"Yarın ne giyeceğim depresyonu" ile sabaha kadar uyumadım. Kabuslar, uçurumlardan düşmeler! Hala etkisindeyim. Mutsuzum. Zehir oluyor bu yazlar bana.
Sabah tartılmadım bile! İnanılmaz şişkin hissediyorum kendimi. Ellerim, ayaklarım, bacaklarım! Hayır zaten çoraplar fora ve rahatsızım bu durumdan, bir de bu şişkinlik..
Yediklerime gelince:
Kahvaltı: Ofise götürülen yeşil elma
Öğlen: 5 tane tavuk kanat, taze fasulye ile yeşil salata, yanında her zamanki gibi yoğurt!
Akşam üstü 2 adet yeşil Wasa Sandwich.
Diyetimden şaşmadım ama hala mutsuzum. İş çıkışı biraz yürüyüş iyi gelir derken kendimi Metrocity'de buldum. Dolanırken Eczane'ye dalmışım, aval aval bakınıyorum. Bir anda hatırladım. pH damlası arıyorum ne zamandır! Çalıştığım için her daim yanımda limon ya da İngiliz Karbonatı taşıyamıyorum. 1 litre Sassy Su da yetmiyor. Ofise alınan suyun pH seviyesini de bulamadım bir türlü. Velhasıl, alışveriş için, eczaneden bile olsa, çok geçerli sebeplerim var. Sordum! E burda varmış! Nasıl da sevindim. Bir anda keyfim yerine geldi!
Bilinçaltım "Aman şu bembeyaz bacaklar nasıl görünüyor ki"'den başka bir şey düşünmediğinden olsa gerek, algı Sally Hansen Airbrush Legs Sprey'e takıldı. Auto-bronzant pek işe yaramadı! Hatta çirkin oldu! İçime sinmedi yani. Kolumuzda bir deneme yapalım bakalım! 10 numara, 5 yıldız! Tam aradığım!
Bir de "inceltici zamanıdır" dedim. Dr Murad'ın vücut ürünleri her zaman işe yarar; Dr Murad Firm and Tone Serum ve Dr Murad Body Firming Cream.
Her daim alkali suyumuza kavuştuk, e bacakları da kotardık. Dahası can sağlığı.. Sevinçliyiz, mutluyuz, stresimizi tamamen attık..
Metrocity'ye gelmişken, HD'ye uğranmaz mı? E hadi o zaman! Akşam yemeği: PİDESİZ iskender.. ;)
30 Nisan 2013 Salı
28 Nisan 2013 Pazar
Gün 17: Pazartesi sendromu! Daha doğrusu, yarın ne giyeceğim depresyonu!
Kilo: 57,4
Lüpletilen komşu böreğine rağmen düne göre alınan sadece 0,3 kilo ile başladım pazar günüme mutlulukla.. "Hava şahane, kahvaltı balkona yakışır" dedim. Yıkadım pakladım balkonu, hazırladım pazara layık kahvaltımı. Üstüne de double kare bir türk kahvesi.. Değmeyin keyfime..
"Hava tam yürüyüşlük" dedim, gelen geçenlere bakıyordum ki, ani depresyona tutuldum. E herkesler çekmiş altına şortunu, mini mini eteklerini.. Yok elbiseler, çorapsız babetler. Allah bilir sandalet ve Birkenstock giyenler bile olmuştur. Bir de üstüne "Çok Sevgili" Deniz arkadaşım teknesiyle boğazda güneşlenir fotoğrafını Facebook'a koymaz mı?! +&^?'+%*! Ama daha resmi yaz sezonuna 8 hafta var! Niye ısındı ki bu hava bu kadar? Tanrım, ben ne giyeceğim şimdi?! :(
Koştum giyinme odama. Her şeyler indi aşağıya. Onu alıyorum atıyorum, bunu alıyorum atıyorum. Ayakkabı kutuları oradan oraya.. Hadi bugünü bıraktım, çıkmıyorum yürüyüşe falan, anasını satiim de, yarın ne halt ediceeem?!
Her istediğimi giyemiyorum ki? Bu kamyon lastiği boyutundaki beli gizlemek öyle zor ki! Hayatımda üstüme göre bir pantolon bulamadım desem inanır mısınız? Bu nasıl bir vücut yapısıdır? Bel bölgesi toto ölçüsünü geçer mi arkadaş? Pantolon giyince, al sana şahane MUFFIN TOP'lar! Etek yine bir derece! Yok yok, en iyisi, kemeri totoma yerleştirdiğim elbiseler! Şöyle dümdüz, girintisi çıkıntısı olmayan, elbiseler yok mu? Gerçi onları da bulmak pek zor 3 senedir! O belden modayı kim geri getirdiyse!!!! Yok retroymuş, 60'larmış! Bizi düşünen bir Allah'ın modacısı yok ki! Ama sırf elbise ile de olmayacak. Sırttan fırlayan kat izleri var! Hırka ya da ceket ile kapamak lazım!
De, çorap artık giyilmez değil mi? İyi de, bembeyaz ya bu bacaklar? Birazdan balkona güneş vurur! Onları akşama kadar güneşe bıraksam, azcık da olsa bronzlaşırlar mı? Ya da, dur, geçen yazdan kalma Dior'un Self-tanner Shimmering Glow olacaktı! Bir de topuklu giymek lazım! Gerçi, tüm gün onların üstünde koşturmak da mahvediyor be ayakları!
Bu yaz geçişleri beni öldürecek!!!!
Lüpletilen komşu böreğine rağmen düne göre alınan sadece 0,3 kilo ile başladım pazar günüme mutlulukla.. "Hava şahane, kahvaltı balkona yakışır" dedim. Yıkadım pakladım balkonu, hazırladım pazara layık kahvaltımı. Üstüne de double kare bir türk kahvesi.. Değmeyin keyfime..
"Hava tam yürüyüşlük" dedim, gelen geçenlere bakıyordum ki, ani depresyona tutuldum. E herkesler çekmiş altına şortunu, mini mini eteklerini.. Yok elbiseler, çorapsız babetler. Allah bilir sandalet ve Birkenstock giyenler bile olmuştur. Bir de üstüne "Çok Sevgili" Deniz arkadaşım teknesiyle boğazda güneşlenir fotoğrafını Facebook'a koymaz mı?! +&^?'+%*! Ama daha resmi yaz sezonuna 8 hafta var! Niye ısındı ki bu hava bu kadar? Tanrım, ben ne giyeceğim şimdi?! :(
Koştum giyinme odama. Her şeyler indi aşağıya. Onu alıyorum atıyorum, bunu alıyorum atıyorum. Ayakkabı kutuları oradan oraya.. Hadi bugünü bıraktım, çıkmıyorum yürüyüşe falan, anasını satiim de, yarın ne halt ediceeem?!
Her istediğimi giyemiyorum ki? Bu kamyon lastiği boyutundaki beli gizlemek öyle zor ki! Hayatımda üstüme göre bir pantolon bulamadım desem inanır mısınız? Bu nasıl bir vücut yapısıdır? Bel bölgesi toto ölçüsünü geçer mi arkadaş? Pantolon giyince, al sana şahane MUFFIN TOP'lar! Etek yine bir derece! Yok yok, en iyisi, kemeri totoma yerleştirdiğim elbiseler! Şöyle dümdüz, girintisi çıkıntısı olmayan, elbiseler yok mu? Gerçi onları da bulmak pek zor 3 senedir! O belden modayı kim geri getirdiyse!!!! Yok retroymuş, 60'larmış! Bizi düşünen bir Allah'ın modacısı yok ki! Ama sırf elbise ile de olmayacak. Sırttan fırlayan kat izleri var! Hırka ya da ceket ile kapamak lazım!
De, çorap artık giyilmez değil mi? İyi de, bembeyaz ya bu bacaklar? Birazdan balkona güneş vurur! Onları akşama kadar güneşe bıraksam, azcık da olsa bronzlaşırlar mı? Ya da, dur, geçen yazdan kalma Dior'un Self-tanner Shimmering Glow olacaktı! Bir de topuklu giymek lazım! Gerçi, tüm gün onların üstünde koşturmak da mahvediyor be ayakları!
Bu yaz geçişleri beni öldürecek!!!!
Gün 16: Komşum bitirdi beni!
Kilo: 57,1
Kahvaltı: Hafta içi yediğim meyve kahvaltısı alışkanlık yaptı. Cumartesi olmasına rağmen yine muz ve yeşil elmamı yedim.
Bu arada, bu kadar sağlığı ve hiç meyve görmemiş bağırsaklar pek bir bayram yaptı, hatta coştular diyelim. Siz anladınız.
Öğlen (Kahvaltı tadında): 2 dilim kızarmış Doygun Tam Çavdar ekmeğine Fora Çeşnili Zeytin Ezmesi ve 2 kayısı haşlanmış yumurta, bolca limonlu çay
Gün boyunca Sassy Su..
Akşama bolca yeşil salata yanında balık programım vardı ya, taaaa ki kapı çalınana kadar! Komşum, elinde mis gibi kokan üstü örtülü bir borcam getirdi. Peçeteyi bir kaldırdım ki TANDIIIIIRRR BÖREĞİİİİ!
Ayy, ben niye ikramlara hayır diyemiyorum? E ne diyecektim: "Amanın Komşum, şahane gözüküyor, nefis kokuyor, ellerine sağlık, ama ben diyetteyim, bu olağanüstü böreği kabul edemem!" mi diyeyim?!
Ayağına kadar gelen nimet itilir mi? Yutulur! Öyle de oldu!
Kahvaltı: Hafta içi yediğim meyve kahvaltısı alışkanlık yaptı. Cumartesi olmasına rağmen yine muz ve yeşil elmamı yedim.
Bu arada, bu kadar sağlığı ve hiç meyve görmemiş bağırsaklar pek bir bayram yaptı, hatta coştular diyelim. Siz anladınız.
Öğlen (Kahvaltı tadında): 2 dilim kızarmış Doygun Tam Çavdar ekmeğine Fora Çeşnili Zeytin Ezmesi ve 2 kayısı haşlanmış yumurta, bolca limonlu çay
Gün boyunca Sassy Su..
Akşama bolca yeşil salata yanında balık programım vardı ya, taaaa ki kapı çalınana kadar! Komşum, elinde mis gibi kokan üstü örtülü bir borcam getirdi. Peçeteyi bir kaldırdım ki TANDIIIIIRRR BÖREĞİİİİ!
Ayy, ben niye ikramlara hayır diyemiyorum? E ne diyecektim: "Amanın Komşum, şahane gözüküyor, nefis kokuyor, ellerine sağlık, ama ben diyetteyim, bu olağanüstü böreği kabul edemem!" mi diyeyim?!
Ayağına kadar gelen nimet itilir mi? Yutulur! Öyle de oldu!
27 Nisan 2013 Cumartesi
Gün 15: Akşam üstü atıştırması Candır!
Kilo: 57,4
Kahvaltı:
Öğle Yemeği:
Kahvaltı:
- Kalkar kalmaz dev bardak limonlu su
- Ofiste Muz ve Elma
Öğle Yemeği:
- Tavuklu patlıcan kebap
- 2 minik kase yoğurt
- Zeytinyağlı mantar
- Bol limonlu ve zeytinyağlı roka ve salatalık
Boş bir kola şişesine doldurduğum Sassy Su'yumu ihmal etmedim.
Heh, bu arada, dün işteki Bikini Projesi Buddy'me DİYETTEYİM açıklaması ardından bugün tüm ofise konuyu yaydım. Böylece ortalıkta Sassy Su şişem, meyvelerim ve sağlıklı atıştırmalıklarımla rahat rahat dolanabiliyorum. Notebook şifremi de "Bikini Projesi"'ne çevirdim. Yakında e-mail imzama "On a Diet"'ı eklersem şaşırmayın. :p
Akşam üstü iç kıyılmasına çözüm: %100 tam tahıllı Wasa Sandwich
Tatlarına da bayıldım. Yeşil olan baharatlı. Starbucks'larda ve Migros'larda satılıyor! Başka çeşitleri de var ama onlar %100 tam tahıllı değil.
Akşam üstü atıştırması kesinlikle işe yaradı! Akşam yemeğe saldırmalar yaşanmadı! Ben bu işi çözdüm gerçekten! :)
Akşam Yemeği: 4 dilim kızarmış Doygun Tam Çavdar ekmeğine, kahvaltılık Trabzon tereyağı ve Polonez Hindi Füme. Bolca limonlu yeşil çay.
Yatana kadar da kalan diğer litre Sassy Su.
İnce Bir Bel için Sassy Su!
Metabolizmayı hızlandıran, enerji veren, pH dengemizi koruyan elektrolit içeren, antioksidan zengini Sassy Su, aynı zamanda belimizi inceltiyor! Üstelik hazırlaması da çok basit.
Adını, "DÜZ BİR KARIN, İNCE BİR BEL" ("Flat Belly Diet!") kitabının yazarı diyetisyen Cynthia Sass'dan alan bu özel karışımı Sass şöyle anlatıyor:
Sassy Su için malzemeler:
Hazırlanışı: Tüm malzemeleri büyük bir sürahiye koyun, buzdolabında gece boyunca karışmalarını sağlayın. Ertesi gün hepsini bitirin. Her akşam tazesini hazırlayın.
Buzdolabında kolayca saklamak için, ben 1'er litrelikten oluşan Paşabahçe'nin cam şişelerinden aldım. Malzemeleri 2'ye böldüm ve suyu en son ekledim. Kolayca süzmek için de Ikea'nın hunilerinden kullanıyorum. Boş bir kola şişesine süzdüğüm Sassy Su'yumu işe de götürüyorum.
Bir ritüele dönüşen, akşamları Sassy Su hazırlama işlemi, gerçekten de bir şeylerin değişeceğini hatırlatıyor!
Sassy'miz bol olsun.. :)
Adını, "DÜZ BİR KARIN, İNCE BİR BEL" ("Flat Belly Diet!") kitabının yazarı diyetisyen Cynthia Sass'dan alan bu özel karışımı Sass şöyle anlatıyor:
"Bu karışıma Sassy diyorum, çünkü bildiğimiz sudan daha canlı. Bileşenler sadece çeşni amaçlı değil: Zencefil sindirim sisteminizi dinlendirir. Daha da önemlisi, bu karışımı her gün hazırlamak size hayatın olduğundan daha farklı olduğunu, bir şeylerin değişeceğini hatırlatacak. Sizi düz karın için amacınıza yönlendirmekte yardımcı olacak."
Sassy Su için malzemeler:
- 2 litre su
- Kabuğu soyulmuş, baş parmağınız büyüklüğünde 2 parça taze zencefil
- 1 ince dilimlenmiş salatalık
- 1 ince dilimlenmiş limon
- 12 adet taze nane yaprağı
Hazırlanışı: Tüm malzemeleri büyük bir sürahiye koyun, buzdolabında gece boyunca karışmalarını sağlayın. Ertesi gün hepsini bitirin. Her akşam tazesini hazırlayın.
Buzdolabında kolayca saklamak için, ben 1'er litrelikten oluşan Paşabahçe'nin cam şişelerinden aldım. Malzemeleri 2'ye böldüm ve suyu en son ekledim. Kolayca süzmek için de Ikea'nın hunilerinden kullanıyorum. Boş bir kola şişesine süzdüğüm Sassy Su'yumu işe de götürüyorum.
Bir ritüele dönüşen, akşamları Sassy Su hazırlama işlemi, gerçekten de bir şeylerin değişeceğini hatırlatıyor!
Sassy'miz bol olsun.. :)
Gün 14: Kahvaltı olayını çözdüm
Kilo: 57,4
Kahvaltı olayını çözdüm. Bugün ofise yanımda bir muz ve bir yeşil elma götürdüm. Saat 10:00 gibi içim kıyılmaya başlayınca afiyetle yedim. Nasıl işe yaradığını anlatamam. Öğle yemeği seçimime inanamadım. Üstelik pizza vardı bugün!
Daha ötesi; sevgili ofisteki Bikini Projesi Buddy'm tepsime bakıp, "Aaaa sadece bunları mı yiyeceksin?" demesiyle, ağzımdan gururla fışkıran "Canımcım, diyete başladım ben bugün" diye cevap vermem bir oldu. Bugüne kadar bunu neden söyleyemiyordum ki? Diyet yapmayı bir zayıflık olarak görüyordum anlaşılan! Kendine güvenen güçlü bir kız diyet yapar mı hiç?! Ama asıl salaklık, işin kolayına kaçıp, DEĞİŞMEK İÇİN ÇABA HARCAMAMAK galiba.
Öğle Yemeği:
Akşam üstü feci acıktım ama.. Trafik falan derken, ne ara kendimi Migros'ta buldum da Parti boyu Lay's Klasik aldım ve eve gelir gelmez dibini buldum, anlamadım. Kendime geldiğimde parmaklar yağ ve tuzla kaplı cips içindeydi. :(
İşten çıkmadan mutlaka bir şeyler atıştırmalı!
Kahvaltı olayını çözdüm. Bugün ofise yanımda bir muz ve bir yeşil elma götürdüm. Saat 10:00 gibi içim kıyılmaya başlayınca afiyetle yedim. Nasıl işe yaradığını anlatamam. Öğle yemeği seçimime inanamadım. Üstelik pizza vardı bugün!
Daha ötesi; sevgili ofisteki Bikini Projesi Buddy'm tepsime bakıp, "Aaaa sadece bunları mı yiyeceksin?" demesiyle, ağzımdan gururla fışkıran "Canımcım, diyete başladım ben bugün" diye cevap vermem bir oldu. Bugüne kadar bunu neden söyleyemiyordum ki? Diyet yapmayı bir zayıflık olarak görüyordum anlaşılan! Kendine güvenen güçlü bir kız diyet yapar mı hiç?! Ama asıl salaklık, işin kolayına kaçıp, DEĞİŞMEK İÇİN ÇABA HARCAMAMAK galiba.
Öğle Yemeği:
- Haşlanmış sebze. Sadece brokolileri yedim.
- Zeytinyağlı İmam Bayıldı. 2 tane almıştım ama sadece 1 tanesini yedim.
- Mayonezli, pul biberli karnı bahar salatası
- 2 minik kase yoğurt
Akşam üstü feci acıktım ama.. Trafik falan derken, ne ara kendimi Migros'ta buldum da Parti boyu Lay's Klasik aldım ve eve gelir gelmez dibini buldum, anlamadım. Kendime geldiğimde parmaklar yağ ve tuzla kaplı cips içindeydi. :(
İşten çıkmadan mutlaka bir şeyler atıştırmalı!
Gün 13: En Etkili Zayıflama Yöntemi
Biliyordum. Destek bulacağımı biliyordum. Ve bunun motivasyonum için En Etkili Zayıflama Yöntemi olacağını da biliyordum. İnanılmaz mutluyum!
Facebook'tan bir takipçim, hayatımı değiştirecek bir mesaj attı bana. Canım, herşeyim, Bikini Projesi Buddy'm, Hero'm, Ayşe'm. Tam tamına 60 kilo vermiş! Düşünebiliyor musunuz?!!! Ben şurada yıllardır alt tarafı 10 kiloyu veremezken.. Böylesine büyük bir başarıyı yakalamış biriyle konuşmak bile bana yetti. "Yürü ya kulum" gazını bir aldım ki sormayın!
Ayşe ile, en büyük hatamın kahvaltı yapmamak olduğunu çözdük! Hele benim gibi bir hipogliseminin öğün atlaması, bırak diyeti sabotaj etmeyi, bir intihar demek! Öğün atlayınca, beyinden çekilen şeker, bilincimi, farkındalığımı da yok ediyor! Titreyen elim ayağımla, gözüm hiçbirşey görmüyor! Kendime geldiğimde, yani şekerim tekrar çıktığında, bir bakıyorum, yalayıp yutmuşum zararlı ne varsa!
Ben uyanır uyanmaz kahvaltı yapamayanlardanım. E bahanem de var: Erken uyanıp işe gidiyorum. Ne ara olacak ki bu kahvaltı?! Ayşe beni uyardı: "yanına mutlaka bir şeyler alabilirsin, ofiste yemek için". Bundan daha kolay ne olabilirdi ki?! Bu kadar basit..
Facebook'tan bir takipçim, hayatımı değiştirecek bir mesaj attı bana. Canım, herşeyim, Bikini Projesi Buddy'm, Hero'm, Ayşe'm. Tam tamına 60 kilo vermiş! Düşünebiliyor musunuz?!!! Ben şurada yıllardır alt tarafı 10 kiloyu veremezken.. Böylesine büyük bir başarıyı yakalamış biriyle konuşmak bile bana yetti. "Yürü ya kulum" gazını bir aldım ki sormayın!
Ayşe ile, en büyük hatamın kahvaltı yapmamak olduğunu çözdük! Hele benim gibi bir hipogliseminin öğün atlaması, bırak diyeti sabotaj etmeyi, bir intihar demek! Öğün atlayınca, beyinden çekilen şeker, bilincimi, farkındalığımı da yok ediyor! Titreyen elim ayağımla, gözüm hiçbirşey görmüyor! Kendime geldiğimde, yani şekerim tekrar çıktığında, bir bakıyorum, yalayıp yutmuşum zararlı ne varsa!
Ben uyanır uyanmaz kahvaltı yapamayanlardanım. E bahanem de var: Erken uyanıp işe gidiyorum. Ne ara olacak ki bu kahvaltı?! Ayşe beni uyardı: "yanına mutlaka bir şeyler alabilirsin, ofiste yemek için". Bundan daha kolay ne olabilirdi ki?! Bu kadar basit..
24 Nisan 2013 Çarşamba
Sahilde Yapılacılacak Hareketler #1
23 Nisan 2013 Salı
Gün 12: Geri Döndüm!
Kilo: 58
Sonunda gribi atlattım gibi gözüküyor. Kendimi çok daha iyi hissediyorum.
Sihri kendimiz yaratmaz mıyız zahir?!
Bugün yola yeniden koyulup, devam etme günü..
1. Kilo Takvimim
Tüm kilo alma-verme maceramı gün be gün liste haline getirip, tek bir sayfada yayınlayacağım. Böylece büyük resmi net görme şansı yakalayacağım.
2. Sahilde Yapılacaklar Listesi
Yıllardır işkenceye dönen Bikini Mevsimlerim oldu. İçimde utku kalan, şimdiye kadar hiç yapamadığım, hep hayalini kurduğum ne varsa listesini çıkarmaya başlıyorum. Bu yaz, sahillerde çılgınca eğlenen birini görürseniz, bilin ki o benim.
Sonunda gribi atlattım gibi gözüküyor. Kendimi çok daha iyi hissediyorum.
Sihri kendimiz yaratmaz mıyız zahir?!
Bugün yola yeniden koyulup, devam etme günü..
Motivasyonumu arttırmak için 2 araç daha ekliyorum:
Tüm kilo alma-verme maceramı gün be gün liste haline getirip, tek bir sayfada yayınlayacağım. Böylece büyük resmi net görme şansı yakalayacağım.
2. Sahilde Yapılacaklar Listesi
Yıllardır işkenceye dönen Bikini Mevsimlerim oldu. İçimde utku kalan, şimdiye kadar hiç yapamadığım, hep hayalini kurduğum ne varsa listesini çıkarmaya başlıyorum. Bu yaz, sahillerde çılgınca eğlenen birini görürseniz, bilin ki o benim.
21 Nisan 2013 Pazar
Keçi kaşarlı, baharat delisi sucuklu tost alla Pesto
Böyle tost görmediniz kızlar..
Tost makinesinden dağılan iştah açıcı kokuya inanamayacaksınız..
Tam tahılı tost şeklinde ekmeği alıyorsun.
Barilla Pesto sos sürüyorsun (fazlasına gerek yok sadece tek ekmeğe)
Tahsildaroğlu Keçi Kaşarı dilimleyip ekmeğin üstüne seriyorsun
Dilediğince İmamoğlu Baharatlı Parmak sucuk
Basıyorsun tostu...
Ölüyorsun kokusuna..
Muhteşem..
Afiyet olsun..
Tost makinesinden dağılan iştah açıcı kokuya inanamayacaksınız..
Tam tahılı tost şeklinde ekmeği alıyorsun.
Barilla Pesto sos sürüyorsun (fazlasına gerek yok sadece tek ekmeğe)
Tahsildaroğlu Keçi Kaşarı dilimleyip ekmeğin üstüne seriyorsun
Dilediğince İmamoğlu Baharatlı Parmak sucuk
Basıyorsun tostu...
Ölüyorsun kokusuna..
Muhteşem..
Afiyet olsun..
Miranda Kerr: Bir Bikini Projesi Afeti
Dün, 29 yaşına
basan, Mango’nun 2013 yaz reklamlarının yüzü Miranda Kerr, Bikini Projesi İkonu
olmayı hak eden afetlerden.
Miranda Kerr’in son hali ile vücut ölçüleri:
Boy: 175 cm
Göğüs: 81 cm
Bel: 61 cm
Basen: 86 cm
Kilo: 56 kg
Süpermodel Miranda
Kerr, bir süredir konuşulan dedikoduya son noktayı 19 Nisan 2013’te koydu ve
Victoria's Secret modelliğine veda edeceğini açıkladı. "13 yaşımdan bu yana modellik yapıyorum.
Anne olduktan sonra hayatımda yeni bir dönem başladı. Aileme daha çok vakit
ayırmak istiyorum" diyerek Victoria's Secret kadrosundan
ayrılacağını resmen açıklamış oldu.
Miranda Kerr, üç yıldır ünlü aktör Orlanda Bloom'la evli ve çiftin üç yaşında, Flynn Christopher Bloom, oğulları var.
Miranda Kerr, üç yıldır ünlü aktör Orlanda Bloom'la evli ve çiftin üç yaşında, Flynn Christopher Bloom, oğulları var.
Miranda Kerr’in son hali ile vücut ölçüleri:
Göğüs: 81 cm
Bel: 61 cm
Basen: 86 cm
Kilo: 56 kg
Miranda Kerr’in diyeti:
Modeller arasında
pek ünlü olan Kan Grubu Diyeti‘ni, Dr. Peter D'Adamo’nun “EAT RIGHT 4 YOUR TYPE” kitabı, Miranda
Kerr de uyguluyor. A kan grubuna sahip olan Süpermodel, sebze, taze balık ve az
miktarda da organik tavuk ağırlıklı besleniyor. Bunun yanında kendi sözleri ile
yediklerini şöyle anlatıyor:
“Ayrıca glisemik
endeksi düşük ve yüksek alkali yiyecekler yiyorum. Bolca filtre edilmiş su
içiyorum. Tüm yiyeceklerin taze hazırlanmış olmalarına dikkat ediyorum.”
Miranda Kerr’in egzersiz programı:
Kerr Nichiren
Budizm uyguluyor, "Hayatımıza ve
dünyaya barış ve uyum getirmek için bir sorumluluğumuz var."
felsefesine inanıyor. İnancının bir
parçası olarak, Kerr her sabah ve akşam
20 dakika, yoga yapıyor, meditasyon uyguluyor ve maneviyat ile
ilgili yayınlar okuyor.
Yoga tutkusu yanında
düzenli olarak, kişisel fitness eğitmeni Justin
Gelbrand’s Rolodex gözetiminde Pilates
ve Barre Ballet
Workout çalışıyor.
Happy Birthday
Mirand Kerr! :)
20 Nisan 2013 Cumartesi
Marilyn Monroe: Tüm zamanların en iyi Bikini vücudu
#1 Bikini Projesi ikonum,
hepimizin ilahı, Kadın ve Kadınla ilgili her şeyin sembolü, Marilyn Monroe…
Marilyn Monroe (Norma Jeane Mortenson; Haziran 1, 1926 – Ağustos
5, 1962)’nun günümüzün sıfır beden Hollywood ikonları Kate Moss, Victoria
Beckham ve Miranda Kerr’i ardında bırakıp, ki onlar da canlarımız, ölümünün 50.
yılında Debenhams tarafından tüm zamanların en iyi plaj vücudu seçilmesi (dailymail.co.uk) boşuna değil. O kum
saati silueti, kendine olan olağanüstü güveni ve o masum içtenliği kim
unutabilirdi?!!
Aşkları ve ölümü
dışında MM ile ilgili yapılan en
büyük spekülasyonlardan biri de vücudu. “Yok aslında kocaman şişko bir kadın”
oluşundan, “Eh, pek de model olacak kız değil ya” yorumları hala sürüp gitmekte.
Bence hepsi, kedinin uzanamadığı ciğere mundar deme tribi…
Marilyn Monroe ’nun vücut ölçüleri
(marilynmonroepages.com):
Boy: 166,62 cm
Göğüs: 88,9 cm
Bel: 55,8 cm
Basen: 88,9 cm
Kilo: 53,5 kg
MM
‘in hizmetçisi Lena Pepitone’nun yazdığı kitap “Marilyn Monroe Confidential” ‘a göre, 1958 yılında “Some Like it Hot” çekimlerinde derin bir
depresyona giren Marilyn 63 kilolara
kadar çıktı (93.9 – 58.4 – 91.4). Yaşadığı bir diğer çocuk düşürme acısıydı bu!
“Some Like it Hot” 1959 yılında 6 Akademi Ödülü adayı olup, Monroe performansı
ile Golden Globe En İyi Aktris ödülünü aldı.
Marilyn Monroe vücut ölçülerini nasıl koruyordu?
(mirror.co.uk):
Süpermarket
makbuzları, MM ‘in, meyve, sebze,
protein ve sağlıklı karbonhidratlardan oluşan bir yemek alışkanlığı olduğunu
gösteriyor. Ötesinde, kendi için yemek pişirdiği de bilinen gerçeklerden.
Sabah erken
saatlerde kalkıp, L.A. sokaklarında sıkı bir yürüyüş sonrası, hafif ağırlıklarla
çalışırdı.
Dans etmek, onun en
büyük tutkusu ve eğlencesiydi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)