egzersiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
egzersiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Şubat 2014 Pazar

Metabolizma'yı Yağ Yakan bir "Buddy"'ye çeviren Süper Hareketler

Uuuuuuuuu.. Şu sabahları diş fırçalarken, öylece durmak yerine, parmak uçlarına yükselip inmenin, tüm güne verdiği enerjiye inanamıyorum!

Diş fırçalaması bitti, yok duramıyorum yerimde.. Metabolizma hareketlendi bir kere.. De, acelem de var. Şöyle ayakta, en şahanesinden yağ yakan, tüm vücudu çalıştıran Chair Pose'a geçivereyim. 2 dakika bile yapsam yeter.. ;-)


 


Evden hoplaya zıplaya çıkmanın böylesi.. Bütün gün adım attıkça, bir ön üst bacaklar, bir o arkadakiler selam eder.. Totonun her biri, tek tek, havalı havalı kendilerini hissettirmeleri var ki.. OMG!

Duruşum muruş değişti.. Hayır, asansörden 2 kat erken inip, merdivenleri selamlaya selamlaya çıkma çılgınlığına da girdim ki.. Delirmiş olsam gerek!





İş tamamen tersine döndü; beden duyguya hükmeder oldu! Ben böyle bir şey daha önce yaşamadım!
Haftanın son iş günü, daha öğle vakti, nefessiz geçen deli çılgın iş yoğunluğundan pestilim çıkmış, beynim dönüyor, tansiyon 5'e 9! Dayanacak gücüm kalmamış, göz kapaklarımı zor tutuyorum. Bir kapansalar, yandım! Rezaletin daniskası!

Proteinli öğle yemeğimle biraz toparlandım, ancak hala duygular bir koltuk arıyor, kendini üzerine bırakıp, her şeyi unutup, deriiiin uykulara dalası var. Derken haykırdı beden: "Ben HAREKET ETMEK istiyoruuuuuuuuuuum!" Fırladım. 15 dakikalık minik bir yürüyüşle, ne tansiyon kaldı ne de uyuşuk ruh hali..



Zati, hep okuyorum, sabah yapılan egzersizin bin bir türlü artı mucizelerini de, diğer kulağın açık kalıp, duyduklarını yollayası var!





Hala bestseller olan 2001'de Zayıflama Kitaplığım'a eklediğim "8 Minutes in the Morning "'ın yaratıcısı Jorge Cruise der ki:
  • Sabah egzersizi Metabolizma'yı Ateşler
    • Bikini'nin Notu: Uyurken metabolizma yavaşlar ve metabolizma taa öğleden sonra hızlanmaya başlar. Onu uyanır uyanmaz harekete geçirmek, tüm güne yayılan Yağ Yakan bir "Buddy"'ye kavuşmak demek! Hele şu kış aylarında gün ışığı yoksunluğundan, melatonin'e kalsa, metabolizmanın akşama kadar uyuyası var! Akşam olunca yine uyuyası var!
  • Sabah egzersizi Alışkanlık Yapar!
    • Bikini'nin Notu: Kazanılacak sağlıklı alışkanlıklar, hatta sağlıklı bağımlılıklardır bizi inceltecek ve hep öyle kalmamızı sağlayacak olan! Hani şu en az 21 gün üst üste tekrar edersen, otomatikleşecek olan! Sabahları, düzenli egzersiz alışkanlığını edinmek için en iyi zamandır! Onu es geçme bahanen en minimumdadır! Malum akşamları, bir sürü şey çıkar. Toplantıdır, kızlarla buluşmadır, romantik yemeklerdir, eller havayadır.. -dır da -dır!
  • Tüm gününe Keyif Katar!
    • Bikini'nin Notu: Endorfin denen o Mutluluk Hormonu'nu sabahın köründe verdin mi bedene, kendisi hükmeder, uyuşuk, mızmız, down ruh haline. "Ahanda, biraz daha adım atayım!", "Dur, ben sağlıklı ne varsa, onu seçeyim!", "İçelim güzelleşelim Alkali suyumuzla!", "Hayat bana güzel!"'ler pekişir ardı sıra.






E başlayalım o zaman! Buyrunuz, Metabolizma'yı en şahanesinden Yağ Yakan bir "Buddy"'ye çevirecek, Süper Hareketler'i alışkanlığa dönüştürecek Bikini Style #SabahlarıSquatYapıyorum challange'ına:


 




İlk iş banyo aynasına bir hatırlatma notu post-it'lemece. Notu üzerine alınmak isteyen de alına! Bir taşla çokça kuş. ;-)
  






Isınma ve harekete geçirme amaçlı, diş fırçalarken başlanır Calf Raise'lere:





Ardından gelsin, özel bir yere ihtiyaç duymayacağın, banyoda bile yapabileceğin, tüm vücudu incelten, Metabolizma'yı Yağ Yakan bir "Buddy"'ye çeviren Süper Hareket, squat oturmalarını..

Ama elbette Bikini versiyonuyla:




Yok yok bu değil! :-DDDDDDDD
Bunu da yapacağız elbet birgün de! ;-)))))


Şudur: 






  




En güzeli videosunu izlemece:


 




Tablomuz şöyle:





Dinlenmece günleri yok! Keza amaç, alışkanlığı da yerleştirmek!

Uzun derin nefesler çok önemli! Derin ve doğru nefesin sağlığa katkılarını buradan bir daha hatırlamakta fayda var. ;-)

Birinci sayı uzun duruştaki nefes sayısını söyler. Çarpısı da o uzun duruşun tekrar sayısıdır. Son rakam, birer nefeslik tekrarları gösterir.

Yani 10. gün, 5 nefesli uzun duruştan 3 tekrar yapıyoruz. Ardından bir nefes ayakta, bir nefes oturma pozisyonundan tam 15 tekrar yapıyoruz.


Cümleten hayırlı SQUATlar.. ;-)








28 Eylül 2013 Cumartesi

Fransız Kadınlar'ın İncecik ve hep Genç kalma Sırları!

Benim gibi damak düşkünü, yemek tutkunu olup, aynı zamanda incecik olma hayali kuran, yaş da "Yolun Yarısı"'na dayanınca "Eyvah" paniklerinde bir kadının Fransız'lara bu açıdan olan hayranlığı muhtemel pek doğal.

Fransız Kadınlar'ın her daim incecik ve 70'lerinde bile sımsıkı ve genç bir vücuda sahip olmalarının sebebi, genetik diyenler çoğunlukta olsa da, onların güzellik sırlarını çözmüş biri olarak, aksini kanıtladığımı bilenler bilir! ;-)))



Mireille Guiliano'nun türkçeye de çevrilmiş "French Women Don't Get Fat: The Secret of Eating for Pleasure", Carol Cottrill'in "The French Twist: Twelve Secrets of Decadent Dining and Natural Weight Management"' ve Jamie Cat Callan'ın "Ooh La La!: French Women’s Secrets to Feeling Beautiful Every Day", şahane eğlenceli, favori kitaplarım arasında.


French Women Don't Get Fat: The Secret of Eating for Pleasure by Mireille Guiliano
The French Twist: Twelve Secrets of Decadent Dining and Natural Weight Management by Carol Cottrill
  
Ooh La La!: French Women’s Secrets to Feeling Beautiful Every Day by Jamie Cat Callan


Voilà, Fransız Kadınlar'ın Beslenme Sırları, kendi dillerinden:
  • Biz diyet yapmayız!
  • Kalori hesabı yapmayız! Ne yediğimize odaklanırız. Yaşamak için yeriz!
  • "Extra" (en kaliteli) bir tutkudur! Yediğimiz her şey, günlük tazelikte ve en doğal olanıdır!
  • Fabrikasyon, rafine, işlenmiş, hazır gıdalar, hele hele "sugar-free", "fat-free" ve tüm diğer suni şeyler bizim Fransa sınırlarından içeri girmez!
  • Siz nasıl diyorsunuz? "Ara Öğün" ve diğeri "Atıştırma" bizim dilimizde yok! Yemeğin tadına varmak için, iyicene acıkmak gibisi yok!
  • Öğün mönümüz çeşitlidir. Minik porsiyonlardan oluşan bir listedir. Az az ve farklı farklı tatları denemeye bayılırız.
  • Her gün iyi bir kahvaltı hayatın dengesi ve "joie de vivre" için çok önemlidir. Meyveler, yoğurtlar, rafadan yumurtalar ile renkler festivalidir.
  • En önemli ve en büyük öğün, öğle yemeğimizdir. Tüm gün yiyeceğimizin yarısını öğlen yeriz. En tazesinden sebze, salata ve saf proteinden oluşur. Sarımsak, "de premier qualité" sızma Zeytinyağı ve taze öğütülmüş karabiber le çeşnilendirmeye bayılırız.
  • Metabolizmayı harekete geçirmek için, yemeklerden sonra kahve keyfi yaparız.
  • "Il faut des rites" (Ritüellere ihtiyacımız var)! Hayattaki her şey, keyif almak içindir.
  • "French Cuisine" (Fransız Mutfağı), TV karşısında, ayakta, yolda, geçiştirmeli yapılamayacak kadar değerlidir. Yemek, 5 duyunun hepsi ile yenir.
  • Yemeğin sunumu muazzam derecede önemlidir. Her şey önce göze hitap etmelidir!
  • Evde akşam yemeği yemek, dışarıda yemek kadar seksidir.
  • Yemek yapmaya bayılırız. Mönüyü önceden planlar ve manav, market alışverişimizi günlük yaparız.
  • "Vin" hayatımızın parçasıdır. Biraz rahatlamak ve böylece yemeğin keyfine doyasıya varmak için 1-2 kadehliktir.
  • "J'adore chocolate". Ama sadece ve sadece "de bonne qualité" olanına..
  • Mucizemiz "Eau, eau, eau" (su)! Bütün gün içeriz!
  • Her şeyi aşkla yaparız ve "l'amour fait maigrir" (Aşk zayıflatır)!


Fransız Kadınlar'ın Egzersiz Sırları: Derler ki kendileri:
  • Bizim için egzersiz yürümektir; tüm güne yaydığımız hayatımızın keyfli bir parçasıdır.
  • Arkadaşlarla buluşmaya yürüyerek gideriz.. Güneş batımını görmek için sahile yürürüz.. Alışverişlerimizi yürüyüşler ile yaparız.. Romantik olanları, en favorimiz..
  • Ağır egzersizleri pek de "élégant" bulmayız!
  • Dans etmeye bayılırız!
  • "Ma chéri": Yoga!
  • Dinlenmek, hayal kurmak ve kendi dünyamız için zaman ayırırız!


Fransız Kadınlar'ın Bakım Sırları:

Uppppsss, burası belki de en önemli bölüm! Hani üşengeçlikten pek bir savsakladığımız!

Fransız Kadınlar'ının konuyla ilgili 2 çift sözünü bir yazayım:
  • "J'adore soins de beauté"! Ve her şeyi, önce kendimizi aynada çekici bulmak için, yaparız!
  • Cildimiz en değerli güzelliğimiz! Ve o, her gün muhteşem bir ritüeli hak eder!

Bon, benden minik bir bilimsellik:
  • Cilt, bizi dış dünyadan koruyan, biz kadınlar için, bizi dış dünyaya anlatan en önemli ve tek duyumuzdur!
  • Yanlış beslenme ve bakımsızlıktan, hücreler bozulur! O oval zar, eciş böcüş olur! Ciltte çukurlara, bizim dilimizde, kırışıklıklar, selülit ve çatlaklara sebep olur! Ha bir de, bozulan zar, sızdırma yaparak, "yaşam kaynağı olan suyu" dışına akıtır ki, "Oh mon Dieu!"
  • Suyun gençlik iksiri haline dönüşebilmesi için, hücrelerin içten, yani doğru, Bikini deyişiyle "sağlıklı" besinlere, sonra da dıştan şifa dolu bakımlara ihtiyacı var!

E o zaman şu hücre duvarlarını, o en genç hallerine yeniden kavuşturalım! İşte Fransız Kadınları'nın Cilt Bakım Ritüeli:



  • "Massage! Massage! Massage!": Atık suyu atmanın ve hücre zarınıa "kendine gel şeker" demenin yolu, ona sirkülasyon sağlamaktan geçer!
  • Pürüzsüzlük için "Gommage"!
  • "Yaşam kaynağı su" etkisini desteklemek için Nemlendirme!


Günlük duşa Spa etkisi:
  1. Duş jeli, cildi kurutmadan, üstte kalan ölü deriyi temizleyip yepyenilerinin oluşmasına destek olacak (gommage), hem de gereken uyarıyı hücre zarına yapan cinsten olmalı!
  2. Bikini'nin önerisi: Palmolive Thermal Spa Firming
  3. Vucüt fırçalama! Nemli cildi dairesel hareketlerle fırçalamak kan dolaşımını artırarak cildin dokusunu iyileştirir. Hızlı bir kan dolaşımı ise daha parlak, daha canlı ve daha pürüzsüz bir cilt anlamına gelir. Bu arada, dolaşım ne kadar iyiyse o kadar daha az selülit oluşur.
  4. Bikini'nin önerisi: Nemlendirilmiş The Body Shop at kılı Vücut Fırçası'na dökülen duj jeli ile muhteşem cilt keyfi..


  5. Hücresel yenilemeyi sağlamak için gözenekleri tıkayan ölü deriden tamamen kurtulma! Haftada 1 ya da 2 kez fırçalama sonrasında nemli cilde, soyma işlevi gören bir vücut peeling'i ile avuç içleriyle, özellikle derinin sert olduğu bölgelere yoğunlaşarak, dairesel hareketlerle ona pürüzsüzlüğünü ve gençliğini yeniden kazandırabilirsiniz. Sonrasında uygulanacak olan tüm bakımlara da muhteşem bir zemin hazırlar.
  6. Bikini'nin favorisi: Clarins Gommage Exfoliant Peau Neuve 


  7. Duştan çıkmadan, soğuk su ile gelen güzellik! Fırçalama ve/veya Gommage'dan sonra tüm vücudu 2-4 dakika boyunca soğuk suyla yıkamak cildin gençleşmesini sağlar. Ciltteki gözenekleri açtıktan sonra daha soğuk suyla yıkamak, bir nevi doğal mühür etkisi yaratır. Soğuk suyla sıkılaşmış olan gözenekler, daha sonra dış dünyadan gelen kir ve benzeri etkiler yüzünden tıkanmaz ve sivilce sorunu da doğal olarak azalmış olur. Ayrıca, ciltteki yağ üretimi de soğuk suyla yıkandığın için, bir süreliğine ertelenir.
  8. Bikini'nin önerisi: Saçları da, soğuk su ile güzelliğe mühürlemeyi unutmayın!
  9. Cildin nemi içine çekmesine yardımcı olmak için, banyodan sonra havluyu hafif hafif bastırarak kurulanın!



..ve Fransız Kadınlar'ın İncelten ve Gençleştiren Güzellik Masajları:


Vücudu, cildi uykudan uyandırmak lazım. Tüm gün incelik için çalışmasına yardım etmeli. Bölgeye özel inceltici ve gençleştirici kremlerle sabah uyanınca yapılan en muhteşem Fransız "Bonjour!" Masajı:

1. Göğüslere dirilik:

Bikini'nin favorisiClarins Gel Buste Super Lift






2. İnce Hatlar için Muntazam sıkılık:
Bikini'nin favorisi: Clarins Masvelt Crème anti-rondeurs rebelles





"La Cellulite" ile başetmenin en etkili yolu yürüyüşten veya egzersizden hemen önce bölgeyi uyarmaktır.

Bikini'nin favorisi: Clarins Lift Minceur Anti-Capitons






Ve yatmadan önce, kasları rahatlatan, cildin esnekliğini yeniden kazanmasını destekleyen, onu derinlemesine nemlendirip, yeniden gençliğine kavuşturan, güzellik uykusunu daha da güzelleştiren Fransız Kadınlar'ın "Bonne nuit!" Masajı:

Bikini'nin favorisi: Clarins Lift-Fermeté Crème Riche Régénérante


      
Bon courage!




20 Ağustos 2013 Salı

Bir döndüm, pir döndüm..

Hay tam da dönüş günü Hürriyet Pazar ekinde görmez miyim kendimi? Latif Demirci, şahanesin vallahi.. Ne de güzel anlatmışsın 11 günlük tatil şeklimi.. :-))))


Latif Demirci: Hürriyet Pazar 18 Ağustos 2013

Tabi ki de yanımdaki su İngiliz Karbonatlı! Arkadaki güneş kremi de Eda Taşpınar imzalı! Flip Flop'lar Nike, gözlükler Prada, bikini de Calzedonia!

Bu arada, o malum sıska arkadaşlarım yanında bikinili fotoğraf çekme durumuna henüz gelemedin. Amma ve lakin deli hırslandım. Ya ben bunları ezer geçerim seneye, ya da ezer geçerim. Bir de bunlar kucaklarında çocukları, bebekleri ile poz veriyor! Durum: cinnet geçirmelik!

Her neyse, sağlıklı beslenmek konusunda 10 numara 5 yıldız olduğum kesin. Bunu müthiş ev yapımı bayram baklavalarına boyun bükerek test ettik. Zira Ege'de Glisemik Endeksi yüksek şeyler yiyenin aklına ne deyeyim. Patates ve havuca ne gerek?! Şeker desen geçiniz! Pilav kültür dışı zati! Tam buğday köy ekmeği de var ki, oh nasıl şahane dünya.. ;-)

Tartılamadım malum. Ama vücudumu o kadar tanıyorum ki artık, en fazla 2 kilo almış, en fazla da belden 2 cm geri gelmiş olmalıyım. O da malum şu akşam üstü başlayan "Oh da 100% malt candır"'lar, "Bu gece, bizim gecemiz"'ler, "Sefamız olsun"'lar, "Yeni olacaksa, Yeni Yeni"'ler, "Urla üzümleri denenmez mi?"'ler.. Ler ler ler...Yani tatil dediğinler.. ;-)

Kesin kafaya koydum, bir sonraki yaz, gururla sahilde bikinili fotoğraflar çekilecek! Cümle aleme de gösterilecek!

İstanbul'a döner dönmez bir spor merkezine mi yazılmalı artık? Derken.. Cunda'ya zeytinlerimiz ve Zeytinyağları'mızı almaya, bir de Ayvalık Armutçuk Pazarı'na da uğramaya gitmişken... Yaptım yapacağımı.. Çarptım mı ayağımı? Kırdım mı en küçük parmağımın yanındaki parmağımı???!!!

O parmakla da kırıldı mı bütün motivasyonum? Hayatım karardı sanki! Profesyonel sporcu olmuş da, sahalardan çekilme sancısı sanki? Yani, ne olacak şimdi?



25 Temmuz 2013 Perşembe

Gün 102: Bye Bye Love Handles

Kilo: 55,3

Tatile kaldı: 13 gün

54'ü görmeye çok yaklaştım! Yarını heyecanla bekliyorum.

Hooooppp Yoga Mat'ime: Metabolizmayı hızlandıran Yoga hareketlerine..



Kahvaltı için zamanım olmadı. Ama taze sıkılmış 1 limon ile dev bardak suyum ve GNC desteklerimle 1 litre daha karbonatlı suyum tamam.

Öğle yemeğim:



Dün karar verdim, tam tahıllı da olsa ekmek sürmeyeceğim ağzıma! Son 13 gün artık! Akşam 18:00'dan sonra bir şey yememeye iyicene alıştım zaten. Bunu da yapabilirim. Dün en az yağlı yoğurtlardan aldım, işten çıkmadan hüpletebilmek için. Ve işte buyrun:




Günün Yogası: Bel yan yağlarını yakan 4 dakikalık şahane hareketler. Bye Bye Love Handles.. ;-)


1 litre Alkali Su eşliğinde günün 10,000 adımı:



Bunları yazarken de dev sirkeli suyum.

Yarın sabah 54'ü görür müyüm? Hemen yatayım ve uykuda zayıflayayım..






24 Temmuz 2013 Çarşamba

Gün 100: La la la la la na na na

Ben bu hafta sonu coşkulu kaçamağını, bir günde üstümden atarım demedim mi? Ben bu işi çözdüm!

Kilo: 55,9 (tahminim bir günde 2 kg gitti!)

Daha güzeli: Belden 1 cm daha incelmişim!

La la la la la na na na
La la la la la na na na
I find a way to block it I go
La la la la la na na na
La la la la la na na na
I find a way to block it, oh
La la la la la na na na
La la la la la na na na
I’ve found a way to block it I go
La la la la la na na na
La la la la la na na na


Dilimdeki Sam Smith'in bütün gün düşürmediğim şarkısıyla, gelelim bugün ne yediğime:

Sabah kahvaltıda 1 muz ve 1 litre İngiliz Karbonatlı su ile GNC desteklerim.

Öğlen kendime bir Deniz Mahsulü Ziyafeti: Zuppa di Pesce. Hala tadı damağımda...



Gün içinde 1 bardak yeşil çay.

16:30 gibi 2 Wasa Sandwich tabiki de %100 tam tahıllısı.

18:00 olmadan hemen önce bir avuç çiğ bademim.

Gün içinde ve spor eşliğinde 2 litre daha İngiliz Karbonatlı suyum.

Akşam yatmadan da dev bardak, Kemal Kükrer'in Organik Elma Sirkeli Alkali suyum.





Günün incelten ve müthiş hissettiren yogası:




Ve üstüne 10,000 adımı tamamlama yürüyüşü...




E o zaman bana:

La la la la la na na na
La la la la la na na na
I find a way to block it I go


23 Temmuz 2013 Salı

Gün 99: Diyetimi Özledim! ;-)

Hafta sonu coşkusunun verdiği huzurla, ama biraz da geç, uyandım. Ne tartılmaya ne de moralimi bozmaya gerek var! Nasılsa yarına, artık üzerime yapışmayan bu fazlalıktan kurtuluveririm. ;-)

Limonlu suyuma zaman kalmadı. İBB Trafik'e bakmamla, evden fırlamam bir oldu. Kahvaltıya zaten gerek yoktu; daha tok sayılırım.

Öğlen en sağlıklısından yemeğimi yedim. Yoğurtlu, pul biberli, zeytinyağı, limonlu, sirkeli..


15:30 gibi bir avuç taze çiğ badem, kavrulmamış taze kaju ve taze cevizimden oluşan atıştırmalığım..

3 bardak yeşil çayım..

17:30 (18:00 olmadan) 2 adet %100 tam tahıllı Wasa Sandwich.


Ve günün incelten Yogası:

Çok çok çok sevdim ben bu Tara Stiles'ı! Her seferinde enden daraldığımı, hem de uzadığımı hissediyorum! Kaslar çalışırken aynı zamanda rahatlıyor sanki. Kemiklerim de açılıyor, geriliyor, ohhhh be.. Ay, günün iş tempo stresi de gitti mi ne?!
Süper diyorum.. ;-)

Buyrunuz:


Ardından 10,000 adımı tamamlayan yürüyüşüm.
Toplamda 3 litre alkali su.
Yarın görüşürüüüüüüüüzzz... Mucksssssss...


15 Temmuz 2013 Pazartesi

Gün 92: Kaçamak gecesinden intikamımı aldım!

Tatile kaldı: 24 gün

Cumartesi tüm gün, Cuma akşamı haylazlığının verdiği hipoglisemik dengesizliklerini düzeltmeye çalışmak ile geçti. Tüm gün yattık tabi. Kalkabilsem, birkaç adım atacağım da, ne mümkün?! İçimi temizlemek için tam 5 litre Alkali su içmişim.

Ve bugün, sabah erkenden kalktım. Uzun ve şahane bir yürüyüşe attım kendimi. Tam 5,000 adım.

Öğlene doğru ton balıklı salata ve tam 17:45'te 3 tane haşlanmış yumurta. Toplamda 3 litre Alkali su.




Sonrasında güzellik için kuaföre, saçları boyatmaya. Hakkettiğim kendimi şımarta olarak saçlarıma Kerastase Elixir serisi..



10,000 adımı tamamlamak için bir gece yürüyüşü. Ve.. mission accomplished!



Yatmadan, vücut kremlerim ve organik elma sirkeli dev bardak suyum!
Kahvaltı için muzumu ve limonlu su için limon ve sıkacağını da hazırladım!



Ve notum beni tüm ayartmaya çalışanlara: OĞLUM BAK GİT! :-)



10 Temmuz 2013 Çarşamba

Gün 88: Victoria's Secret Meleği oluyorum! :-)

Kilo: 55,9
Bel: 2 günde bir -1 cm daha

Güne dikkat! İnce belli 2 tane 88! :-)



Dinner Cancelling: 3. gün
Tatile kaldı: 28 gün

Hiç kolay değilmiş yahu bu saat 18:00'den sonra hiçbir şey yememece durumu! Dün her zamanki sağlık dolu öğle yemeğinden sonra, işten çıkmadan, akşam 6 olmadan, 1 adet 100% tam tahıllı Wasa Sandwich yedim. Trafiği atlatıp daha eve gelip, yarın giyeceklerimi hazırlamadan midem guruldamaya başladı. Allah'ım nasıl olacak ki bu iş? 2 tane Wasa yiyeydim ya! 1 litre alkali suyumu içtim, aldım L-Carnitine, CLA ve Fish Oil'ümü, vurdum kendimi bugüne seçtiğim bel incelten egzersizi yapmaya. Çabuk yoruldum ya, pes etmek yok! Üstüne 4,000 adımlık 40 dakikalık yürüyüşüm. Biraz güçsüz hissettim de, şu akşam yenilen yemeklerin nasıl da yaşlandırdığını hatırladıkça, "YEMEZLER" dedim! Yalnız 4 litreden fazla Alkali Su içmişim. Açlıktan bütün gece uyuyamadım, bir ara dalmışım. Gurultuyla uyandım! Merakla tartıya çıktım. 55'i görmek için Cumartesi ne tür hareketler yaptığımı unutup, hiç de mutlu olmadım. Ben böyle açlık daha önce hiç yaşamadım ki. Bu muydu yani? Mezurayı almam ile çığlık atmam bir oldu! Gözlerime inanamıyorum: Bu gördüğüm gerçekten 72 mi? Daha 3 gün önce 73'tü bu!! Sen bir mutlu ol, bir dans etme hareketleri, bir zıplamalar, bir hoplamalar.. :-)

Bu arada feci açım. Daldım mutfağa, akşamdan masanın üzerine muz hazırlamıştım. Saniye sürmedi. Üzerine limonlu dev bardak suyum. Bende bir süslenmeler.. Topuklu giydim, o derece! ;-)

Yanıma Yeşil Elma'mı alıp çıktım işe. Daha 10:00 olmadan guruldama başladı yine, hemen yedim. Öğlen afiyetle sağlık dolu, bol yoğurtlu yemeğim. 1 litre Alkali Suyum. Ve bu sefer 17:30'da 2 Wasa Sandwich.



Bu 88'e özel bir egzersizi hakettim. Ne de olsa, anladık ki, açken yapılan hareketler, bel yakar! :-)

"Victoria's Secret Meleği Karnına Sahip olmak ister misin?" diye soruyor benim o eğlenceli ve POP Pilates 'in yartıcısı Cassey Ho.

Buyrunuz paylaşıyorum:




Ardından 4,000 adımlık 40 dakika yürüyüş. Ve toplamda 4 litre Alkali Su.

E artık ben yatayayım GÜZELLİK UYKUMA. Rüyamda Victoria's Secret defilesi için podyumda yürüyüş çalışmaları yapıyor olacağım.

7 Temmuz 2013 Pazar

Gün 84: I am Killing that Muffin Top!!! ;-)

Kilo: 56.0
Bel oldu -8 cm

Sabah tartılırken ki beni görmeliydiniz. Şu 55.9 görmek için yapmadığım hareket kalmadı. Saçımdaki tokaya kadar çıkardım. Bir ara, "acaba ojeler ağırlık yapmıyor mu?" diye bile düşündüm. Elbette onları da sildim. Ama yok, "Nuh diyor peygamber demiyor arkadaş!"

Bir de belimi ölçeyim dedim. Tartının üstünde uçamadım ama şimdi kanatlandım! -1 cm daha incelmiş, benim bu sevgili totom ile yarışan baş belası, ayy pardon, canım -yani artık canım olmaya aday- belim! 81 cm ile başladık, oldu tam 73 cm! 65'i görürsem olabilecek en büyük, en eğlenceli, en dağıtmalı partiyi vereceğim, şimdiden haberiniz ola! Hepiniz davetlisiniz! ;-)



Ben bu gazla tüm gün spor yapmam mı?!

Kendime pek sevdiğim http://www.blogilates.com 'ın yaratıcısı Cassey Ho 'dan "Kill That Muffin Top" 'ı seçtim.




Off müthiş diyorum. Bu Muffin Top'u gerçekten de yok ettiğini bire bir hissediyorsun vesselam! Süper!

Hemen ardından 40 dakikada 4,000 adım.

"Doyamadım seni yakmaya canım belim" diyip, bir tur daha "Kill That Muffin Top" rutini..

Şahane bir hafta sonu kahvaltısı. Yok yok:
  • Koyun Ezine
  • Keçi Eski Kaşar
  • Trabzon Köy Tereyağı'nda sahanda 3 yumurta
  • 2 dilim Tam Tahıllı Ekmek
  • Köy Biberi
  • Tatlı Kıl Biber
  • Maydanoz ve Taze Nane
  • Baharatlar ile sosladığım Siyah Zeytinim
  • Limonlu Çay

Akşam arkadaşlar vardı. Eh onca harekete "bir kaç" buz gibi "100% malt candır" affedilmez.

3 Temmuz 2013 Çarşamba

Gün 80: Bir kereden egzersiz bağımlısı olunur mu?!

Niye beni kimse uyarmadı ama ya?! "Görmemişin egzersizi olmuş, canını çıkarıncaya kadar yapmış!" Ertesi gün, Allah'ım o nasıl bir hamlamadır! Yataktan ancak, yuvarlanıp, kendimi yere bırakarak çıkabildim. İnsanın her kası sızlar mı ya?! Parmaklarım bile ağrıyor. O giyinme faslı yok mu, yok böyle bir şey!! Neyse evden çıktım bir şekilde. Yahu merdiven çıkarken çekeceklerimi biliyordum da inmek de mi işkence olur?! Ofiste Allah bilir ne tür sesler çıkardım. Eve geldiğim gibi koltuğa uzanmam bir oldu. Sabaha kadar, şarjı bitmiş Robocop hesabı, hareketsiz yatmışım.

Ve bu sabah: koltuktan kalktım! Sızlamalar yok gibi! Yürüdükçe bacak kaslarım, totom bana "merhaba" dediler sanki. Dişlerimi fırçalarken kolum ve sırtım "biz de buradayız" diye seslendiler mi ne? Trafikte arabamda karın kaslarım sevgilerini yolladılar. Tüm gün, her biriyle, uzunu kısası, büyüğü küçüğüyle tanıştım. Sohbeti ilerletmek istercesine sık sık dürttüm hepsini. "Bu tanışmayı ilişkiye çevirmeli!"

10 dakikada öğle yemeğiyle, zaten eksiklerimi tamamlamak için koştuğum Kanyon GNC'den sonra, attım kendimi Remzi Kitapevi'ne.. Egzersiz ile ilgili ne dergi varsa hepsini toparladım. Allah'ım heyecandan ölücem. Hangisini yapsam acaba akşam. 18:00'de çıkabilmek için, taktım motoru, hiç olmadığı kadar çok iş bitirdim. Virgin Radio eşliğindeki eve dönüş trafiğim, direksiyonu bir sıkıp bir bırakarak, kol, sırtı -hatta şu aşağıya doğru olan yan kaslar da mı ne?- oynatarak geçti.

Akşam yemeği düşünen mi var?! 10 dakika ısınmadan sonra, bugüne seçtiğim 20 dakikalık Beach Body Pilates ve arkasından 50 dakikalık sıkı bir yürüyüş.


Bu arada, 5 litreden fazla Sassy ve Alkali su içmişim!!! :-)

Durun ben gidiyorum! Gün atlamadan şu 10,000 adımı tamamlamalıyım! ;-)

1 Temmuz 2013 Pazartesi

Gün 78: Ey Stres; El mi yaman, Bey mi yaman!!!

Canıma okudu bu yoğunluk, koşuşturma, iş yetiştirme çılgınlığı!

Son 3 haftadır halim ortada! Ancak, çarşamba akşamı itibari ile olay tamamen koptu! Her akşam iş yemeği, öğlenleri toplantı halinde devam eden sözde yemekler.. 

En sevdiğim mekanlardaydık gerçi; Rumelihisarı İskele Restaurant, cuma akşamı Bebek Balıkçısı ve elbette Anjelique. Nedense, ne yediğimden ne de içtiğimden keyif aldım. Bu benim için olağanüstü garip bir durum! Keyif almak, kafayı tam tamına dağıtmak için gittiğim yerler, bana zülüm geldi!

Her neyse, Cuma akşamı gece 03:00'te yorgunluktan ağlarken buldum kendimi. Facebook Buddy'm Hülyam'ın desteğiyle toparladım da uyudum. Sabah, daha "Kargalar Botunu Giymeden" uyandım. "İşler kaldı" telaşıyla, tüm gün Notebook başından ayrılmadım! Ne yedim, ne içtim Allah bilir! Sassy Su'yu bırak, su içtiğimden bile emin değilim.

Pazar sabahı yine fırladım yataktan kargalarla. Notebook başına geçtim. Bir raporu bitirip mailimi attım. Sonra bir anda içim "YETER BE!" diye haykırdı. Attım kendimi dışarı. Pazar kahvaltısı da mı yapmayacağım yani. Alışverişime çıktım.



Tam kahvaltımı hazırlayacağım, haftalardır Kahve keyfi yapmadığımı hatırladım. Double kare Türk Kahvemi içtim, o bildiğiniz ünlü balkonumda!


Kahvaltıyı bir anda unuttum. İçimden tüm bu çılgın Kortisol'a haddini bildirmek geldi. Kendi kendime: "Ey Stres; El mi yaman, Bey mi Yaman!!!" diye haykırdım ve "Canına okuyacağım senin!!".

Kaptığım gibi iPad'imi gerekli dergilere üye olup, var olan hangi egzersiz varsa hepsini yaptım!!!





Bunlar da yetmedi, hırsla yürüyüşe çıktım! Galiba bir ara "Ben senin o bildiğin kızlardan değilim!" diye haykırdım! Sitede duyan oldu mu bilmem! Hayır konunun, erkek arkadaş ile hiç alakası yok da, nasıl anlatılır zaten hiç bilemezdim! Bir insanın içi bu kadar mı rahatlar, ohhhhh tüm hırs böyle mi güzel atılır?!!!


Velhasıl, bugün en büyük düşmanla çılgınca bir savaşa girdim. Ben ayaktayım! Deli rahatladım!

Ben o bildiğin kızlardan değilim, cancağızım stres!!!! :-))))))



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...