Metabolizmayı hızlandıran, enerji veren, pH dengemizi koruyan elektrolit içeren, antioksidan zengini Sassy Su, aynı zamanda belimizi inceltiyor! Üstelik hazırlaması da çok basit.
Adını, "DÜZ BİR KARIN, İNCE BİR BEL" ("Flat Belly Diet!")
kitabının yazarı diyetisyen Cynthia Sass'dan alan bu özel karışımı Sass şöyle anlatıyor:
"Bu karışıma Sassy diyorum, çünkü bildiğimiz sudan daha canlı. Bileşenler sadece çeşni amaçlı değil: Zencefil sindirim sisteminizi dinlendirir. Daha da önemlisi, bu karışımı her gün hazırlamak size hayatın olduğundan daha farklı olduğunu, bir şeylerin değişeceğini hatırlatacak. Sizi düz karın için amacınıza yönlendirmekte yardımcı olacak."
Sassy Su için malzemeler:
2 litre su
Kabuğu soyulmuş, baş parmağınız büyüklüğünde 2 parça taze zencefil
1 ince dilimlenmiş salatalık
1 ince dilimlenmiş limon
12 adet taze nane yaprağı
Hazırlanışı: Tüm malzemeleri büyük bir sürahiye koyun, buzdolabında gece boyunca karışmalarını sağlayın. Ertesi gün hepsini bitirin. Her akşam tazesini hazırlayın.
Buzdolabında kolayca saklamak için, ben 1'er litrelikten oluşan Paşabahçe'nin cam şişelerinden aldım. Malzemeleri 2'ye böldüm ve suyu en son ekledim. Kolayca süzmek için de Ikea'nın hunilerinden kullanıyorum. Boş bir kola şişesine süzdüğüm Sassy Su'yumu işe de götürüyorum.
Bir ritüele dönüşen, akşamları Sassy Su hazırlama işlemi, gerçekten de bir şeylerin değişeceğini hatırlatıyor!
Kahvaltı olayını çözdüm. Bugün ofise yanımda bir muz ve bir yeşil elma götürdüm. Saat 10:00 gibi içim kıyılmaya başlayınca afiyetle yedim. Nasıl işe yaradığını anlatamam. Öğle yemeği seçimime inanamadım. Üstelik pizza vardı bugün!
Daha ötesi; sevgili ofisteki Bikini Projesi Buddy'm tepsime bakıp, "Aaaa sadece bunları mı yiyeceksin?" demesiyle, ağzımdan gururla fışkıran "Canımcım, diyete başladım ben bugün" diye cevap vermem bir oldu. Bugüne kadar bunu neden söyleyemiyordum ki? Diyet yapmayı bir zayıflık olarak görüyordum anlaşılan! Kendine güvenen güçlü bir kız diyet yapar mı hiç?! Ama asıl salaklık, işin kolayına kaçıp, DEĞİŞMEK İÇİN ÇABA HARCAMAMAK galiba.
Öğle Yemeği:
Haşlanmış sebze. Sadece brokolileri yedim.
Zeytinyağlı İmam Bayıldı. 2 tane almıştım ama sadece 1 tanesini yedim.
Mayonezli, pul biberli karnı bahar salatası
2 minik kase yoğurt
Akşam üstü feci acıktım ama.. Trafik falan derken, ne ara kendimi Migros'ta buldum da Parti boyu Lay's Klasik aldım ve eve gelir gelmez dibini buldum, anlamadım. Kendime geldiğimde parmaklar yağ ve tuzla kaplı cips içindeydi. :(
Biliyordum. Destek bulacağımı biliyordum. Ve bunun motivasyonum için En Etkili Zayıflama Yöntemi olacağını da biliyordum. İnanılmaz mutluyum!
Facebook'tan bir takipçim, hayatımı değiştirecek bir mesaj attı bana. Canım, herşeyim, Bikini Projesi Buddy'm, Hero'm, Ayşe'm. Tam tamına 60 kilo vermiş! Düşünebiliyor musunuz?!!! Ben şurada yıllardır alt tarafı 10 kiloyu veremezken.. Böylesine büyük bir başarıyı yakalamış biriyle konuşmak bile bana yetti. "Yürü ya kulum" gazını bir aldım ki sormayın!
Ayşe ile, en büyük hatamın kahvaltı yapmamak olduğunu çözdük! Hele benim gibi bir hipogliseminin öğün atlaması, bırak diyeti sabotaj etmeyi, bir intihar demek! Öğün atlayınca, beyinden çekilen şeker, bilincimi, farkındalığımı da yok ediyor! Titreyen elim ayağımla, gözüm hiçbirşey görmüyor! Kendime geldiğimde, yani şekerim tekrar çıktığında, bir bakıyorum, yalayıp yutmuşum zararlı ne varsa!
Ben uyanır uyanmaz kahvaltı yapamayanlardanım. E bahanem de var: Erken uyanıp işe gidiyorum. Ne ara olacak ki bu kahvaltı?! Ayşe beni uyardı: "yanına mutlaka bir şeyler alabilirsin, ofiste yemek için". Bundan daha kolay ne olabilirdi ki?! Bu kadar basit..