana çare, GNC'de bulduğum ve alkali olmak adına pek önemli enzimler de içeren Gold Standard 100% Whey Protein tozunu su ile hazırlamalı!
  • Eşiliğinde de 2 tane Yeşillik Tozu



İş Çıkışı:

Bulabilirsen deniz kenarında, güneş eşliğinde, derin nefeslerle, dolaşa dolaşa yürümeli! Aman öyle ağır egzersizlere hiç girmemeli! Vücuda stres yükleyen her şeyden kaçınmalı! Aksine dinlendiren türleriyle ahbap olmalı!



Akşam Yogası:

Derin nefesler eşiliğinde İncelten Yoga (detaylar için tıkla)



Sassy Su:

  • Kalan diğer litre Sassy Su mis gibi içilir.
  • Durum hal özelimde, arada Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu hocamın, Soğan Kürü var.





Ve "Haydi Uykuya" (23:00):


  • Yarım litre suya, yarım çay bardağı Organik Elma Sirkeli su eşliğinde Magnezyum ve 3 adet Probiyotik tablet hüpletilir.
  • Kuru vücut fırçalama ve göğüslere dirilik ve İnce Hatlar için Muntazam sıkılık Bakım ve Masajları (detaylar için tıkla)




Ohhh, yazarken 10 yaş gençleştim bile! :-p


20 Haziran 2014 Cuma

Erken Menopoz


Kafa kağıdına göre yaş 38. 
6 Ağustos'ta oluyor 39.

Tiroid Stimülan Hormon (TSH)'' 0.532 Referans Değer: 0.27 - 4.2
Testosteron, Serbest (T)'' 12.7 
Dehidroepiandrosteron Sülfat (DHEA-S)'' 194.0 Referans Değer: 60.9 - 337
Estradiol (E2)'' 23.34
Folikül Stimülan Hormon (FSH)'' 50.36
Prolaktin (PRL)'' 11.00 Referans Değer: 4.79 - 23.3




"Menopoz teşhisi açısından en değerli hormon FSH hormonudur. FSH hormonu beyinde hipofiz denilen bölgeden salgılanır ve yumurtalıkları etkileyerek yumurtaların (foliküllerin) büyümesini sağlar ve buradan östrojen gibi hormonların salgılanmasını uyarır.
15-20 arasındaki değerler menopoza girmenin yaklaştığını gösterir, genellikle bu kadınlarda adetler seyrek olmaya başlar. 30'un üzerindeki FSH hormon düzeyleri artık kalıcı olarak kadının menopoza girdiğini gösterir ve kadın artık hiç adet göremez ya da adetler çok seyrekleşmiştir."

4 yıl önce yaşadığım olay dışında, ve keza çok kolay hamile kalmıştım, genç kız oldum olalı 28 gün döngüm hiç şaşmadı. İlgili herhangi bir ilaç da kullanmadım, hem de hiç. Nisan'dan sonra aniden oldu, ne olduysa.

Bu arada, FSH durum halinin beyinde bittiğini, güzelce bir kenara yazmalı! Cepte!

Yumurtalık rezervi değerlendirilmesi için tüm bu sonuçlar, ultrasonda görülen yumurta rezervi verileri ile birlikte değerlendirilirdi: Solda sıfır. Sağda 2 tane, amma ve lakin kistik.

Gelelim, kadının doğurganlık potansiyelini ölçen AMH'ye. Denilen o ki: "38 yaşın altındaki normal yumurta sayısına sahip sağlıklı bir kadında yapılan kan AMH değerleri  2.0-6.8 ng/ml'dir."

Benim Anti-Mullerian Hormon (AMH/MIS)'' <0.16


Neyse, durum budur!






Canım Mamişkom, ilk, şu devam eden, bitmek bilmez PMS'yi duyduğunda çektiği içi unutmam: "Aman aşkım, yoksa ...? Hani benim erken menopozum, babanızı erkenden kaybettiğimizden de, İlknur (annesi halam, babası dayım olan 10 numara 5 yıldız kuzim) da erken girdi. Gerçi sen bize hiç çekmedin. Her şeylerin aynı halaların. Ama şu tiroidine mutlaka hemen baktır kuzum!"

Ömrüm boyunca anneme benzemek istedim ve onun birebir kopyası Maymunum, Biriciğim, Kardeşime. İkisinin de beli 59'dan 60'a çıkmadı hiç. Boyları 1.72 ve 1.78. Her ikisi de fena becerikli ve o kadar da sert mizaçlı. Despotvari tutum hallerinden çekmedim hiç kimseden, onlardan çektiğim kadar. :-)
Ha, bir de Can'ım'a sorun. En çok o çekti. O ve arkadaşları, tam 18 yıl önce tanıştığımızda, yazlıkta hala konusu olur şimdi, "Lemoş, makineli ile geliyor, kaçın!" ile gençliğini hiç yaşayamadı. :-D
8 yıl oldu dillere destan düğünle evleneli. Şimdi Lemoş, Şebişko ve Can, en şahane kankadan öte misali; biri "Biricik Oğluşum" der, diğeri "Can Eniştem"...

Onlar benim en canlarım. Hiçbiri dile getirmiyor ama, gözlerinden okuyorum hepsinin. Biri "torun", diğeri "yeğen", öteki de "çocuk" bekliyor...

Bugün belli ki, içimi dökesim var!







Ah be kuzu.. Gözlerin yine doldu, dudakların titriyor. Yine elin ayağın boşaldı... 

Çok dertlendin. İyi hadi, yak bir tane. De, sonra bırak emi!

Asıl şimdi gençlik yaratacak sağlığa vermelisin kendini!

Hem kuzu, daha sağlıkla tanışalı bir yıl anca oldu! Ondan öncesinde hiç su içmedin sen! Meyveyi yediğini görmedim! Sebzenin yanından geçmedin! Nasıl da zehirlemişsin bu bedeni! Mantı ile ekmeği sıyırmayı geçtim, her mantı açılırken, bir pazı çiğsi yenir mi? Cola, sayende onca bütçeli reklamlar yapıyor desem yeri! 2 tane büyük seçim Chicken Royal menü, yanında 10 sarımsaklı mayonez ve 3 acı sos ile neredeyse her öğlen yemedin mi? Yıllarca ayak üstü öğle yemeklerinde yeşilden tamamen uzak dürümler götürmedin mi?! Atkins dedin, sonra Dukan... Yandı da yandı için!

Her ne yediysen, onca yıl, bir yılda temizlenir mi hiç!

Sen şimdi kendini tamamen Alkali'ye ver hele. 

Biliyorum gücün yok! Dizlerin tutmuyor hiç!






Ama sen, dünyanın en şanslı insanısın ki! Bırak kendini, o seni yüzlerce, binlerce sevene! Koluna girmiş onca Can'ın varken, dizlerinin titremesi de geçecek, hepsinin sayesinde... 

O, 2010 yılı bebek ruh mutluluğu, tüm bu muhteşem dualarla yeniden canlanacak, bak gör ki!







17 Haziran 2014 Salı

Üzülme Can!



Üzülme! Dert etme can!

Görebiliyorsan,

Dokunabiliyorsan,

Nefes alabiliyorsan,

Yürüyebiliyorsan,

Ne mutlu sana!

Elinde olmayanları söyleme bana

Elinde olanlardan bahset can!…

Üzülme!

Geceler hep kimsesiz mi geçecek?

Gidenler dönmeyecek mi?

Yitirdiğin her ne ise

Bir bakarsın yağmurlu bir gecede

Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış

Bil ki Güzellikler de var bu hayatta

Gel git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?

“Hüzün olgunlaştırır”

“Kaybetmek sabrı öğretir”

Şimdilerde bol bol dua et

Hasat yakındır can!

Kaderini sev!

Varsa kederini de sev!

Üzülme hastalıklarına

Gör, hangi günahlarına kefaret olacak

Terk edildin diye de üzülme

Demek ki sevebilecek bir yüreğin var

Geçmişi unut, hiç yaşanmamış gibi davran

Buluttan nem kapma!

Döküver kirpiklerinden sonbaharı

Bir gün ama bir gün mutlu tebessümlerle kol kola gireceksin

Koklayacaksın yağmur sonrası toprakları

Yükleyeceksin ruhunu kelebek kanadına

Uçacaksın semalara sevdiklerinle can!

Kim demiş ebemkuşağı yedi renk?

Bakmakla görmek arasındaki farkı çözdüğünde

Anlayacaksın ne demek istediğimi can!

Sana tanınan süre üzülmeye değecek kadar uzun değil

Herkes gibi sen de sonsuzluğa gün gelip kanat çırpacaksın

Hayatın telaşından insan pek farkında olmuyor ama

Kum saati alta doğru hızla akıp gidiyor

Henüz aşılmamış çok yolların var

Hiç mi güzellik yaşamadın?

Ufacık bir hatırım da mı yok yanında?

Hayatın ellerini bırakma! Küsme!

Hadi mavilerini giyin çık dışarı!

Denizle cilveleşen martılar gibi hayata kur yap!

Yitirdiğin güneş için sevda türküleri söylemeye devam et!

Ölümlüde olsa hayat, ölümsüz bakışlarla bak!

Kaçmakla kurtulamazsın ki;

Yalnızlıktan, hüzünlerden, hayattan

Ayakta kalman gerek, yaşaman gereken can!

Hayat seni de içinde görmek istiyor

Hadi yaklaş!

Unutma ki

“Yapmadıklarının kazası yok!”

Ve yine unutma ki

“Aydınlık, geceye hiçbir zaman yenik düşmedi” can!



Mevlana Celaleddin-i Rumi




Canıma Can oldun!
Geceme de Aydınlık!
Dualarınla ayakta kalacağım, seninle yaşayacağım ben!
Hadi yaklaş!
Sakın bırakma!
Hayatımsın sen!

Bikini


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...