iş hayatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
iş hayatı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ağustos 2014 Pazar

Tatil HATIRASI


Niye döndüm ben ama yaaaa...
Mecbuuuuuurrrrr (Sus sen, dana kılıklı, sözde mantık kokan, dünya düzeni sesi!!!!)
Vallahi, HAYAT oralaaardaaa...

14 iş günü tatil hakkımızı (!!!!) sonuna kadar kullandık! Seneye Bayram tatili de hafta sonuna geliyor; yok yani! İş değiştirirken, "tatil" pazarlığı yapmayanın aklına ne diyeyim! 
Emekliliği düşünsem, 15 yıl çalışmışız, daha 16 yıl var!!!

Kızım dur! Depresyona gireceksin yeminlen! Çık oralardan, hemen!

Hem hayat ne getirir hiç belli olmaz. Sen hayallerini taze tutmaya devam et! Şu tatil anılarını uzun uzun yaz mesela! ;-)

Hatta, şu ikinci tatilde yazlıkta çektiğin Bikinili fotoğrafını iyicene bir incele. Hatta ve hatta, Bikini Projesi'ne başlarken çektiğin Bikinili fotoğrafın ile de karşılaştır! Ölç biç! Daha da güzelleşmenin, incecik olmanın, en sağlığın, yaşı geriye sarmanın, sonsuz şifanın planlarını yap!
















Gel gelelim, Bikini'nin Bikini Olmadan Öncesi, yani B.Ö., ya da Before Bikini veeeeeeeeeeeeeeeee Bikini olduktan Sonraki, Bikini Sonrası, yani B.S., veya After Bikini fotoğraflı karşılaştırmasına:






Amanınnnnnnn... Neymişim? Ne olmuşum?!

Yani, daha çok yol var! Bu bel şahanesiyle 60'ı görür! Artık, görsün ama yani!!!!

E bir de 1,9 kilo aldın tatilde. bel olmuş yine 68! Biraz normal tabi; yeme içmeden ziyade, -ki o deniziyle, güneşiyle, toprağıyla şifa dolu yerde daha da incelirdim de-, alerji yüzünden içilen Kortizonlu ilaç ve artık mecburen başlanan Trisequens tedavisi, -ki çok daha iyi hissediyorum şimdi-, ile bünyenin azca toparlanma isteği...

3 Eylül'de çılgın Biriciğim, Sasha'nın düğünü var! Onun için mükemmel görünmeliyim. E şuracıkta 10 gün kalmış ya! Tamam, tamam! Panik yok! Ayyy nasıl olmayayım! Bütün İstanbul alemi düğüne akacak! Dur tamam, bayılma!!!

Hemen yarın, "Yeniden "Bikini" oluyorum! ;-) Olmayanı da dövüyorum! :-)" programıma başlıyorum. Mümkün olduğunca öğle yemeklerini dışarıda güneşlerde ve deniz çeşitleriyle geçiriyorum. Akşam yatmadan önce de deniz tuzlu Palmolive Spa ile duşlarımı alıyorum. 

Deniz ve güneşin şifasından; ve tatilde hayatımla ilgili aldığım en güzel karardan; uzaklaşmamak gerek! ;-)








25 Temmuz 2014 Cuma

12 günde Bikini'li Tatile Hazırım!" Gün 10


Vallahi de Billahi de bel 65!!!!!!
Ohhhhhh yandaaannnn... Oh ohhh oh ohhhhh...
Altmışşşşşşş, altmışşşş, altmışşşşş (70, 80'le devam ediyor ya göbek atma durum hali, o bana öyle devam etmiyor işte! :-DDDDDD) 




Ohhhhhhh yandaaannn. Hop hopppp...




Annnaaaaaaaaaaaaaaaaaaaammm.. Geç kaldım!!!! Fırla!

Kahvaltı: 1 muz, 1 yeşil elma

Öğlen: SushiCoooooooooo.. 
Ama elbette suşi değil hiçbir zaman Bikini'nin tercihi! 
Yalana bak! Onca yıl sen değildin sanki, 64 parçalı eve siparişleri veren, limitsiz günler peşinde koşturan! Amanın, 3 gün boyunca şişik dolaşıyordum ya, pirinç, soya sos ve şarap buluşmalarında!

Önden Tom Yam (Acılı Ekşili Karides Çorbası):




Ve Tatlı Ekşi Soslu Somon:




Sonra bir işe daldım ki, yine.. Teeeeee 23:00'e geliyordu eve girdiğimde.. Ama nasıl nasıl yorgunum. Yemin ki bitik haldeyim. Kafa yorgunluğu doruk noktaya ulaşınca, beden de ne isteyeceğini şaşırıyor! Gece gece 2 %100 tam buğday ekmeği attım kızartma makinasına. Üzerine şöyle içesine çekecek şekilde Gerçek Trabzon Köy Tereyağı (Ayy kuzum yaaaa.. Bizim ofisin temizlik işlerini yapan Canım ile bir sohbette "Offf Karadeniz Köy havası" içini geçirmem ile, Sümene Dirlik'ten bana anneciğinin yaptığı mis tereyağından getirir her seferinde. Ben "olmaz kuzum" desem de, yok illa ki...). Zeytinler bir de yanında!

Zeytinler en şahane atıştırma, gecenin kaçı olursa olsun da, ahh yannda da yeşillik seçeydin ya! Ehhh kafa feci yorgun bir kere, karbonhidrata saldırası var!

Yatmadan bir dilim daha mı gitti ne????!!!




29 Haziran 2014 Pazar

Asgari Tatil ile yap bakalım programını #beyazyakalı !


Biletimi aldım! Bir "sürü" çoğunluk gibi ben de bayram öncesi Cuma akşamı uçuyorum buralardan. Trafik fena olacak, şimdiden hepimize sabır!





Yazlık keyfi yapacağım. Sabah uyanır uyanmaz'dan, taaaaa yatana kadar, hep açık havada, hem de Ege havasında geçen günler gibisi yok! 

Çıplak ayağın toprakla, kumla, denizle buluşmasından doğar şifa! 







Denizden çıkan mezeler, bahçende biten donat ve yeşillikler, mangallar, kediler, köpekler, çocukluğunu bilen bakkal, konu komşu, dostlarla geçen uzun geceler...






Heyyy, bir de Bayram! Buralarda pek yaşanmayan, o güzelim ziyaretler de olur! Kahve fincanları, her daim hazır olsun diye elde yıkanır! Tatlılar "Ama bu başka, ben açtım!"'larla ikram edilir! O arada, davulcu da gelir, mani okutmadan bırakılmaz! Gönül de, beden de, Bayram eder! 

Hayat, budur!







Sadece 10 gün! Pazarına dönüyorum. Ne acımasız bu #beyazyakalı olma durumudur ama ya! Şu an isyan ediyorum, duymayan kalmasın! Yahu, yıllardır yabancı şirketlerde çalışıyorum! Yaş da gelince tabi şimdi, iyicene çılgına dönmeye başladım! Adamların yaptıkları tatilin gün sayısının yanından bile geçemiyoruz! Bir de süre gelen, banka tatilleri var ki, sinirim kaldırmıyor!

Onca yıl çalış, sonra bir şirket değiştir, o da sözde daha iyi koşul ve "title" için olsun, asgariye düşsün yine "Yıllık Ücretli İzin Süresi"! 14 iş günü! Saçma! Hem de ÇOOOKKKK SAÇMAAAAAA!

Bu işler böyle değil zaten "önce insan" diyen dünya devletlerinde! Şirket değişikliğinin, iş ve kariyer yıllarıyla yakından uzaktan ilişkisi kurulmaz. Hadi ilişkilendirdi bir tanesi diyelim, adamların Asgari Yıllık İzin Süreleri zati 20-23 iş günü! Bizimkinden neredeyse 10 gün fazla!!! Bu da tam 2 haftalık daha TATİL demek! 

Resmi tatilleri de en az 5 gün daha fazla! Al sana 1 hafta TATİL daha.

Dur dur! Ağzımı açmışken, çalışma sürelerine de değineyim. Malum bizde resmi haftalık çalışması süresi 45 saat. AB-16 ortalaması 38 saat. Resmi çalışma süresi en düşük Fransızların; 35 saat. Daha vahimi, bizlerin dünyanın en fazla "hayrına" mesai yapanlar oluşumuzdur. Gerçekte haftada neredeyse 54 saat çalışıyoruz!!!

Sonra bir de, pek bir "pozitif" dev medyamız, "Aman da memlekette hayat ne güzel! 2014'te çalışanlar resmi ve dini bayramlar ile hafta sonu izinleriyle birlikte toplam 115 gün tatil yapılacak." türü manşetten haberler yapar. Vallahi, o çalışanlar sizi fena yapar, diyeyim!

Dönüyorum Fransızlara: 8:30'da işe başlıyor ve 16:30'da işten çıkıyorlar! Hafta sonlarının keyfini ve dinlencesini doyasıya yaşıyorlar. Ve, yılda, resmi taliller ile birlikte en az 8 hafta (bu tam 2 ay demektir)tatil yapıyorlar. En az!!!
"Fransız Kadınlar'ın İncecik ve hep Genç kalma Sırları!" yazıma bu detaylar da buradan ekleme olmuş olsun!



İncecik Kadınlar derken, aklıma geldi! Amanın, benim "Bayan Vücut", "Cesur Sıska" ve "45'lik" de yazlıkta olacaklar! Amanın ki ne amanın!

Son dört gündür, toplantılardır, odur budur yüzünden, "yemediğin" halt kalmadı! Tatile kaldı 26 gün!!! 

Koş Bikini, kooooşşşş!









23 Haziran 2014 Pazartesi

Anti-Aging etkili Zayıflama Programı


Nerede kalmıştık? ;-)

Üzüntülü günler asitlendirdi tabi bedeni. Hemen şöyle içimi temizleyen, yenileyen, gençleştiren ve illa ki incelten bir program uygulamalı! Şu bedene yüklediğimiz STRESi yıkayıp temizlemeli! 

Metropol bir şehirde, üstüne üstlük #beyazyakalı insan hayatında bu çok mümkün gözükmese de, Bikini bu, bulur bir yolunu!









antI-AGING ETKİLİ ZAYIFLAMA PROGRAMI



Günaydın (06:30):

Yarım litre suya, 1 taze sıkılmış limon eşliğinde GNC desteklerim:
  • Acetyl-L-Carnitine alpha-Lipoic Acid
  • Triple Strenght Fish Oil +Resveratrol (2 tane)
  • HSN formula



Sabah Yogası:

Derin nefesler eşiliğinde "Günaydın Gün" Yoga'sı (detaylar için tıkla)



İncelten Bakımlar: 

  • Doğal At Kılı fırçası ile vücudu kuru fırçalama
NOT: GNC'de Eda Taşpınar hatununun Fırçasını buldum. Çok başarılı! 10 numara 5 yıldız!




  • Göğüslere dirilik ve İnce Hatlar için Muntazam sıkılık Bakım ve Masajları (detaylar için tıkla)



Kahvaltı (08:30 Ofiste):

Mutluluğu zirveye çıkaran meyve festivali
  • Pembe GI'lardan seçmeli (detaylar için tıkla)
  • Serotonin'i tavan yapanlara yüklenmeli (detaylar için tıkla)
  • Ve mutlaka tek başına yemeli! Meyveler mideden neredeyse hiç duraklamadan geçer. Ancak midede başka şeyler varsa, orada takılıp kalır ve sindirilemez haller yaratır. Asitlenir ve bedeni yakar durur!
  • Kavun veya Karpuz şahane alkalidir, ancak onlar başka meyve ile bile karıştırılmadan, tamamen tek başlarına yenmelidir!


Sassy Su (09:30 itibari ile):

  • Akşamdan hazırlanmış ve süzülüp ofise getirilimiş 1 litre Sassy Su (detayalar için tıkla) öğlene kadar hüpletilir.
  • Öğle yemeğine yakın, Tonalin CLA yutulur.




Öğle Yemeği (12:00-13:00):

  • Öğle Yemeği, en ANA öğündür. Sindirim ateşinin en yüksek olduğu saatler 12:00-13:00 arasında olmalıdır!
  • Öncesinde sakinliğe ermek pek mühimdir. Yemeğe koşmadan, derin nefesler eşliğinde (nefesin önemini anlamak için tıkla) kendini güneşe verdiğin, (dev plazaların tüm ülkeye gölge yaptığı konumda zor gerçi ya) 5 dakikalık dinlenme seansı pek değerlidir.
  • Başlangıç için, eğer içeriğinde Zehirli GI'ların yokluğuna güveniyorsan, çorba şahanedir.
  • Dev tabağı Çiğ Yeşillikler ve üzerine gezdirdiğin Zeytinyağı ile doldurmak lazım gelir.
  • Sindirimi zorlamamak için tek bir protein çeşidine yönelmek süperdir! En şahanesi bu protein hakkını yoğurttan kullanmaktır!
  • Bu arada, domates ve limonu, kendileri meyve kişiliğine sahip olduğundan, tüm bu yediklerine karıştırmamak akıllıcadır!
  • Fermente çılgını, en acılısından Pul Biber ana baharattır.
  • Sindirim ağızda başlar. Her lokmayı bol bol çiğnemeli!
  • Yemekten sonra, işe dönme aceleciliğine sakın ola girmemeli! Öğle Yemeği saatini sonuna kadar kullanmalı. Yenilenlerin sindirim sistemine yerleşmesi için birkaç dakika sakince oturmalı. Sonra, güneş eşliğinde, açık havada yavaş adımlarla yürümeli.



Çay Saati (15:00):

Tarçın çubuklu Yeşil Çay candır!



Akşam Yemeği (16:30-17:00):

  • Gönül ister ki 2 kayısı kıvamında Organik Yumurta (tarif için tıkla) ve Çiğ Yeşilliklerden oluşsun, ama Ofis ortamında imkansız! Hafta sonlarının baş tacı olur bu ikili!
  • Ama protein ihtiyacını da en güzelinden karşılamak lazım gelir!
  • Bana çare, GNC'de bulduğum ve alkali olmak adına pek önemli enzimler de içeren Gold Standard 100% Whey Protein tozunu su ile hazırlamalı!
  • Eşiliğinde de 2 tane Yeşillik Tozu



İş Çıkışı:

Bulabilirsen deniz kenarında, güneş eşliğinde, derin nefeslerle, dolaşa dolaşa yürümeli! Aman öyle ağır egzersizlere hiç girmemeli! Vücuda stres yükleyen her şeyden kaçınmalı! Aksine dinlendiren türleriyle ahbap olmalı!



Akşam Yogası:

Derin nefesler eşiliğinde İncelten Yoga (detaylar için tıkla)



Sassy Su:

  • Kalan diğer litre Sassy Su mis gibi içilir.
  • Durum hal özelimde, arada Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu hocamın, Soğan Kürü var.





Ve "Haydi Uykuya" (23:00):


  • Yarım litre suya, yarım çay bardağı Organik Elma Sirkeli su eşliğinde Magnezyum ve 3 adet Probiyotik tablet hüpletilir.
  • Kuru vücut fırçalama ve göğüslere dirilik ve İnce Hatlar için Muntazam sıkılık Bakım ve Masajları (detaylar için tıkla)




Ohhh, yazarken 10 yaş gençleştim bile! :-p


22 Mayıs 2014 Perşembe

Yaza Kaldı 30 Gün!!!

Zaten canım burnumda! Sen o ofisteki yeni yetme çömez delikanlılar, "İnceciktiniz! Kilo mu aldınız?!!" demez mi? Ayyyyyyyyyyy bayılacammmm!!!!!

Vasfiye Teyze dilinden, onları şöyle derin depresyonlara sokayım:


...diiicem, yok diyemedim: Doğru söze ne hacet!

Sabah, çıktığım gibi tartıya, indim çığlıkla! 56'yı gördüm, gerisine bakamadım! Hayır, hızla da inemedim ki zaten, ŞİŞKİNLİKTEN!

Gece yarısı kızartmalar yapılan hallerin sonu budur! Yogayı bırak, adımlardan bile eser yok çoktandır!

Yok Bikini uğraşma! Öyle karnına iğne batırmakla inmez o içindeki hava! Sen en iyisi mi, aklını başına topla!!!

Başlasın derim: Yaza Geri Sayım! (Sağ kolona ekledim!!!!)



Sahili düşün!

Şöyle kumlara yatmalı:






Ayakta pozlu:





Toto kıvırtmalı:





...veeeeeeeeeeeee "Yeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee" zaferli:





Yaza kaldı 30 GÜN!!!





18 Aralık 2013 Çarşamba

Bedenimle Sohbet

Yanlış anlaşılmasın kış mevsimiyle alıp veremediğim hiçbir şeyim yok! :-p

Doğayla kavga edilir mi hiç?! O senin için var! Seni sevmenin bir yolunu bulacağım kış ben! Sonraaa, bu kış şartlarında bizi eşşek misali çalıştıran bu sözüm modern hayata, içtenlikle söveceğim ki, birinden alayım sinirimi. Dur yahu, yeri gelmişken halledeyim hemen işimi. Sonraya bırakırsak, minik kar tanesi dönüşüyor dev "karbonhidrat getirin banaaaaaaaa" çığına...

Arkadaş, bunca saat çalışmak, öğretilerimize ters bir kere! İstanbul'da bugün gün batımı 16:41!!! Annemiz babamız ne derdi? "Sokak lambaları yanmadan, evde olun çocuğum!" Gelenek göreneklerimize aykırı bu çalışma düzeni! Tamam, üniversite yıllarımızda değil geç saatler, o lambalar söndükten sonra da eve dönüşler oldu! Oldu da, alacağımız ev hapsi cezalarına da razı gelmeyi bilirdik hani! Ah ahhh, o cezaların kıymetini bilememişiz. Ev hapsi dediğin, evde yan gelip yatmaca.. Hele o öğle saatlerine kadar uyumak yok mu?! 
Geç saatlere kadar çalıştığımız oluyor, ama yine sabah 06:30'da uyanılıyor ya???!!!!! BEN, İŞ HAYATINA DA EV HAPSİ CEZALARI GETİRİLSİN İSTİYORUM!




Çok şükür, günlerin kısalığı diplerini gördü! Gün dönümüdür şimdi.
Önce yavaşça, sonra hızlanarak muhteşem bir ahenkle uzayacak günler. Aralık sonuna kadar bir gün sabah, diğer gün akşam 1'er, Ocak başında akşamlara vererek ağırlığını yine her gün 1'er dakikalık uzamalar olacak. Ocak 21'inden sonra da 2'li 3'lü dakikalarla devam edecek. Şubat başında, sabahları Güneş'i Selamlama'larıma başlayabilir ve işten aydınlıkla çıkabilirim.




Aklımı seveyim. Ya da, #BikiniylePlankYapıyorum fikrini yüreğime düşüren meleklerime sağlık! Duruşlar uzadıkça, bedenime olan dikkatim de arttı ziyadesiyle. Nasıl artmasın? Tir tir titreyerek, "Buradayım!" diye haykırıyorlar! Son bir kaç gündür, o tam da istediğim şekle girmiş vücudum ile bikiniyle Bobou Alaçatı'da plank yapıyor hayalini ederken, gözlerimi açınca "Neredeyim ben yahu?" şaşkınlığını yaşayacak derecede kaptırıyorum kendimi. Yogini mi oldum ben acaba?! Yok, başka bir şeyse de, boşveeeeerr! Çünkü, ben çok sevdim bu işi.




İşi şöyle kış mevsimine de bağlayıp, tinsel birkaç sözle, bugün itibariyle en güzelinden başlamam mı ben meditasyonlarıma. Zira, kış, toprak ananın içselliğine dönüşüdür. Yakında, yeniden doğuş için kendini bütünlemesidir. Bize de doğa ananın çağrısına kulak vermek düşer!

Rahatça aldığım meditasyon oturuşumla, burundan alıp karnıma gönderdiğim ve ağızdan bıraktığım nefeslerime şöyle bir konsantre olayım. Bir kaç nefese dikkatten sonra, başlarım ben derin sohbetime:



Merhaba Beden. Sana bundan böyle bütünüm diyeceğim.
Seni yıllarca nasıl da görmezden geldim. "Ben" diye kabul etmedim. En önemlisi, seni hiç dinlemedim. Ben seni hiç adam yerine koymadım ki kulak vereyim! Halbuki sen hep söylemeye çalıştın: "Yoruldum" dedin. "Yahu daha aç değilim, nedir bunlar?". "Bak ya, şekeri ben düzenleyemiyorum tek başıma ama" dedin. "Sadece proteinlerle taş oldu böbreklerde" diye haykırdın. "Susuz kaldım, bak erkenden yaşlanıyoruz haberin ola güzellik". Söyledin hep, duydum da dinlemedim. 
Her şeye rağmen bana küsmedin.. Ne şahane şeysin sen! En ufak sağlığı, en küçücük sevgiyi hemen kabul ettin. Ben 1 verdim, sen 2 katını! Çok teşekkür ederim.
Şimdi, burnumdan karnıma aldığım derin nefeslerle sana gerçek sevgimi gönderiyorum. Ve ağzımdan bıraktığım nefesle biz artık bir bütün oluyoruz. Bir oluyoruz. Artık kulağım, dikkatim, ilgim ve tüm sevgim bütünümde.
Tüm sevgim bütünümle..







14 Aralık 2013 Cumartesi

Hayatın antin kuntin #BeyazYakalı :-)

Bu ne "iş" yoğunluğudur son zamanlardaki?! Adım bile atmaya isteğim yokken, koşturmak istiyorlar beni. Bunalıma girmek üzereydim. Hatta depresyonun ta kendisi. Neyse ki, o Cuma geldi!




En mükemmel "Fatih Terim" motivasyonlarıyla futbolcu deparları attırılmaya focus'landırılıyoruz da.. Maç bile sadece 90 dakika, üstelik taş çatlasa haftada 2 defa! Ara sıra, sadece antrenmanlı iş günleri istiyorum ama! Şanslıysan, 19:00'da bile eve gelsen, enerjinin gramı kalmıyor özel hayatına!!!! "Zamanım yok!" değil bizimkisi, "Halim kalmadı!"'dır gerçeği!

Hem arkadaş, nedir yani bu, her Allah'ın günü farklı bir kıyafetle görünmeli sosyal fobisi?!!! #BeyazYakalı 'lığın ayrıcalığı uğruna, nedir ya bu çektiğim! Zaten sabahın köründe uyanıyorum, e buz gibi de dışarısı. Günün ağarası hiç yok! Melatonin arkadaş acilen düşsün de gözümü açabileyim diye, 88 Watt'lık, amele kıvamında, beyaz cool daylight ampul aldım mutfağa. Tüm site, sayemde çalar saatini 2. kez snooze etmeden uyanıyor şimdi.




Hadi afyonu patlattık diyelim, ama akşamdan hazırlamadıysan günün kıyafetini, kaçırıyorsun esnek çalışma saatlerinin tüm güzelliklerini! 20 dakikalık yol oluyor sana 1,5 saat!!! Melatonin'i en başarılısından durdurmuş olsan da, bu sefer savaşmaya başlıyorsun Kortizol canavarıyla!

Ofise varır varmaz, dünden, kendisinin açılış kapanış hızını pek yavaş bulduğundan, sleep'e bıraktığın Notebook, tık diye açılır, nefes almadan rapor bitirilmeye çalışılır. De, o rapor hemen bitemez, zira mailler araya girmeye bayılır. Yurt dışının sorduğu minicik bir soru, bir anda dev bir sunuma dönüşür! Rapor mu, sunum mu derken, olur 18:00! Eve gideceksen, şu saniye itibari ile çıktın çıktın!

Bir kolumda, içine dünyayı sığdırdığım çantam, diğer koluma geçirdiğim paltonun bir koluyla, asansör sırasına girilir! Garajın içinde arabaya doğru bir depar daha atılır! En büyük hız, garajdan çıkılırken yapılır! Zira, plazanın önünden evin önüne kadar adım adım ancak ilerlenir! Tam "Oh be, Evim Evim, Güzel Evim" keyfini yaşayacakken, daha üstünü çıkarmadan başlar "Yarın işe ne giyeceğim" kafa yorması zorunluluğu! Sırf bu yüzden bile, her Cuma akşamlarını coşkuyla kutlayasım gelir!



Bu kez, Cuma'yı nasıl özlediysem, enerjimi alan hangi can arkadaşım varsa, kopup geldi erzakıyla...

Coştukça, herkesler bıkkınlıklarını dökmeye başlamaz mı? E ben hiç de yalnız değilmişim ya! Erkek canlar bile "ertesi gün ne giyeceğim" düşüncesinden bıkmış ki, biz kızlar için tamamen doğala dönmez mi bu ya! Trafik zaten damar konumuz! Bu hafta kar var mı yok mu ile "eyçar, araçların kış lastik değişimini neden hep son güne bırakır ki, arkadaş", "hep, antin kuntin işler" ile Evo ayağa fırlayıp, cebinden çıkardığı A4 kağıdıyla, başlamaz mı, #BeyazYakalı şiirini okumaya..

Daha kaç gün oldu ki, yayınlanalı.. Meğer, hepimiz ilkokuldan bu yana, yeniden bir şiir ezberlemişiz.. Hem de gönülden hissetmenin coşkusuyla kendimizden geçtiğimiz:


esnaf lokantasına giden harbi adamsın
köfteyi pul bibere en çok banansın
plazada real genius, sokakta yamansın
zekanla bizi yak #BeyazYakalı

bodrum apaçi doldu, olimpos bitti
senden duyan yüzbinler hep kaş'a gitti
bozcaada on yıl önce pek yiğitti
tatil trendlerini yaz #BeyazYakalı

eyçar, faynens, edmin köpeğin olsun
yıl sonu cebin bonusla dolsun
internal meetinglerde sen bir idolsün
bunu dayına anlat #BeyazYakalı

sünnet çocuğu gibi kol düğmelerin
işi gücü bırakıp kaş'a gitmelerin
staj için gelen yeni yetmelerin
beynini business planla ye #BeyazYakalı

kahve bağımlılığıyla övüneceksin
kimsenin bilmediği balığı sen bileceksin
ölürsen alaçatı'ya gömüleceksin
toplantı schedule et #BeyazYakalı

bebek, arnavutköy, mangerie, lucca
erkek acetobalsamico'cu kızlarsa pucca
cabarnet savignon'a yeter mi cukka
hesabını bilmedin #BeyazYakalı

limonata 13 lira, adres house kafe
şarap dev kadehte, önce kokla sonra şerefe
kız olursa ada, erkekse efe
fena klişesin #BeyazYakalı

aaa o mekanın fajitası çok güzel
baban o paraya depo fuller (dizel)
herkes sana vurgun, herkes seni süzer
hortumla dövülesi #BeyazYakalı

arkadaş arasında mekan översin
sonra mekana gider garson döversin
dev salatayı nar ekşili seversin
ciddi bir problemsin #BeyazYakalı

hendıl edersin ingilizcen çoktur
skecyul işinde üstüne yoktur
maaşın yarısını fitness'e kaptır
ömrünü forvırdla #BeyazYakalı
gym'ler, spa'lar salaklığına minettar
stajyere gider yap, vendor'a atar
bizde maaşlar 29'unda yatar
kölenin dibisin #BeyazYakalı

kadınsan dev çanta, erkekte pabuç parlak
günün yarısı goygoy, yarısı laklak
bir akşam hep birlikte fasıl mı yapsak?
nereye kadar #BeyazYakalı

one shot espresso, latte, moccha
kızlar kurşun kalemi yapıyor toka
sözde büyük alemcisin meze, rakı, roka
dengen izanın yok #BeyazYakalı

business, smart casual, free friday
giysiye harcadığını duysa dövecek peder
raporu görünce yönetim ne der
küçük dünyada kaldın #BeyazYakalı

makarnaya vermişsin 23,5 lira
maaşın yarısı kredi kartı, yarısı kira
mojito çıktı çıkalı içmez artık bira
ömrün geçti triple #BeyazYakalı

karaköy'de yeni bir mekan açılmış
menüsünde ahtapot şeysi varmış
makarnalarını şiliden ısımarlarlarmış
hayatın antin kuntin #BeyazYakalı

sen de bi gün yapacaksın kendi işini,
senelerdir kuruyorsun bunun hayalini,
sermayen olsa affetmezsin tabi
yoksulluğunu seveyim #BeyazYakalı

mailler birikmiş deyu ağlarım
haftasonu trekking scuba bağlarım
junior eleman görsem döver çağlarım
naçar yakam beyazdır dostlar

tatilden sonra ada överim
pazartes'leri benden bekleme verim
müdüre head, toplantıya meeting derim
naçar yakam beyazdır dostlar

peynirlerden parmesan ve mozarella
biraz slogancıdır sence çav bella
bruschetta, carpaccio ve şarapla
stil sahibisin #BeyazYakalı

surf, snowboard, scuba ve kayt
mümkünse bir evian su ve cola light
takıma çok faydalı sarı dirk kuyt
bir boktan da anlama #BeyazYakalı

burada meze pek hoş, mekan da salaş
şu denyo garsonlar niye hep yavaş
ustam bir saattir nerde bizim lavaş
en kral servis sana #BeyazYakalı

iş seyahatlerinde topla milleri
elite plus'a geç kır zincirleri
cıp lounge'de buz gibi viskileri
lıkır lıkır kafaya dik #BeyazYakalı


İdolümüzsün, cansın sen green green curly fries!
Zira, ağlanacak halimize, katılıp gülmeyi kattın bize ya!









8 Eylül 2013 Pazar

Cross Check

Bayılıyorum, tatil zamanı kendimi ölçüp biçmelere, üzerine orantılar kurup hesaplamalar yapmaya.. Hem arkadaş Pazartesi'lerin, ayın ilk günlerinin yükü yeterince ağır, ne gerek onlara bir de hedef stresi yaşatmaya!


Son duruma bir göz atalım:

9 Nisan 2013: "Herşey Böyle Başladı.."
3 Ağustos 2013: Ege Sahilleri'ne gidiş
20 Ağustos 2013: Tatil dönüşü ve 10 günlük SÜPER HIZLI ve MÜTHİŞ SAĞLIKLI Zayıflama Programı başlangıç
29 Ağustos 2013: 2. Mini Tatile gidiş
8 Eylül 2013 (bugün): Yeniden uçuşa hazırlık




9 Nisan 13 3 Ağustos 13 20 Ağustos 13 29 Ağustos 13 8 Eylül 13
Göğüs (cm):
96
91
90
89
89
Bel (cm):
81
69
70
67
68
Basen (cm):
96
91
90
89
89
Kilo (kg):
60
53,3
55,2
52,2
53,1


E hedefleri de malum, şöyle ki, belirledik: 2014 Takvimim de Hedefim de BEL'li !!! ;-)

  • 21 Kasım 2013: Alessandra Ambrosio olucam!
  • 2014'e Karolina Kurkova şeklinde gireceğim!
  • Bahara kadar da sırasıyla Helena Christensen ve Miranda Kerr!
  • Ve Isabeli Fontana ile de başlar yaz tatili!

E artık, önümüzdeki yaz, 2015 Takvimi'mi de kendim çekerim. Yalnız iyi bir fotoğrafçı lazım! Mert Alaş, hastasıyız, beni okuldan hatırlar mı ki? Yavaştan yavaştan network bağlantılarını kurcalamakta fayda var! :-)))



Bundan sonrası pek kolay değil gibi yalnız!!!

Zira kış geliyor! Aslan burcuyum ama, bir kış uykusuna yatma eğilimim de var yani. "Güneşin kızı" olarak, kapalı havalar beni depresyona sokar!!! Aman bir de çok üşürüm ki, yataktan çıkmak feci zor! Üst üste giyilen kazaklar hırkalar, tüm o beli, tehlikeli bir şekilde göz ardı ettiriverir, aman!!!

İş yoğunluğu da ister istemez artacak. Deadline'lara yetişme stresleri.. Yemekler toplantılar.. İstanbul trafiğinden hiç bahsetmiyorum! Akşam gelince, kapkara havada dizi karşılarına kendini atmalar.. Bir de sıcak şarap mevzusu var ki, oy oy oy..


Güneşsiz günleri biraz D vitamini ile desteklemek gerekecek! Bağışıklık sistemimizi kışa karşı koruyalım!

Sahillerden de pek uzaklaşmamak lazım. "Aman da kuma basasım geldi, hoop ben bir Long Beach'e akıp geleyim" lüksümüz yok elbet de, beyin arkadaşı az da olsa kandırabiliriz gibi.. He heeee.. ;-)

Bilinç altıma "Sahilde Yapılacaklar Listesi" vermeye devam ettim mi, o anlayacağını anlar!



Gelelim, "Bu bel gerçekten de bu kadar incelebilir mi?" endişeme. Önce 64, sonra 62, derken 61 ve son hedef 58??? Olabilecek şey mi? Var olanları tüm detayları ile biliyoruz da, yani bana olur mu? Şu an 68, bir 10 cm daha demek! Bakiim, şöyle yanlarımdan ellerimle bir yoklayayım! Lop lop maşallah! Et olsa iyi! Her neyse, şimdi moral bozmaya gerek yok!

Sonuç, bunun daha yolu var! Hem de baya! Zira, bel dediğin boşluk, kaburgalar biter kalça kemiği başlangıcına kadar olan o aradır ya! Hayret bir şeysin Bikini!

Bu arada, şu kaburgalarımı az da olsa gün yüzü ile bir görsem, başka bir şey istemem! Ha bir de var yaaaaaaaaaaaaaaa, "Buyrun, bu da kalça kemiğim!" havaları nasıl atılır ki, offff... :-))))




Bizim, Ünlülerin Spor ve Beslenme Koçu Murat Tavman ne demiş:




E haydi o zaman! ;-)






25 Haziran 2013 Salı

Gün 73: Bu iş yoğunluğu beni deli edecek!

Tam 73 gün, resmi yaz ayına gireli de tam 4 gün oldu.

30 Mayıs'tan beri bize yaşatılan "Orantısız" Kronik Stres yetmiyormuşçasına 2 haftadır olağanüstü bir iş yoğunluğum var! Sabah 09:00'a 10 kala ofise ulaşma ile start alan "motoru takma" şeklindeki çalışma, gece 22:00'lara kadar sürüyor. Nefeslenmek için yarattığım saniyeler "bizim bu T.rex yine ne tür saldırılara geçmiş?" haberlerini takip edip, dünyaya haykırmak istercesine "paylaş" veya "retweet"'lemeceler ile geçiyor. Ah bide akşam 21:00'daki komşu buluşmalarımı kaçırmıyor muyum, deli olacağım!




Saat 23:00 gibi eve varıp, ertesi gün giyeceklerini hazırlayıp, tek kanallı yeni hayatın güzelliği de olsa, kafa ne kadar dinlenir ki? Bu arada, giyim konusunda pek şanslıyım, rahat takılıyoruz işte, "kotunu ve spor ayakkabını tak çık" hesabı! Kendimi topuklularla düşünürken bile, yoruldum şimdi.

Ah ah, saat olmuş yine 23:30! İtiraf ediyorum: Kafamdaki onca düşünceyi durdurup hiç olmazsa uykuya dalmayı ancak en az 2 "%100 Malt Candır!" ile sağlıyorum!

Kortizol hormonum doruk noktasında devam ediyorken, akşamları, daha doğrusu geceleri, yaptığım bu kaçamağa rağmen, tartıya çıkma fırsatı bile bulamazken, bıraktığım kiloda olduğuma eminim! Tüm gün sağlıklı beslenmeye odaklanmayı hiç bırakmadım. Bıraktırmadılar!!!!

Bunu BENİM OLAĞANÜSTÜ INSTAGRAM 'daki 816 kişilik DEV #diyetteyiz ARKADAŞLARIMA borçluyum!





"GEZİ'lerdeyim" dedim, destek verdiler! "Ama buraya da dönmelisin, seni merak ediyoruz" dediler! İnadına sağlıklı beslenmeye beni teşvik ettiler! En şahanesi, en muhteşemi: "SİZ BİZ", bu ekip yaşamadı ve yaşatmadı! Şahane bir saygı ile!

Destek bulmak, hep en önemlisi dedim! Bundan daha muhteşemini görmedim!!!


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...