Karbonhidrat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Karbonhidrat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Aralık 2013 Çarşamba

Bedenimle Sohbet

Yanlış anlaşılmasın kış mevsimiyle alıp veremediğim hiçbir şeyim yok! :-p

Doğayla kavga edilir mi hiç?! O senin için var! Seni sevmenin bir yolunu bulacağım kış ben! Sonraaa, bu kış şartlarında bizi eşşek misali çalıştıran bu sözüm modern hayata, içtenlikle söveceğim ki, birinden alayım sinirimi. Dur yahu, yeri gelmişken halledeyim hemen işimi. Sonraya bırakırsak, minik kar tanesi dönüşüyor dev "karbonhidrat getirin banaaaaaaaa" çığına...

Arkadaş, bunca saat çalışmak, öğretilerimize ters bir kere! İstanbul'da bugün gün batımı 16:41!!! Annemiz babamız ne derdi? "Sokak lambaları yanmadan, evde olun çocuğum!" Gelenek göreneklerimize aykırı bu çalışma düzeni! Tamam, üniversite yıllarımızda değil geç saatler, o lambalar söndükten sonra da eve dönüşler oldu! Oldu da, alacağımız ev hapsi cezalarına da razı gelmeyi bilirdik hani! Ah ahhh, o cezaların kıymetini bilememişiz. Ev hapsi dediğin, evde yan gelip yatmaca.. Hele o öğle saatlerine kadar uyumak yok mu?! 
Geç saatlere kadar çalıştığımız oluyor, ama yine sabah 06:30'da uyanılıyor ya???!!!!! BEN, İŞ HAYATINA DA EV HAPSİ CEZALARI GETİRİLSİN İSTİYORUM!




Çok şükür, günlerin kısalığı diplerini gördü! Gün dönümüdür şimdi.
Önce yavaşça, sonra hızlanarak muhteşem bir ahenkle uzayacak günler. Aralık sonuna kadar bir gün sabah, diğer gün akşam 1'er, Ocak başında akşamlara vererek ağırlığını yine her gün 1'er dakikalık uzamalar olacak. Ocak 21'inden sonra da 2'li 3'lü dakikalarla devam edecek. Şubat başında, sabahları Güneş'i Selamlama'larıma başlayabilir ve işten aydınlıkla çıkabilirim.




Aklımı seveyim. Ya da, #BikiniylePlankYapıyorum fikrini yüreğime düşüren meleklerime sağlık! Duruşlar uzadıkça, bedenime olan dikkatim de arttı ziyadesiyle. Nasıl artmasın? Tir tir titreyerek, "Buradayım!" diye haykırıyorlar! Son bir kaç gündür, o tam da istediğim şekle girmiş vücudum ile bikiniyle Bobou Alaçatı'da plank yapıyor hayalini ederken, gözlerimi açınca "Neredeyim ben yahu?" şaşkınlığını yaşayacak derecede kaptırıyorum kendimi. Yogini mi oldum ben acaba?! Yok, başka bir şeyse de, boşveeeeerr! Çünkü, ben çok sevdim bu işi.




İşi şöyle kış mevsimine de bağlayıp, tinsel birkaç sözle, bugün itibariyle en güzelinden başlamam mı ben meditasyonlarıma. Zira, kış, toprak ananın içselliğine dönüşüdür. Yakında, yeniden doğuş için kendini bütünlemesidir. Bize de doğa ananın çağrısına kulak vermek düşer!

Rahatça aldığım meditasyon oturuşumla, burundan alıp karnıma gönderdiğim ve ağızdan bıraktığım nefeslerime şöyle bir konsantre olayım. Bir kaç nefese dikkatten sonra, başlarım ben derin sohbetime:



Merhaba Beden. Sana bundan böyle bütünüm diyeceğim.
Seni yıllarca nasıl da görmezden geldim. "Ben" diye kabul etmedim. En önemlisi, seni hiç dinlemedim. Ben seni hiç adam yerine koymadım ki kulak vereyim! Halbuki sen hep söylemeye çalıştın: "Yoruldum" dedin. "Yahu daha aç değilim, nedir bunlar?". "Bak ya, şekeri ben düzenleyemiyorum tek başıma ama" dedin. "Sadece proteinlerle taş oldu böbreklerde" diye haykırdın. "Susuz kaldım, bak erkenden yaşlanıyoruz haberin ola güzellik". Söyledin hep, duydum da dinlemedim. 
Her şeye rağmen bana küsmedin.. Ne şahane şeysin sen! En ufak sağlığı, en küçücük sevgiyi hemen kabul ettin. Ben 1 verdim, sen 2 katını! Çok teşekkür ederim.
Şimdi, burnumdan karnıma aldığım derin nefeslerle sana gerçek sevgimi gönderiyorum. Ve ağzımdan bıraktığım nefesle biz artık bir bütün oluyoruz. Bir oluyoruz. Artık kulağım, dikkatim, ilgim ve tüm sevgim bütünümde.
Tüm sevgim bütünümle..







7 Aralık 2013 Cumartesi

Kilo vermek istiyorsanız, işte size 10 gerçek kural!

Kilo vermek üzerine her gün yeni bir haber, yeni bir kitap, yüzlerce diyet çeşidi duyuyoruz. Biri öyle der, diğeri farklı! Aslında gerçek o kadar ortada ve o kadar basit ki!

İşte size kilo vermenin 10 gerçek kuralı!


Kural 1: Tek doğru beslenme yöntemi, sağlıklı olanıdır! Doğal olan her şey, sağlıklıdır ve kilo vermenizi sağlar! Ve bu bir yaşam şekli olmalıdır!




Kural 2: Şeker ve ekmek, ve onların her türlü sahte arkadaşları, şeytandır ve insanı zehirler! Hepsinden uzak durun! Özellikle üzerinde "diyet" yazan tüm ürünlerden!



Kural 3: Aslolan 3 ana öğündür! Ara öğün ancak zorunlu durumlar içindir! Çiğ badem, taze ceviz veya zeytinden oluşmalıdır!



Kural 4: Kalori hesabı tehlikelidir! Yanlış yönlendirir! Doğrusu, midene ne attığına odaklanmaktır!




Kural 5: Su candır! Boşuna vücudumuzun %50'sinden fazlasını oluşturmaz. Gerçek su, pH'ı yüksek olandır.




Kural 6: Kilo vermek aktif bir hayatı seçmek demektir! Şu totonuzu kaldırın ve adım atmak için fırsatlar yaratın!




Kural 7: İyi bir uyku sağlık ve kilo vermek için şarttır! Hiçbir şeyin sizi gece yapılan 7-8 saatlik güzellik uykunuzdan etmesine izin vermeyin!




Kural 8: Yemek yemek, hiçbir probleminizi çözmez! Problemlerinizle yüzleşin!




Kural 9: "Diyetteyim" ve "Sağlık için besleniyorum" demekten korkmayın! Hatta dünyaya ilan edin! Size kimsenin karışmasına izin vermeyin! Gerekirse hadlerini bildirin!




Kural 10: En ufak gelişmeye bile sevinin! Kendinizle mutlu olun! Düşseniz de tekrar ayağa kalkın! Dünü dünde bırakın, kendinizi affedin ve ertesi gün yeniden başlayın! Asla vazgeçmeyin!





13 Eylül 2013 Cuma

Şu Karbonhidrat meselesi!!!!

Yahu deli oluyorum, içimi dökmem gerek. Vallahi çıldırıcam! Arkadaş, evet, vücudun karbonhidrata ihtiyacı var. Pek pek doğrudur! Da, karbonhidrat, sadece ekmek, makarna ve pirinçten oluşmaz! Zira,

"SEBZE, BAKLAGİL VE MEYVELER DE BİRER KARBONHİDRATDIIIIIIIIIR!!!"

Pek mi bağırdım ben???! Komşular alıştı nasıl olsa! "Bu deli, yine kendi kendine, muhteşem yüksek soprano sesiyle konuşuyor!" diyorlar! Hem duysun canım herkes! Sesimden öte, güzeldir gerçi kendileri (Aslan burcuyum, naaparsın! :-)))), ettiğim kelimelere dikkat etseler, dünyaları değişecek!

Hep bu USDA'in (Amerikan Tarım Bakanlığı) yıllarca beynimize yerleştirdiği, artık terk edilmiş beslenme piramidi yüzünden! Mısır şurubu politikaları hala devam ediyor arkadaşların, maazallah!

USDA'nin 2005 terk ettiği Beslenme Piramidi

Hepsini geçtim de ünlü diyetisyenlerimizin, hala bu piramidi baz alıyor olmaları, pek acıklı! Hatta ürkütücü! USDA, kendi piramidini 2005 yılında terk edip, yeni bir MyPyramid'i yarattı. Buna da aldığı tepkiler doğrultusunda, 2011 yılında da MyPlate'e geçti.

Harvard School of Public Health, bu son MyPlate beslenme programına da karşı savaş açtı, kıyamet koparıyor da, bizim beyinler nedense heeeeeeep '80'lerde!!!!!



Ne diyor Harvard?: "Karbonhidratı, işlenmemiş tam tahıllar ve sebzelerden al! Gerçek proteinsiz beslenme olmaz! Sağıklı yağları sakın eksik etme!"

Zira, benim tatlı mı tatlı Karatay Teyzem, türkçesini, Harvard'ın üzerine eklemelerle şahane ötesi çizmiş. İşte:

Karatay Beslenme Piramidi 2011



Dönüyorum karbonhidrat'lara: Kilit kelimemiz Glisemik İndeks (GI).

Bu GI, yiyeceğin içindeki karbonhidratın kana geçtiğinde, kan şekerini yükseltme hızını gösteriyor. Ne kadar yüksek, o kadar zehirli!!!

Zehirli derken şaka yapmıyorum!! Buyrun sebep olduklarına en kısasından bakalım:
  • Şişmanlık ve obezite!!!
  • Asiditeyi, oksidatif stresi arttırır! İçimizi paslandırır! ("Alkali Olma Durumu" hikaye olur!)
  • Bağışıklık sistemini yıkar, zayıflatır! (Çok tehlikeli!!!!)
  • Her türlü kanser.. Meme ve yumurtalık buna dahil! (Allah korusun! Grip gibi çoğalmasının sebebi şu yine USDA olabilir mi? Yok sonra kanser ilaçlarına yapılan yatırımlar?! Komplo Teorilerine mi girdim ben?!!!)
  • Krom, bakır, magnezyum, E vitamini, protein, tüm minerallerin emilimini bozar. (buyrun kas erimesine!)
  • Depresyon (Aman benden uzak olsun!)
  • Anksiyete, konsantrasyon bozukluğu (Panik panik, "aman da ben napıcaktım şimdi" şeklinde dolaşmalar, hiç çekici değil!)
  • Ödem (Sen zayıfla dur! O bacaklar, ayaklar bir şişer ki, gitti tüm ince zarafet! Bir de ağrısı vurmaya başlar!!!! Hava atayım: Çok şükür, yıllar sonra bu yaz hiç yaşamadım!)
  • Hipoglisemi, diyabet (Kendi hipoglisemimi kendim iyileştirdim! Artık şeker beyinde kalıyor! Şuursuzluklardan kurtuldum! ;-)))))
  • Kalp, damar ve felç hastalıkları
  • Alzheimer

Bunların hiçbiri ilgini çekmediyse, hala "bana bir şey olmaz" diyorsan, şunlara ne dersin:
  • Erken yaşlanmaya sebep olur: Kırışıklıklar ve esnekliği gitmiş, sarkmış ciltle, zayıf olsan ne olur?!
  • Kemik erimesi de yaşamak istemezsin! Kambur cadı olmaksa niyetin, bilemem tabi?!!
  • PMS ???
  • Ya SELÜLİT'e de sebep oluyor dersem???

Sonunda dikkatini çekebildim mi?
Tamam, hemen sıralıyorum şu ZEHİRLERİ (Yüksek GI, yani 100-70'lılar):
  • Rafine ve işlenmiş tüm gıdalar
  • Şeker, Sakaroz, Maltoz, Glikoz, Glikoz Şurubu
  • Şeker ilavesi olan her şey (Yukarıdaki -oz'lara dikkat! Etiketlerde bunu bulduğunda market rafına geri bırak!)
  • Mısır Şurubu (Hazır yiyeceklerde çokça var!)
  • Nişasta (Etiketlere dikkat!)
  • Beyaz Ekmek, Sandviç, Tost, Hamburger, Pide, Simit, Baget (Glutensiz dahil)
  • Beyaz undan yapılmış her şey
  • Beyaz Pirinç
  • Beyaz Makarna
  • Mısır, Mısır Gevreği, Patlamış Mısır, Mısır Unu
  • Müsli
  • Meyve Suları
  • Bal
  • Patates
  • Havuç (pişmiş)
  • Şalgam
  • Darı, Boza
  • Bal kabağı
  • Karpuz
  • Dut
  • Taze İncir
  • Kuru Bakla
  • Çikolata

Başka tiyo da ister misin? "Su içsem yarıyor!", "Ne yapsam kilo veremiyorum", "İnsülin direncim var", "Metabolik sendromlardayım", "Şu incelme işini daha da hızlandırsam" diyenlerdensen, aşağıdaki listede yer alan Orta GI'a sahip (69-50) karbonhidratları da bir süre çıkarıver hayatından!
  • Esmer Ekmek, Kepekli Ekmek
  • Yulaf Ezmesi
  • Esmer Pirinç
  • Pancar
  • Kavun
  • Kuru Üzüm, Hurma, Kuru İncir
  • Taze Kayısı
  • Kestane
  • İrmik
Tam 50 GI sınırında olanlar:
  • Tam Buğday Ekmek ve Un
  • Tam Pirinç
  • Bulgur
  • Bezelye
  • Taze Üzüm
  • Kivi


...veeeeeeeeeeeeeeee gelelim ZAYIFLATAN, TÜM İNCELİKLERE SEBEP OLANSAĞLIĞA SAĞLIK KATAN, GENÇLEŞTİREN karbonhidratlara (Düşük Glisemik İndeksli 49-0'lular):
  • Tam Çavdar Ekmeği
  • Nohut
  • Kuru Fasulye
  • Barbunya
  • Mercimek (her türlüsü)
  • Çiğ Havuç
  • Lahanagiller
  • Enginar
  • Kereviz
  • Patlıcan
  • Kabak
  • Mantar
  • Brokoli
  • Biber (her rengi)
  • Salatalık
  • Marul (ve tüm ailesi)
  • Maydanoz
  • Nane
  • Dereotu
  • Fesleğen
  • Kekik
  • Reyhan
  • Tüm çiğ yenebilen her türlü yeşillik
  • Taze ve Kuru Soğan
  • Domates
  • Karabiber, Kırmızı Biber, Kimyon, Tarçın, Karanfil kıvamında tüm Baharatlar
  • Limon
  • Doğal fermente Sirke
  • Susam
  • Kabak Çekirdeği, Ay Çekirdeği
  • Badem (çiğ, kavrulmamış)
  • Ceviz
  • Fındık (kavrulmamış)
  • Fıstık (Çıtır Pıtır, hem kan yapar, hem ısıtır! :-)))))
  • Yer Fıstığı (kavrulmamış)
  • Kuru Kayısı (Gün Kurusu)
  • Kuru Mürdüm Eriği
  • Kiraz
  • Vişne
  • Erik (Her türlüsü)
  • Greyfurt
  • Portakal
  • Şeftali
  • Ayva
  • Elma, Armut
  • Çilek, Böğürtlen, Ahududu, Karadut
  • Kızılcık
  • Olgunlaşmamış Muz
  • En az %70 kakaolu dark çikolata


Şimdi ben bu PEMBELERİN çeşitliliğine ve güzelliğine bakınca, can ne Yüksek GI ister, ne de Orta!






10 Temmuz 2013 Çarşamba

En kolay ve en hızlı kilo verme yolu!

Bugün yıllık iznimi aldım. Şahane plan: Bayramın başlamasıyla birlikte 2 hafta! ..da.. Allah'ım ben bir panik! Tüm gün "Yani şimdi kaç gün var?" hesaplamaları ile geçti. İMDAT!

Bugün ile birlikte tam 30 gün. Yani 4 hafta. Verilecek tam 6 kilo. Hmmm, haftada 1,5 kg desek... Bel ne olacak peki? 65'e varmak için tam 8 cm. 5 haftada -5 cm olmuştu! -8 cm daha olur mu ki? Bu pek mi iddialı oldu! Gözümde büyüdü dur, ben kiloya odaklanmaya döneyim. Haftada 1,5 kilo dedik. Olur mu? Yapar mıyım ki? Şimdiye kadar sadece 4 kilo verdim ki! Gerçi arada kronik stresler yaşadık! Bu işi hızlandırmanın bir yolu olmalı! OLMALI!!!!

Eve gelir gelmez döktüm bütün diyet kitaplarımı.. Bir yolu olmalı, bir yolu olmalı, bu kiloları sağlıklı ve hızla vermenin bir yolu olmalı!!!!




EUREKA! Sayesinde sağlığıma yeniden kavuştuğum Dr. Ayşegül Çoruhlu'nun "Alkali Diyet" kitabında sayfa 152'de öylece ortada! Daha önce göresim gelmemiş demek!?!

Cümle aynen şöyle:
"En kolay ve en hızlı kilo verme yolu akşam yemeğinin iptalidir."
DINNER CANCELLING diye adlandırılan alında bir anti-aging uygulamasıymış bu. Bir detayları okuyalım bakalım.



Olay şu: Uyku esnasında büyüme hormonunun tam olarak çalışabilmesi! Bu konu üzerinde çok okudum. Büyüme hormonu tüm hücrelerimizin tamiri ve yenilenmesini sağlıyor. Kendileri benim tanımlamam ile Gençlik İksiri. Aynı zamanda kaslar gelişir ve tüm bunları yaparken de enerjiyi vücuttaki fazla yağdan kullanır. Yani uykuda inceliriz! ;-)

Gelelim yeni öğrendiğim şeye: Eğer kanda insülin varsa, yatar ayak, vücut kendini uykuda tamir edemez. İnsülin kandan atılmadan Gençlik İksiri harekete geçmez! Üstüne üstlük YAŞLANIRMIŞIZ! Anneciğim!!!

Biyolojik saate göre vücudun uyku saati 23:00'müş ve ideali bu saatten 5 saat önce yemek yemenin bitirilmesiymiş. Yani saat 18:00'e kadar yedin yedin! Hele hele bir de bunu karbonhidratla yaptın mı, hepten...



Ve son nokta, Dr. Ayşegül Çoruhlu'un sözüyle:
"Özetle, bel bölgesini inceltmek isteyen birinin yapacağı ilk şey erken saatte karbonhidratsız akşam yemeğidir."
Bir çare bulacağım derdinden bu saat oldu. E arada yemek yemeyi de unuttum tabi. Gurultular midemden geliyormuş ya, şimdi fark ettim. E süper, ilk günden başladık hemen.

Ben artık GÜZELLİK UYKUMA başlayayım.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...